Türk edebiyatının duayen yazarı, Türkiye yazın tarihinin en önemli isimlerinden, geçtiğimiz cuma günü hayata veda eden Cumhuriyet yazarı Oktay Akbal, bugün Muğla'nın Ula ilçesine bağlı Akyaka'daki evinin önünde saat 12.00'de düzenlenen tören sonrası Akyaka Camisi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Akyaka Mezarlığına defnedildi.
Oktay Akbal, yalnızca Türk edebiyatının değil, gazetecilik ve dergiciliğinin de, yani tüm bir yazın tarihinin en önemli isimlerinden biriydi. Akbal’ın en önemli özelliklerinden biri de aynı, öykü kitaplarından biri olan Yalnızlık Bana Yasak'ın adı gibi bir yaşam sürmüş ve yaşamı boyunca Türk kültür ve siyaset tarihinden önemli dostluklar biriktirmiş bir kişi olması. Bir diğer büyük usta Tahsin Yücel, özellikle öykülerinden yola çıkarak Akbal için, “Çağımızın en içten, en güvenilir, en soylu tanıklarından biri” diyordu.
Akbal'la uzun süre aynı gazetede çalışan Hürriyet yazarı Doğan Hızlan, bugünkü köşesinden "Duyarlılığın inceliğin esenliğin yazarı" dediği Oktay Akbal'ı yazdı.
Hızlan, Akbal için, "Kendini övmeyen ama beğendiği yazarları övmekte cömert, bencilliğin düşmanı bir dost. Öykülerini, romanını, denemelerini ayrı ayrı üst nitelikte yazardı. Türk öykücülüğünde, her zaman rastladığımız insanların kişiliklerini, dünyalarını keşfeden bir gözlemci. Öykülerini okurken, birden gözünüz bir flaşın çakmasıyla kamaşır. O, bir enstantanenin saptamasını yapmış, müthiş bir hikâye yaratmıştır. Bazı yazarları mekânlarıyla, çevresiyle birlikte değerlendirmek gerekir. Kimi kenar semtler, bazen orta halli insanların yaşadıkları yerleri, günlük yaşamlarını belli bir ideolojinin merceğinden bakmadan, kendi doğallıkları içinde anlatması onu edebiyatımızda hikâye türünün doruğuna çıkarmıştır" ifadelerini kullandı.
Hızlan'ın Akbal için yazdığı yazının tamamına ulaşmak için tıklayın