Mesleklerinin gereği olarak uzun süre ayakta duran ve konuşan öğretmenlerin, varis, ses, göğüs ve ortopedik rahatsızlıkları yaşama riski artıyor. Kulak burun boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Levent Erişen Zaman gazetesine yaptığı açıklamada, öğretmenlerde sıklıkla ses kısıklığı, ses tellerinde ödem, nodül ve polip gibi hastalıklara rastlandığını söyledi.
Bu hastalıkların önüne geçmek için ilk adım olarak sigaranın bırakılması ve sigara içilen yerlerde bulunmaktan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Erişen, önerilerini şöyle sıraladı: "Sık sık boğaz temizleme alışkanlığından vazgeçilmeli; bunun yerine birkaç yudum su içilmeli. Günlük su tüketimi en az on su bardağı olmalı. Ses tellerinde kurumaya yol açabilen mentollü nefes açıcı, şeker ve pastillerden; kurumayla birlikte ses tellerinde salgı artışına da neden olan kafeinli, baharatlı ve asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı. Havası kuru ortamlarda bulunmamaya özen gösterilmeli; bu ortamlar nemlendirilmeli. Sesini çok yorduğu günlerde bir süre konuşmayarak sesini dinlendirmelidir."
Uzun süre ayakta durmayın
Kalp damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Hayati Özkan da öğretmenleri devamlı ayakta durmamaları veya hareketsiz oturmamaları yönünde uyardı. Bu şekilde durmak zorunda kalanlara ayaklarını müzikle ritim tutar gibi hareket ettirmesini öneren Özkan, bu hareketlerin hem varisi hem de toplardamarlarda pıhtı oluşumunu engellemekte etkili olduğunu belirtti. Fırsat bulunduğunda bacakları baştan yukarı olacak şekilde kaldırıp dinlendirmek de varise karşı etkili bir yöntem. Ortopedi uzmanı Doç. Dr. Nadir Şener, uzun süre ayakta durmanın bel ağrısı ve ayak ağrılarını beraberinde getireceğini ifade etti. Doç. Dr. Şener'e göre, öğretmenler topuklu ayakkabı giymemeli. Ön kısmı geniş yumuşak tabanlı ayakkabıları tercih etmeli. Tahtaya uzun süre yazı yazanlarda omuz çevresinde adale sıkışması ve dolayısıyla omuz ağrısı görülebildiği için, öğretmenler baş üstü seviyesinde yazı yazmamalı, tahtanın silinmesinde öğrencilerden yardım almalı ve ağır yük taşımamalı.
Öğretmenlerin, solunum yollarında gelişen enfeksiyon ve alerjilere çok sık maruz kaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Karadağ ise şu bilgileri verdi: "Kış aylarında kapalı ortamlarda toplu yaşam, solunum sistemi hastalıkları açısından önemli bir risk. Sınıfların havalandırılmaması durumunda, kirli hava büyük bir tehdit unsuru oluyor. Tebeşir tozu, kokulu kalemler, yapıştırıcılardan çıkan kimyasal kokular nefes darlığı ve öksürük şikâyetlerine sebep oluyor. Riskleri azaltmak için kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerekli."