Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'ın annesi Christine Assange, 19 Haziran'da Londra'daki Ekvador Büyükelçiliği'ne sığınan ve bu ülkeden sığınmacı statüsü elde edebilmek için istekte bulunan oğlunun durumunu üst düzey hükümet yetkilileriyle görüşecek.
Ekvador hükümetinin resmi sitelerinden birinin duyurduğu habere göre, anne Assange "oğlunun hayatını kurtarmak için Ekvador'u ziyaret ediyor".
Ekvador Dışişleri Bakanı Ricardo Patino'nun bugün Christine Assange ile görüşeceği öngörülüyor.
Tecavüzle suçlanıyor
İki kadına tecavüzle suçlandığı İsveç'e iade edilmesine karar verilen ve hakkındaki davanın yeniden açılması talebi İngiliz Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilen Assange'ın yargı önüne çıkmaktan kurtulmasının tek yolu, Ekvador'un siyasi iltica talebini kabul etmesi.
Julien Assange'ın sığınma talebine Ekvador, 12 Ağustos'ta, Londra'dali Olimpiyatlar sona erdikten sonra yanıt verecek.
Patino, "İngiltere ile ilişkilerimizi etkilemeyecek kararlar alacağız" derken, Christine Assange El Ciudadano gazetesine yaptığı açıklamada, oğluna Büyükelçilik'te sağlanan sığınma için minnettar olduğunu söyledi ve "Eminim Başkan ve yardımcıları, bu davada en doğru kararı verecektir" dedi.
Ünlü yargıç Garzon savunacak
Geçen hafta, Dışişleri Bakanı Patino, Julian Assange'ın yasal danışmanlığını ünlü İspanyol yargıç Baltasar Garzon'un üstleneceği açıklanmıştı.
Garzon, Arjantin ve Şili'deki diktatör yönetimlerin işlediği suçlar, yolsuzluklar ve terör suçlarına karşı yürüttüğü soruşturmalarla tanınıyor.
Garzon'un adını dünyaya duyurması ise Şili'de yönetimi darbeyle devralan eski diktatör Augusto Pinochet hakkında tutuklama emri çıkarmasıyla gerçekleşmişti.
Devlet başkanı olumlu yaklaşmıştı
Geçen ay Venezüella'nın Telesur haber sitesine açıklama yapan Ekvador Devlet Başkanı Rafael Correa, Wikileaks'in kurucusunu şahsen tanımadığını ama ona karşı yakınlık hissettiğini belirtmiş, hükümetin talebi son derece ciddiye aldığını söylemişti.
İngiltere'de yaklaşık 1.5 yıldır ev hapsinde tutulan Assange'ın avukatları, ülkedeki yasal süreçte müvekkillerinin İsveç'e iadesinin, “haksız ve yasa dışı” olacağını, İsveç'e iade edilirse “adil yargılanamayacağını ve ABD'ye gönderilebileceğini” savunmuştu.
Avustralyalı gizlilik karşıtı eylemci, 2010 yılında, ABD'nin diplomatik kriptolarını yayımlayarak Washington'ın öfkesini üzerine çekmişti.