Gündem

'Öcalan serbest bırakılmadır'

Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’dan 19 Ekim’de Türkiye’ye giriş yapan PKK’lı grubu, ilk kez İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde basın topl

30 Kasım 2009 02:00

T24 - Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur Kampı’dan 19 Ekim’de Türkiye’ye giriş yapan PKK’lı grubu, ilk kez İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

İki grup adına konuşan Gülbahar Çiçekçi, bölgede sağduyunun hakim olduğunu ve bugüne kadar olumsuz bir davranış ile karşılaşmadıklarını ifade ederek, “Amacımız öncelikle batıdaki vatandaşlarla kucaklaşmaktı. Ancak batıda yaratılan ortam ve kışkırtmalar nedeniyle süreci tıkamamak için şimdilik batıya açılmayı düşünmüyoruz” dedi.


Irak'taki Kandil Dağı ve Mahmur kampından 19 Ekim’de Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye’ye gelen 4’ü çocuk 34 kişilik PKK'lı grubu, ilk kez basın mensuplarının karşısına çıktı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde gerçekleştirilen ve Mahmur ile Kandil’den gelen 17 PKK'lının katıldığı basın toplantısında iki grup adına açıklamayı Kandil grubundan gelen PKK'lı Gülbahar Çiçekci yaptı. Kürt sorununun Cumhuriyet’in en köklü ve temel sorunu olduğunu söyleyen Çiçekci, PKK’nın da bu sorunun sonucu olarak doğduğunu söyledi.

Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine her şeyi göze alaraka barışa ve demokratik çözüm sürecinin gelişmesine katkı sunmak için, Kandil ve Mahmur’dan iki grup şeklinde Türkiye’ye geldiklerini söyleyen Çiçekci, şöyle dedi:


Öcalan'ın özgürlüğü olmazsa olmaz koşuldur

“Ülkeye girişimizde halkımızın bizim şahşımızda barışa ve demokrasiye olan özlemini içtenlikle dile getirmesi dahi, çözümden yana olmayan kesimler tarafından aşırılık ve şov olarak nitelendirildi. Ne var ki son günlerde Kürt halkının siyasi irade olarak kabul ettiği Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik insanlık dışı yaklaşım, çözümü geliştirmek bir yana daha çok çözümsüzlüğü derinleştirmektedir. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü demokrasi ve barışın sağlanmasının olmazsa olmaz koşuludur. Onurlu ve kalıcı bir barışın inşası ancak bu koşula bağlıdır. Oysa mevcut imha konseptiyle Öcalan’ın yaşam hakkı ciddi bir tehdit altına girmiştir. Bu durum barışı geliştirmek bir yana, toplumu kaos ve kutuplaşmaya doğru sürüklemektedir.”


Gelirken amacımız batı ile kucaklaşmaktı

Basın açıklamasından sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gülbahar Çiçekci, Türkiye’ye gelişlerinin tarihi bir gün olduğunu, halkın barışa olan özlemini, barış isteğini bir kez daha haykırdığını ifade ederek, “Ancak, CHP ve MHP bu süreci sekteye uğrattı. Bu anlamda sıkıntılar yaşandı. Biz gelirken amacımız öncelikle batıdaki vatandaşlarla kucaklaşmaktı. Ancak, batıda yaratılan ortam ve kışkırtmalar nedeniyle süreci sekteye uğratmamak için şimdilik batıya gitme konusunda kaygılıyız. Şu anda bölgede görüşmelerimizi yapıyoruz. Bölgede sağduyu hakim, bugüne kadar olumsuz bir davranış ile karşılaşmadık. Biz süreci tıkamamak için şimdilik batıya açılmayı düşünmüyoruz. Bölgedeki sağduyu ortamı gibi batıda sağduyu ortamının gelişmesini bekliyoruz. Bizim ile ilgili yapılan yaklaşımlar ve değerlendirmeler çok gerçekçi değildir” dedi.


Hükümet, Mahmur dışındakiler için değerlendirme yapıyor olabilir

İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın, ‘Bayramdan sonra Mahmur’dan gelişlerin devam edeceği’ değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine PKK’lı Gülbahar Çiçekci, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açıklamalarının çok gerçekçi olmadığını söyledi. PKK'lı Çiçekci, “Biz gelirken Mahmur’dakilerin taleplerini söylemiştik. Ana dilde eğitim, anayasal güvence, güvenlikli ortamda yaşama ve koruculuk sisteminin getirdiği sorunlar var. Mahmur’da 5 bin öğrenci vardır. Eğitim sorunu var. Bunlar gelip burada yeniden 1’inci sınıfta mı başlayacaklar. Üniversite mezunu bir arkadaşımız notere gittiğinde sadece Türkçe bilmiyor diye cahil muamelesi gördü. Mahmur’dan gelişler ile ilgili hiç bir altyapı çalışması yoktur. Altyapı olmadan onların geleceğini sanmıyoruz. Mahmur’da 12 bin kişi vardır. Mahmur’un dışında 8 ayrı kamp daha vardır. Sayın Bakan bu açıklamaları orada yaşayan insanlar üzerinden yapmış olabilir. Onların çoğu da zaten Irak vatandaşı olmuştur” diye konuştu.