CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "Bu (Obama'nın konuşması), bugüne kadar 'aman bize soykırım suçlaması yapmasınlar' diye ödün üzerine ödün vermeye, birilerinin gözüne girmeye yönelik çabaların sonuç vermediğini, bu konularda ciddi, tutarlı, kararlı davranmak gerektiğini ortaya koymuştur" dedi.
Baykal, partisinin Trabzon İl Başkanlığı'nda partililere hitap etti.
Trabzon'da belediye başkanlığını kaybettiklerini anımsatan Baykal, "Bu ziyaretin anlamı nedir' diyebilirsiniz. Siyasette seçim kazanmak da var kaybetmek de. Önemli olan alnı açık, başı dik, dürüst, namuslu siyasetçiler olarak seçimden sonra da halkın gözlerinin içine güvenle bakabilmek. Bu en güzel iştir" diye konuştu.
NATO Genel Sekreterliği seçimindeki süreci eleştiren Baykal, şunları söyledi:
"Başbakan 'olmaz' diye nutuk attı. Bir gün sonra gidip oy verdiler. Böylece NATO Genel Sekreteri bizim haklı gerekçelerimize rağmen seçildi. Üstelik NATO, terörle mücadele edecek. Terör nerede? Pakistan'da, Afganistan'da. Yani İslam dünyasında terör var. İslam dünyasındaki bütün vatandaşları rencide eden, rahatsız eden, bir anlamda onlara hakaret etmiş birisini NATO'nun Genel Sekreteri yapıyorlar."
Bu durumun "meydan okuma, saygısızlık" olduğunu savunan Baykal, "Başbakan bir önemli dış politika yanlışının içine orada girmiş oldu. Böylece Türkiye diploması tarihimizde nadir görülen bir büyük skandalın içine girmiş oldu" dedi.
‘Azeriler bizim can dostumuz, kardeşimiz’
Baykal, Türkiye'nin ikinci diplomasi olayıyla karşı karşıya kaldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Dünya, 'Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri düzeltin' diye bize baskı yapıyor. Bu baskı tam 24 Nisan'a yaklaşırken yapılıyor. Çünkü Türkiye'nin üzerinde bir baskı ve tehdit unsuru olarak 'bakın soykırım yaptınız diye sizi dünyaya ilan ederiz' tehdidini bize yöneltiyorlar. Biz de 'aman bizi öyle ilan etmeyin, ne istersiniz' diye soruyoruz. Onlar diyor ki 'Ermenistan ile anlaş, sınırı aç'. Ben bu sınırı 1992'de kapatmışım. Ne olmuş da kapatmışım? Ermenistan, Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 20'sini işgal etmiş. Karabağ'ı, oradaki çeteciler aracılığıyla kontrolüne almış, sonra Karabağ'ın dışındaki Azerbaycan topraklarını da işgal etmiş. Bunu biz mi söylüyoruz? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi söylüyor. 4 kararı var. Şimdi bize birileri diyor ki 'açın sınırı'. Açalım da işgale son verdin mi? İşgali kaldır, açalım. Şimdi açarsam işgal meşru olur, haklıymış gibi görüyoruz olur. Türkiye işgali hazmetti olur. Bunlar çok tehlikeli, yanlış. Kime karşı? Azerbaycan'a karşı. Onlar bizim can dostumuz, kardeşimiz."
'Araplara gösterdiğin dostluğu Azerbaycan'a da göster'
Azerbaycan'ın Türkiye'ye verdiği doğal gazın fiyatını artırma kararı aldığını anlatan Baykal, şöyle konuştu:
"Bizimkiler diyorlar ki 'Azeri kardeşlerimizi üzmeyiz'. Onu bana söyleme. Cumhurbaşkanı Somali'ye, Bahreyn'e gidiyor. Gitsin. Kardeşim, Arap ülkelerine gösterdiğin dostluğun hiç olmazsa bir kısmını Azerbaycan'a göstermen gerekmiyor mu? Niye gitmiyorsun Azerbaycan'a? Niye onlara sahip çıkmıyorsun? Niye onlarda temelsiz, haksız bir kırgınlık varsa telafi etmeye çalışmıyorsun? Yanlış anlamaları niye ortadan kaldırmaya çalışmıyorsun? Niye onlara güven vermiyorsun? Azerbaycan'ın sırtından oyun çevirmek bize yakışır mı Kafkaslar'da?"
'Ermenilerin söylediğini Ermenice söyledi'
Baykal, ABD Başkanı Obama'nın 1915'te yaşanan olaylarla ilgili yaptığı konuşmayı anımsatarak, "Ermeniler ne söylüyorsa aynı sözü Ermenice olarak o söyledi. Bazıları bundan 'soykırım demedi' diye mutluluk duymaya çalışıyor. Ermenilerin bu konudaki terminolojisini ve yorumunu aynen paylaştığını ifade etti" diye konuştu.
Baykal, 1915'te çok Müslüman'ın, Türk'ün, Kürt kökenli insanların ve çok fazla da Ermeni öldüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortada bir trajedi, bir acı var ama bunun iki tarafı var. Doğal olanı, 1915'teki bu acı olaylar dolayısıyla her iki tarafın kaybına yönelik olarak üzüntü ifade edilmesi. Her iki tarafın yaşadığı acıyla bir sempati bağının kurulması. Her iki tarafın anlaşıldığının, her iki tarafa yapılan haksızlıkların artık geride kalmış olmasına yönelik bir temenninin dile getirilmesi gerekirken, Obama, tek taraflı olarak, sanki sadece orada Ermeniler öldü, Müslümanlar, Türkler öldürdü ve bunun adını da o Ermenice laf olarak söyledi.
Bu, bugüne kadar 'aman bize soykırım suçlaması yapmasınlar' diye ödün üzerine ödün vermeye, birilerinin gözüne girmeye yönelik çabaların sonuç vermediğini, bu konularda ciddi, tutarlı, kararlı davranmak gerektiğini ortaya koymuştur. Ama bu arada ne olmuştur, Azerbaycan'ı da küstürmeyi başarmışızdır. Bir gönül kırıklığı Azerbaycan'da ortaya çıkmıştır."