T24- Gazze’ye yardım götürmek amacıyla yola çıkan teknelerin gerektiğinde zor da kullanılarak durdurulacağı daha önce açıklanmıştı.
Ama buna rağmen aralarında din adamlarının, Nobel ödüllü aydınların da bulunduğu kalabalık bir grup o gemilere bindi ve Gazze’ye doğru yola çıktı.
Yetişkin insanların bir dava uğruna tehlikeleri göze almasında yadırganacak bir durum yok.
Bu insani bir özelliktir, karşı da olsanız saygı duymak gerekir.
Ancak bir ayrıntı var ki göz ardı etmemek gerekiyor.
O gemide, annesi ve gemi personeli babası ile birlikte 1 yaşında bir de bebek vardı.
Bir Türk bebeği!
O gemiye binmek kendi seçimi değildi, olamazdı da zaten.
Göz göre göre büyük bir tehlikenin içine büyük bir sorumsuzlukla sokuldu ve nitekim annesinin ifadesine göre de çatışma bebeğin bulunduğu kamaranın hemen önünde cereyan etti.
Bunu görmezden gelemeyiz. “Anne babasının tercihidir” diye geçiştiremeyiz.
Kanunlarımız, çocuklarını tehlikeye atan ana-babalara böyle bir hak tanımıyor çünkü.
Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı’nın, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun harekete geçmesi gerekiyor.
Çocuğu ailesinden ayırın demiyorum şimdilik ama belli ki bu ailenin çocuklarını koruma yönünde eğitilmeleri gerekiyor.
Kimse çocuğunu bilerek bir tehlikenin içine sokma hakkına sahip değildir, kamuoyunun bunu bir kez daha görmesinde yarar var!
Mehmet Yılmaz- Hürriyet Gazetesi