Yaşam

New Yorklu yoksulları görünce kıskandı!

Güngör Uras'ın Milliyet'te yayınlanan gezi yazısı New York'taki fakirleri konu alıyor.

29 Aralık 2008 02:00
Güngör Uras'ın Milliyet'te yayınlanan gezi yazısı New York'taki fakirleri konu alıyor.

New York’ta bir ilkokul öğretmeni çocuklara görev vermiş. ”Noel Baba gelecek. Fakirlere yardım edecek. Çevrenizdeki en fakir ailelerin nasıl yaşadıklarını yazın. Tanıdığınız en fakir ailenin hayatından söz edin ki, Noel Baba onların evine gitsin. Onlara yardım etsin” demiş.


Öğrenci, ertesi günü ödev kâğıdını öğretmene teslim etmiş. “Mahallemizin en fakir ailesi o kadar fakir ki... Çok çok fakir. Annenin şöförü fakir. Babanın şöförü fakir. Hizmetçileri fakir, aşçıları fakir. Hatta bahçıvanları bile fakir...”
Ben sizlere New York’taki işsizlerin ve fakirlerin durumunu yazacağım ama (kusura bakmayınız) durum hikayedekine benziyor. O nedenle de New York’un işsizine ve fakirine acıyacağım ama, bizim işsizimiz ve fakirimizle durumlarını karşılaştırınca “acımak” yerine “kıskanasım” geliyor.

Çöp adamlar, çöp kadınlar

New York’un en tipik fakirleri çöp adamlar ve çöp kadınlar... Bunların özelliği sadece fakirlik değil. Yardım kabul etmemeleri. Konut ve gıda yardımına direnmeleri.
Bunlar bir çöp arabasına tüm varlıklarını yüklüyorlar. En soğuk gecelerde bile bir mağazanın önünde uyku tulumu içine girerek veya yorgana sarılarak uyuyorlar.
Sayılarının 850’e düştüğü söyleniyor. Çünkü bunları kurtarmak için çalışan özel yardım dernekleri var. Sanırız bu bir “yaşam tercihi”.
Şimdilerde gençler, beyazlar ve kadınlar da çöp yaşamı sürdürüyor. Bunlar kimseyi rahatsız etmiyor. Kimseden para istemiyor. Parayı veya gıdayı nasıl bulurlar anlamam mümkün değil.  

Fakir aileye yardım tavanı 6 bin dolar
New York Belediye Başkanı Bloomberg, 13 bin aileye yardım desteği için 50 milyon dolarlık bir bütçe açıklamıştı. Bu yardım programında bir aileye yapılabilecek yardımın tavanı yılda 6 bin dolar olarak belirlenmişti. Belediyenin doğrudan yardımı, fakir ailelerin çocuklarına eğitim, sağlık yardımı ve para yardımı şeklinde.
New York gibi şehirlerde işsizlerin ve fakirlerin yükü belediyelerde. Hükümet ülke genelinde sağlık, eğitim yardımlarını düzenliyor. Bizdeki durumla karşılaştırılır ise, en çarpıcı çelişki bizde hükümetin belediye sınırlarında kömür dağıtması. Belediye sınırları içinde hükümetin sağladığı fonlar ile bizde gıda paketleri dağıtılması. ABD’de bu tür mahalli yardımlar belediyelerin sorumluğunda.  

Kriz, barınma evine ilgiyi artırdı!

New York’ta belediyenin en büyük derdi evsizlere barınma yeri bulmak. Belediyenin özel bir “Evsizler Dairesi” var. Barınma evlerinde 35 bin kişi barınıyor. Bunların 20 bini yetişkin, 15 bini çocuk. 8 bin ailenin 10 bin yetişkini ve 15 bin çocuğu ile 10 bin yalnız erkek veya kadın bu hizmetden yararlanıyor.
Barınma evlerine sığınanların ortalama kalış süresi 1.275 gün. Açık anlatımıyla barınma evlerine adımını atan 4 yıl kadar çıkmıyor. Kriz döneminde barınma evlerine sığınan aile sayısında yüzde 40 artış olduğu söyleniyor.  

Starbucks’tan içen dilenciler


SoHo’da Bleecker Caddesi’nde köşe başında dilenen biri erkek biri kadın iki siyah New Yorklu gördüm. Yanlarına gittim. Portatif birer iskemleye oturmuşlardı. Üzerlerinde içi kaz tüylü kışlık naylon giysi vardı. Ellerine yün eldivenler geçirmişlerdi. Birer elleriyle (daha önce içtikleri) Starbucks Kahve’nin karton bardaklarını uzatarak para topluyorlardu. Ayakkabıları spor, bembeyaz yeni ayakkabılardı. (Hani utanmasam ayakkabıları benimkilerden daha iyi idi diyeceğim!) Kutularına birer dolar attım. Hiç de memnun olmadılar. (Allah ne muradınız var ise versin demediler!)
Metro çıkışlarında, sokak köşelerindeki dilenciler ise pek yok.  Şimdilerde sadece “turistik” olanları kalmış.

Ramazan çadırı benzeri aşevleri

New York’ta hayırseverlerin ‘Açlığa Karşı Ortak Girişim’ adı altındaki proğramları kapsamında farklı yerlerde aşevleri var. Bu yerler bizim Türk işi imaretlerden farklı. İmarathanelerde pişen aşı aileler sefertası yla evlerine taşır, evlerinde yerler.
New York’taki aşevleri ise bizim “Ramazan Çadırları” benzeri hizmet veriyor. Sabah, öğle ve akşam saatlerinde yemek dağıtımı var. Aç olan binanın kapısından giriyor. Tezgâhtan tepsisiyle yemeğini alıyor. Masaya oturarak karnını doyuruyor. Genelde bu tür aşevlerinde yaşlı siyah erkekler ve kadınlar yararlanıyor.

New York’ta 1.5 milyon fakir var

ABD’de ekonomik durgunluk nedeniyle son 12 ayda işini kaybedenlerin sayısı 2 milyona ulaştı. New York’ta finans ve ticaret kesiminde çalışanların büyük bölümü işini kaybetti. New York’un “kemikleşmiş” belli sayıda fakir ve aç nufusu var.
Genelde New York’un fakirlerinin sorumluğunu Federal Hükümet değil de, New York’un mahalli hükümeti (belediye) taşıyor. New York Belediye Başkanı olan ünlü milyarder Bloomberg 4 yıl önce başkan seçildiğinde, 4 yılda New York’taki evsiz ve fakir sayısını üçte 2 azaltacağını söylemişti.
New York’ta 8.3 milyon kişi yaşıyor. 2000’den bu yana nüfus 300 bin artmış. (Bizim İstanbul’umuzda 12.5 milyon kişi yaşıyor. 2000’den bu yana İstanbul nufusu 2.5 milyon arttı.)
Nasıl ki İstanbul’da her semtin nufusu ve o semtte yaşayanların gelir grubu farklı ise New York’ta da 5 bölgede yaşayanların sayıları ve kişi başı ortalama yıllık gelirleri farklı. Bronx’da nufus 1.3 milyon, kişi başı gelir 13 bin dolar. Queens’de nüfus 2.2 milyon, kişi başı gelir 16 bin dolar. Brooklyn’de nüfus 2.5 milyon, kişi başı gelir 19 bin dolar. Manhattan’da nufus 1.6 milyon, kişi başı gelir 42 bin dolar.
New York’ta 3 milyon hane var. Hane başına ortalama nufus 2.59 kişi. Ortalama hane başına yıllık gelir 38 bin dolar.
Hane başına ortalama gelirin düşük olmasının nedeni,yüksek ve düşük aile gelirleri arasındaki farkın büyüklüğü. En üst gelir grubunda aile başı yıllık ortalama gelir 188 bin dolar iken, en alt fakir aile grubunda ortalama yıllık gelir 9.390 dolar.
New York’ta yaşayanların yüzde 18.5’i fakirlik sınırının altında yaşıyor. New York’da 1.5 milyon fakir var. Bunların yüzde 30’u 18 yaş altı gençler yüzde 19’u 65 yaş üstü yaşlılar. 

700 bin kişi gıda kuponu kullanıyor

İstatistiklere göre, gelir durumu düşüklüğü nedeniyle New York’ta 1.3 milyon kişi iyi beslenemiyor. Bunların 417 bini de çocuk. Federal Hükümet’in Tarım Bakanlığı’nın Beslenme Dairesi’nin ülke genelinde uyguladığı ‘Gıda Kuponu’ (Food Stamp) uygulamasından New York’ta 700 bin kişinin yararlandığı belirtiliyor.
Banka hesabı 2 bin dolardan, sahip olunan otomobilin değeri 4 bin 650 dolardan yüksek olmayan her aile belli şartlarla gıda kuponu programından yararlanabiliyor.
Gıda kuponu uygulamasında aylık gelire göre fakirlik sınırı 1 kişilik ailelerde 867 dolar, 2 kişilik ailelerde 1.167 dolar, 3 kişilik ailelerde 1.467 dolar olarak belirlenmiş.
Bu sınırların altında kalanlara kişi başına her ay, 1 kişilik ailelerde 176 dolar, 2 kişilik ailelerde 323 dolar, 3 kişilik ailelerde 463 dolar tutarında gıda kuponu veriliyor. Kişiler ve aileler bu kuponlarla ay içinde istedikleri gıda maddesini satın alabiliyor.

İşsizler sokağa 6 ay sonra dökülecek

Sorulabilir... Denilebilir ki, “Kriz nedeniyle işsiz kalanlar ne yapıyor?” Şimdilik sürünmüyorlar. İşsizler 6 ay sonra sokağa dökülecek. Çünkü işsizlik sigortası var. İşini kaybedenler en çok 6 ay süreyle para alabiliyor. Özel sektörde ortalama haftalık ücret 613 dolar. İşsizlik sigortası geçmiş ücrete göre değişiyor. New York’ta en yüksek haftalık sigorta ödemesi haftada 410, ayda 1.640 dolar. (Bundan vergi kesiliyor. Neti ayda 1.200 dolar dolayında)
Ayrıca bazı firmalar işten çıkanlara belli ödemeler yapıyor. İşte o nedenle işini kaybedenler 6 ay süre ile az çok durumu idare edebilecek. Ama 6 ay sonra ne olacak? Özellikle ticaret kesiminde işsizlik ödenekleri kesilince çok zor durumda kalacak.

Asayiş berkemal!

Ekonomik durum bozulduğunda şehirde asayiş de bozulur. New York’ta ise polise intikal eden vukuatta yüzde 3.55 azalma var.
Amerika’da polis Belediye’ye bağlı. New York’ta polisin yıllık bütçesi 3.9 milyar dolar. 38 bin polis, 3 bin polis aracı var. Polis 3 vardiya 24 saat sokakta. (New York’ta polisler Büyük Amerikan Büyükleri’ni korumak için peşlerinde dolanmıyor. Polis otoları Büyük Amerikan Büyükleri’ne yol açmak için önlerinde arkalarında gezinmiyor. Polis de araçlar da halkın hizmetinde.)  

Durum ‘toz pembe’ sanmayınız


Yani yıla girerken New York’taki işsizlerden, fakirlerden, açlardan haberler vermeye çalıştım. Türkiye’den üç beş gün için New York’a gelen birinin, okuyarak, sorarak, görerek derlediği bilgilere dayanarak yazdıklarında eksikler ve yanlışlar mutlaka vardır.
Bütünüylede, New York’ta durum her halde “toz pembe” değildir. Ama unutmayınız ki ben bunları yazarken, kendi ülkemdeki işsizlerin, fakirlerin, açların durumuyla bir karşılaştırma yapıyorum. Bizim insanımızın şartları o kadar ağır ki, karşılaştırmada tabii olarak New York’takiler daha şanslı imiş gibi görünüyor.