İsrail Başbakanı Netanyahu, Kudüs'ün bir daha asla bölünmeyeceğini ve bütünüyle İsrail'in egemenliği altında kalacağını söyledi.
Binyamin Netanyahu, İsrail'in, 1967'de Kudüs'ü tümüyle ele geçirmesinin yıldönümü olan "Kudüs Günü" dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Birleşik Kudüs, İsrail'in başkentidir. Kudüs, her zaman bizimdir ve bizim olacaktır. Bir daha asla parçalanıp bölünmeyecektir" dedi. Netanyahu, aynı sözleri Washington'da ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesinde de dile getirdiğini bildirdi.
Netanyahu, "yalnızca ve yalnızca İsrail'in egemenliği altında Kudüs'ün dinsel özgürlükleri sağlayabileceğini, 3 dinin kutsal yerlerine erişim özgürlüğünün mümkün olacağını" kaydetti.
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de Netanyahu'dan önce yaptığı konuşmada, İsrail'in Kudüs'ten başka bir başkenti olmayacağını, ayrıca Kudüs'ün hiçbir zaman bir başka ulusun başkenti de olamayacağını dile getirdi.
Peres, "Kudüs'ün Yahudiler'in elinde olmadığı zamanlarda Yahudiler'in kutsal mekanlara ibadet için sokulmadıklarını, ancak kontrolün İsrail'e geçtiğinde ibadet için herkese açıldığını" anlattı.
Filistin tepki gösterdi
Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat ise Netanyahu'nun Kudüs ile ilgili tutumunun Obama yönetimince de desteklenen iki devletli çözüm amacında bir "terse gidiş" olarak yorumlanacağını söyledi. Erekat, "Netanyahu, böyle diyerek çatışma durumunun ebedi olacağını söylüyor" dedi.
Bu arada gün nedeniyle çoğu yerleşimci ve dini okul öğrencisi binlerce İsrailli, kent merkezinde düzenlenen bayraklı eğlencelere katıldı. Ellerinde İsrail bayrakları olan kişiler, eski kente yürüdüler ve Şam Kapısı'ndan Ağlama Duvarı'na yöneldiler.
"Kudüs Günü" nedeniyle eski kent içinde Araplar'a ait birçok işyeri çalışma saati bitiminden önce kapandı, İsrail polisi de geniş güvenlik önlemleri aldı.
İsrailliler'in kutlamaları öncesinde Şam Kapısı'nda Doğu Kudüs'ten 200 kadar Arap, "Kudüs Günü"nü protesto etti.
"Kudüs Günü", kentin 1967'de 6 gün savaşlarında tümüyle ele geçirilmesi sonrasında İsrail tarafından kutlanıyor. 1967 savaşı öncesi doğu Kudüs, Ürdün'ün kontrolü altındaydı. Savaştan hemen sonra İsrail, Kudüs'ü topraklarınakatmıştı.