Gazeteci yazar Murat Yetkin, "AKP'nin kendi ağırlığını taşıyamaz hale geldiğini" ifade ederek, partinin durumunu "bitişik binalarda hasar görülmese de çöken yapılara" benzetti.
Yetkin kıyaslama yaparken, "Bazen hatalı malzeme kullanımı buna yol açıyor, bazen taşıyıcı kolonların kesilerek mekân kazanılmaya çalışılması; bina artık kendi ağırlığını taşıyamaz hale geliyor ve komşuda hafif hasara yol açan zemin hareketi, o binayı yıkabiliyor" ifadelerini kullandı.
Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
AK Partinin kendi ağırlığını taşıyamaz hale gelerek çökme sürecine girmesi ihtimalinin hem siyasi, hem ekonomik, hem de toplumsal hareketlilik bakımdan hesaba katılması gereken bir ortamdayız. Son örneğini 41 kişinin ölümüne 1607 kişinin yaralanmasına neden olan 24 Ocak Elazığ depreminde gördüğümüz gibi, bazı binalar, bitişik binalarda ağır hasar görülmediği halde yerle bir olabiliyor. Bazen hatalı malzeme kullanımı buna yol açıyor, bazen taşıyıcı kolonların kesilerek mekân kazanılmaya çalışılması; bina artık kendi ağırlığını taşıyamaz hale geliyor ve komşuda hafif hasara yol açan zemin hareketi, o binayı yıkabiliyor.
Fizikte ani yıkımların iki kaynağı var: patlama dışa, çökme içe doğru oluyor. Siyasette ilkine ihtilal, devrim deniyor, ikincisi birden gelişmeler üzerinde kontrolü kaybetme, dağılma şeklinde görülüyor. Bu ikincisine örnek olarak 1999’da kurulmuş DSP-MHP-ANAP koalisyonunun 2001 ekonomik krizi sonrasında hızlı gelişmeler üzerindeki kontrol ve etkisini yitirmesini, parçalanmasını gösterebiliriz. Neyse ki hükümeti çöküşe götüren süreç, 2002 seçimleri sonucunda yönetimin demokratik yoldan el değiştirmesiyle sonuçlandı, AK Parti ve CHP’den oluşan yeni bir Meclis kuruldu, ülkede toparlanma süreci başladı. Partiler ve hükümetin çöküşünün, hilesiz hurdasız gidilen seçimle devlet ve toplum hayatında aynı etkiye yol açması önlenmiş oldu.
Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz