Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, İmamoğlu ve Yıldırım arasındaki canlı yayın sürecini değerlendirdi. Sarıkaya, "Cumhurbaşkanı ve çevresindeki kesimin oluşturduğu politik duruşla Binali Yıldırım'ın çevresindeki kesimin oluşturduğu duruşun zaman zaman uzlaşmaz noktaları olabiliyor" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayları Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu, 16 Haziran Pazar günü saat 21:00'de canlı yayında bir araya gelecek. Açık oturumun moderatörlüğünü gazeteci İsmail Küçükkaya yapacak. Küçükkaya'dan önce moderatörlük ile ilgili Uğur Dündar'ın da ismi geçmiş fakat Dündar moderatörlüğü kabul etmediğini açıklamıştı.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, moderatörlük tartışmalarını ve tarafların propaganda sürecini değerlendirdi.
"Binali Yıldırım çok iyi taktik uyguladı"
Uğur Dündar ismini de İsmail Küçükkaya ismini de ortaya atanın Binali Yıldırım olduğunu söyleyen Sarıkaya, "Canlı yayın konusu ilk gündeme geldiğinde Binali Yıldırım'ın açıklamaları eleştiriye yol açtı. Danışayım, sorayım demesi, Sayın Erdoğan'dan izin alması gerektiği imajını yarattı. Yıldırım bu iki ismi ortaya koyarak eleştirilerin önünü aldı. Çok iyi bir taktik uyguladı. Bu programın yapılması konusundaki tüm hazırlıkları ve yönlendirmeyi yapan kişi konumuna geldi" diye konuştu.
"MHP kendisine danışılmamasının burukluğunu yaşıyor"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Küçükkaya'nın moderatörlüğüne karşı çıkmasını da değerlendiren Sarıkaya, "MHP, kendisinin de içinde bulunduğu adaylık yarışında bu konuda kendisine danışılmamış olmasının burukluğunu yaşıyor. Ama bu burukluk bir mesele haline getirilecek düzeyde değil." açıklamasını yaptı.
"Erdoğan'ın geri çekilmesinin faydalı olacağı düşünülüyor"
23 Haziran seçim sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlere önceki kadar müdahil olmamasının, miting yapmama kararı almasının sebeplerini de sıralayan Muharrem Sarıkaya, "Propaganda açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini geri çekmesinin faydalı olacağına inanılıyor. Aynı zamanda Binali Yıldırım'ın kimliği de ön planda olsun isteniyor. Uzlaşmacı, sakin, mühendis kimliğiyle donatılmış bir Binali Yıldırım portresi öne çıkarılmak isteniyor. Kayıp söz konusu olacaksa bunun Cumhurbaşkanı'nın kaybı değil de Binali Yıldırım'ın kaybı şekline dönüştürülmek istenmesi de sebeplerden biri" dedi.
"Binali Yıldırım'ın çevresi bunu istemiyor"
Sarıkaya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun seçim sürecinde ön planda olması konusunda ise, " Soylu'nun söylemlerinin milliyetçi kesime dönük konsalidasyonu sağladığı, kendisinin toplumun bir kesiminde kahraman olarak değerlendirildiği, o nedenle görünürlüğünün sürdürülmesi gerektiği düşünülüyor. Ama Binali Yıldırım'ın çevresindeki isimler böyle olmasını istiyor mu diye sorulursa, hayır istemiyor. Bu demeçlerin bir ortaklaşa düşüncenin ürünü olarak verildiğini söylemek zor. Cumhurbaşkanı ve çevresindeki kesimin oluşturduğu politik duruşla, Yıldırım'ın çevresindeki kesimin oluşturduğu duruşun zaman zaman bu tür konularda uzlaşmaz noktaları olabiliyor" diye konuştu.