Ergenekon davasının kilit ismi olan Tuncay Güney’in elde ettiği bilgileri Dolmabahçe Sarayı'nın harem dairesinde, MİT’e ait çalışma ofisinde verdiğinin ortaya çıkması, yeni bir tartışmayı da başlattı.
Halen Kanada’da hahamlık yapan Güney’in MİT ile irtibatlı elemanı olduğu iddiası gündemi sarsarken Dolmabahçe Sarayı'nda MİT ofisi bulunduğu iddiası da TBMM’de yankı buldu. MİT’in Dolmabahçe Sarayı'nın harem dairesini kullanmasına anlam veremediğini söyleyen CHP’li TBMM İdare Amiri Küçük, “Dolmabahçe Sarayı Meclis Milli Saraylar’a bağlı bir yer. MİT de ülkemizin bir kurumu. Ama Milli Saraylar, tarihi niteliği ile halka hizmet ediyor. İyi korunması ve amacına yönelik hizmet verebilmesi için Meclis’e bağlanmıştır. MİT tarafından sarayda böyle bir kullanım yapıldıysa, doğru olmamıştır” dedi.
MİT’in İstanbul’da kullanabileceği sayısız kamu kurumu olduğunu dile getiren Küçük, tarihi nitelikteki bir kurumun bu amaçla kullanılmasını gerektirecek bina eksikliğinin olmadığına da dikkat çekti. Küçük, konuyu yakından takip ettiğini belirterek, Meclis Başkanlık Divanı’nın ilk toplantısında gündeme getireceğini ve gerekli araştırma yapılmasını isteyeceğini söyledi.
Dolmabahçe Sarayı’nın yaklaşık üçte ikisini oluşturan Harem bölümüne, Mabeyn ve Muayede Salonu’ndan geleneksel ayrımı vurgulayan demir ve ahşap kapılarla kesilmiş koridorlar ile ulaşılabiliyor. Harem bölümünde çeşitli salonlar, sofalar ve valide sultana tahsis edilmiş daireler bulunuyor. Sultanların eşlerinin, belirli bir yaşa gelene kadar şehzadelerinin ve evlilik yaşına kadar kızlarının yanı sıra çeşitli görevleri olan kadınların, yatak odaları, çalışma, dinlenme ve yaşama odalarının bulunduğu daireler sıralanıyor.
Cumhuriyet’in ilanından sonra Atatürk’ün İstanbul’da bulunduğu dönemlerde kullanıldığı çalışma ve yatak odaları da Dolmabahçe Sarayı Harem bölümünde yer alıyor.