Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki saldırının faillerini yakalamak için organize hareket eden tüm güvenlik birimleri katliamın baş zanlısı Nasır E.’nin keşif aracı olduğu iddia edilen aracın peşine düştü.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 51 kişinin yaşamını yitirdiği patlamalarla ilgili çalışmalarına devam eden istihbarat birimleri, önemli bilgilere ulaştı.
Milliyet'ten Tolga Şardan'ın edindiği bilgilere göre, daha önce MİT ve Emniyetin yürüttüğü istihbarat çalışmalarına Jandarma Genel Komutanlığı da katıldı. Jandarma, geçen çarşamba günü İçişleri Bakanlığı’na gizli yazıyla, daha önce varlığı bilinen, ancak plakası tespit edilemeyen ve saldırıların keşif çalışmalarında kullanıldığı ortaya çıkan aracın görüntülerini ulaştırdı.
En son Adana’da görüldü
Jandarma Genel Komutanlığı’nın yazısında, eylemin baş organizatörü olduğu gerekçesiyle her yerde aranan Nasır E.’nin kullandığı 31 ALV 38 plakalı aracın görüntüleri gönderildi.
Aracın, geçtiğimiz ekim ayında Adana-Osmaniye otoyolundaki kameralarda saat 10.32’de göründüğü anlaşıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü, söz konusu aracın fotoğraflarını aynı gün “çok acele” kaydıyla tüm il emniyet müdürlüklerine gönderip, aracın benzer eylemlerde kullanılabileceğini belirterek, bir an önce bulunması talimatını verdi.
Nasır E.'nin babası: Gelsin, teslim olsun
Nasır E.’nin 69 yaşındaki babası İzzettin E., Taraf'tan Arzu Yıldız'a konuştu. Baba E., “Gelsin teslim olsun” dedi.
Elektirik işçisi olarak çalışan ve emekli maaşıyla geçinen İzzettin E, saldırı ve saldırının bir numaralı zanlısı olarak oğlu Nasır E’nin gösterilmesine ilişkin şunları söyledi:
"Benim dokuz çocuğum var. Beşi erkek dördü kız. Bu oğlum 34 yaşında. Ailemiz de sigara içen, kötü alışkanlığı olan kimse yok. Kendi hâlimizde yaşayan insanlarız. Kimseyle bir tartışmamız olmaz. Oğlumun bu olayın bir numaralı sanığı olduğunu düşünmüyorum. O bir tavuğu kesemez. Şu an aranıyormuş. Gelsin teslim olsun. Reyhanlı da Türkiye’nin her yeri de bizim insanlarımızla dolu. Kendi insanımıza karşı bir teşebbüsde bulunacağına ihtimal vermem. Annesi kardeşleri ailecek perişan olduk. Şaşkınlık içerisindeyiz."
'Sigara için ayrıldı'
Oğluyla bir aydır görüşmediğini söyleyen baba, “Ailede kimse sigara içmiyor. Küçük bir evde kalabalık bir nüfus yaşıyoruz. İki ay önce kendisi sigara içiyordu. Sigara içmemesini söyledik. O da bunun üzerine 'İçerim. Bu evde sizinle yaşayamıyorum' diyerek evden ayrıldı. Biriyle ev tuttuğunu duyduk. Kim olduğunu bilmiyoruz. Bir ay öncesine kadar arar sorardı. Son bir aydır hiç konuşmadık. Daha önce Suriye üzerinden Dubai’ye gidiyordu. Dubai de bir şirkette çalışıyordu. Son bir yıldır oto alım satımı yapıyordu. Yurtdışına kaçtığını söylüyorlar. Sınırdan kuş uçmaması lazım. Ben kaçtığını düşünmüyorum. Bir baba olarak gitsin teslim olsun diyorum" dedi.
Yeni isimlere ulaşıldı
Bombalı araç eylemleriyle ilgili aranan kişilerin isimleri de tüm güvenlik birimlerine gönderildi. Devam eden adli süreçte gözaltına alındıktan sonra mahkemeye çıkarılan zanlıların yanı sıra Yusuf N., Temir D., Nasır E., Yusuf B., Mehmet G., Doğan Ö. ile Suriye uyruklu Mohammed D.K.’nın isimlerine ulaşıldığı ortaya çıktı.
Söz konusu zanlıların açık kimlikleri güvenlik birimlerine gönderilirken, Suriyeli şüpheli Mohammed D.K.’nın Ankara’ya gelerek eylemle ilgili keşif çalışmaları yaptığı anlaşıldı. Saldırılarda kullanılan araçları satın aldığı iddia edilen Mehmet G., dün Hatay’da gözaltına alındı.
MİT yeniden uyardı
51 kişinin yaşamını yitirmesinin ardından MİT ve emniyet arasında “bilgilendirme” konusunda başlayan tartışma devam ederken, MİT Müsteşarlığı’nın, 14 Mayıs’ta İçişleri Bakanlığı’na yeni bir uyarı yazısı gönderdiği ortaya çıktı. Aynı gün tüm emniyet birimlerine ulaştırılan yazıda, MİT’in, saldırıların ve Suriyeli muhaliflere yönelik eylemlerin devam edebileceğini bildirdiği öğrenildi. Aynı yazıda, doğruluğu kesinleştirilememekle birlikte Ankara ve İstanbul’da Suriye Ulusal Koalisyonu’na yönelik eylemleri gerçekleştirmek üzere bazı kişilerin Suriye’den Türkiye’ye geçiş yaptığı şeklinde bilgiler edinildiği kaydedildi.