KHK ile 6 yıldır çalıştığı işinden ihraç edilmesinin ardından bir yılı aşkın süredir oturma eylemi yapan ve önceki gün gözaltına alınan Alev Şahin dün savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Şahin, “Ekmeğimi istedikçe gözaltına alınıyorum. Vazgeçmeyeceğim bu benim insan olma halim, bu benim insan onuruna sahip çıkma halim...” dedi.
Serbest bırakıldıktan sonra konuşan Şahin, “Ekmeğimi istedikçe gözaltına alınıyorum. Vazgeçmeyeceğim bu benim insan olma halim, bu benim insan onuruna sahip çıkma halim...” diye konuştu. Şahin oturma eylemine bugün 13.30’da Ankara Yüksel Caddesi’nde devam edecek. Düzce Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde görevliyken yaklaşık bir yıl önce KHK ile ihraç edilen Şahin’in başlattığı oturma eylemini sonlandırmak için gösteri, eylem ve yürüyüşlere ‘yasak’ getirmişti. Şahin iki gün üst üste eylem yaptığı alanda gözaltına alınmıştı.
A Haber dinlettiler
“Her Cuma, Cumartesi, Pazar olduğu gibi bu Cuma da Ankara Yüksel’de olacağım” diyen Şahin, normal sürecin devam ettiğini söyledi. Pazartesi’den Perşembe’ye kadar da Düzce’de olacağını dile getiren Şahin, “Bu gözaltı sürecinde mehter dinletmediler ama Kuran ve A Haber dinletmeyi tercih ettiler. Bunun bir baskı ve yıldırma politikası olduğunu biliyorum. Yıldırmayı önce provokasyonlarla denediler olmadı şimdi de gözaltılarla deniyorlar. Yerel basında ilk gözaltımı haber yapanlar ikinci gözaltıyı haber yapmadılar. Bu süreçlerin zor süreçler olduğunu biliyordum. Gözaltında tam 24 saat tuttular. Daha öncede öyle yaptılar” dedi.
Kendisini işkence ile gözaltına alan adamların yemeğini ve suyunu bu gözaltı sürecinde de almadığına değinen Şahin şöyle devam etti:
“Onlar ısrarla çorba, köfte ekmeği önüme koyarak beni onunla yıldırmaya çalışıyorlar. Bir kadın polis köfte ekmeği yere bıraktı. Ben de ‘Ben bu ekmeği yere koysam bir süre tantana yaparsınız. Ekmek yere konmaz’ deyip alıp sandalyenin üzerine koydum. Onların değerleri aslında şov. Böyle ucuz numaralarla ekmek davamdan vazgeçmeyeceğim. Bugün 13.30 da Yüksel’deyim. Onlarla dayanışmaya gidiyorum. Ben bu süreçleri yaşadıkça görüyorum ki ne Grup Yorum’un şarkıları boşa yazılmış ne de tarihte sosyalizmi yaşatanlar boşa acı çekmiş. Baskı ve haksızlık sizi bir adım öne atmaya zorluyor. Mesele adım atmakta tereddüt etmemek. Ben de o bir adımı attım.”