Gündem

Milli Eğitim: 'Hoplayıp zıplamıştır'

Efe Boz’un üzerine lavabo düşmesi sonucu ölmesinin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı açıklama şaşırttı.

09 Nisan 2011 03:00

T24- 6 yaşındaki Efe Boz’un okul tuvaletinde üzerine lavabo düşmesi sonucu ölmesinin ardından ailesi tarafından açılan davada İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün yaptığı açıklama şaşırttı. "İdarenin hiçbir kusuru yoktur" denilen İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya imzalı cevap yazıda, "olaya Efe'nin lavabodan tutunarak hoplayıp zıplamasının sebebiyet verebileceği" ifadesi yer aldı. 




Gökhan Karakaş'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan (9 Nisan 2011) haberi şöyle:

Maltepe Dumlupınar İlköğretim Okulu’nun ana sınıfı öğrencisi olan 6 yaşındaki Efe Boz, 12 Mayıs 2010’da üzerine lavabo düşmesi sonucu boğazı kesilerek hayatını kaybetti. Efe Boz’un ölümüyle ilgili okul yönetimi ve öğretmenler verdikleri ifadelerde, ihmalleri olmadığını savunarak, konuyu “6 yaşındaki çocuğun yaramazlığı” olarak değerlendirdi. Efe’nin ailesinin başlattığı hukuk mücadelesi sonucunda devlet memurları olan okul yönetimi ve öğretmenlere karşı İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde açılan davaya İstanbul Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü 7 Mart’ta cevap yazısı gönderdi. Dava dilekçesine yer verilen cevap yazısında Efe Boz’un vefatı sonrası “davacı Boz ailesinin lehine  hizmet kusuru nedeni ile Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nden müştereken ve müteselsilen 25.000.00 TL maddi, 1.150.000.00 TL manevi olmak üzere toplam 1.175.000.00 TL tutarlı tazminat” istendiği belirtildi.

İstanbul Vali Yardımcısı Harun Kaya imzalı cevap yazısında, kurumun herhangi bir hizmet kusurunun olmadığı öne sürülerek, davanın reddi istendi. Yazısında şöyle denildi:

“Efe Boz kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayabilecek bir yaşta ve akranlarına göre daha gelişmiş durumda olduğu için tuvaletini kendi başına yapmasında idarede atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. O yaş grubundaki çocuklar tuvalet ihtiyaçlarını genellikle kendileri yaparlar.

‘İnsafsızca iddialar’

Efe Boz’un hayatını kaybetmesi ne kadar elim bir durum ise,  olaya müdahale anı kamera kayıtlarında açık seçik belli iken tazminat alabilmek için insafsızca iddialarda bulunmak da o kadar elimdir. Hepimizi yetiştiren ve bütün çocuklarımızı emanet ettiğimiz cefakar ve fedakar öğretmenlerimizi bu şekilde suçlamak hangi vicdan ile bağdaşır?

 Öğrencilerini kendi evladı olarak gören, burnu akmış çocuğun burnunu silen, altını kirleten çocuğun gerektiğinde altını temizlemekten imtina etmeyen, çocuğun üstünü düzelten, montunu çıkarıp giydiren bu insanlar değil mi?

‘İdarenin kusuru yok’

Efe Boz’un ellerini yıkamayıp, lavabodan tutunarak hoplayıp zıplaması, belki aynaya bakmak için lavabonun üzerine çıkması gibi hususlar kendi kusurlu hareketleriyle olaya sebebiyet verdiği hususu da göz ardı edilmemelidir. Bu bakımdan idarenin atfı kabil hiçbir kusuru bulunmamaktadır.

 Davacı vekili Efe Boz’un dede, anneanne ve büyükbabası için tazminat talebinde bulunmuştur. Büyük ebeveynlerin  torunlar üzerinde eylemli bir bakım ve emekleri bulunmadıkça  manevi tazminata müstahak