Hürriyet yazarı Sedat Ergin, MHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunduğu af teklifini değerlendirdi. Ergin, dönemin başbakanı Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in 2000 yılında sunduğu af teklifinin Meclis'ten geçmesini hatırlatarak, kamuoyunun bu sebeple MHP'nin teklifine ihtiyatla yaklaştığına dikkati çekti.
Şekil yönünden iptal edilebilir
2000'de Rahşan Affı yasa çalışmasını yürüten DSP’li Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk'le konuşan yazar, yasanın kabul edilebilmesi için TBMM üye tam sayısının beşte üçü, yani 360 milletvekilinin kabul oyu gerektiğini belirtti. Teklifin belirtilen vekil sayısının altında bir rakamla kabul edilmesi durumunda , AYM'nin şekil yönünden iptal edebileceği kaydedilen yazıda AK Parti ve MHP'nin milletvekili sayısının 340 olduğuna, yasanın geçmesi için diğer partilerin desteğinin aranması ihtiyacına işaret ediliyor.
Sedat Ergin'in "Suçlular yeniden aramıza mı dönüyor?" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Rahşan Hanım’ın dediği oldu ve DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinin hazırladığı ‘23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıverilmeye, dava ve cezaların ertelenmesine dair 4616 sayılı kanun’ 21 Aralık 2000 tarihinde TBMM’den geçti.
Görünüşte her şey Rahşan Hanım’ın istediği ölçüler içinde kurgulanmıştı, ancak ne olduysa sonradan oldu. Anayasa Mahkemesi (AYM), aldığı bir dizi kararla Anayasa’nın ‘eşitlik’ ilkesinden yola çıkarak, yasada öngörülmeyen birçok suç kategorisini de bu düzenlemelere dahil etti. Sonuç, yasanın kapsamının kademe kademe genişlemesi oldu. İlk başta yasadan 23 bin kişi yararlanırken, daha sonraki uygulamada sayı 45 bine kadar çıktı.
Bu arada, özellikle cinayet suçlularının da serbest bırakılması toplumda ciddi bir rahatsızlığa yol açtı. Üstelik, bu yasa çerçevesinde cezaevlerinden tahliye edilen mahkûmların, tutukluların bazılarının yeniden suça karışması, “Rahşan Affı” olarak adlandırılan düzenlemeden duyulan rahatsızlığın dalgalar halinde artarak yayılmasına neden oldu.
Türkiye, tam 18 yıl sonra bugün kendisini yeniden aynı tartışmanın içinde bulmuştur. Bu kez inisiyatifi üstlenen AK Parti iktidarını dışarıdan destekleyen, ‘cumhur ittifakı’nın paydaşı MHP’dir. Önceki gün açıklanan MHP imzalı yasa teklifi, 2000 yılındaki yasayla benzer bir mantığa oturuyor. Ancak infaz indirimleri için eski yasada 10 yıl öngörülmüşken, bu teklifte 5 yıllık bir indirim öneriliyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, önceki gün tekliflerini açıklarken, kabul edilirse, bu düzenlemeden yararlanacak tutuklu hükümlü sayısını 162 bin 989 olarak duyurmuştur. Yıldız’ın verdiği bilgiye göre, Türkiye’deki cezaevlerinde geçen pazar günü itibarıyla 194 bin 404 hükümlü, 59 bin 131 tutuklu olmak üzere 253 bin 535 kişi bulunmaktaydı.
Yasa teklifine kamuoyunun azımsanmayacak bir kesimde ihtiyatla yaklaşılmasının arkasında Türkiye’nin 2000 sonrasında “Rahşan Affı”nda yaşadığı acı tecrübe yatıyor. AYM’nin nasıl bir tutum alacağı bu bağlamda en önemli soruyu oluşturuyor.
O dönemde bu yasa çalışmasını bizzat yürüten DSP’li Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk, dünkü sohbetinde şöyle konuştu:
“O dönemde de itirazlar yoluyla bu konu Anayasa Mahkemesi’nin önüne geldiğinde, mahkeme ‘eşitlik ilkesi’ne dayanarak aldığı kararlarla bu yasanın bazı hükümlerini iptal etmiş, bu da yapılan düzenlemelerin kapsamının genişlemesine yol açmıştı. Bu teklif yasalaştığı takdirde AYM’nin önüne geldiğinde, yeniden bazı hükümlerinin iptal edilerek kapsamın genişlemesi güçlü bir olasılıktır.”
Prof. Türk’ün dikkat çektiği bir diğer konu, yasanın TBMM’den üye tam sayısının beşte üç eşiğiyle (360) geçmesi gerektiği hususudur:
“AYM, yerleşik içtihatları çerçevesinde önüne gelen bir yasada kullanılan terimlere değil, işin niteliğine bakarak karar verir. Yasada af değil ceza indirimi denilmiş olsa bile, düzenleme sonuç itibarıyla af niteliğindedir. Bu durumda, yasanın kabul edilebilmesi için Anayasa’nın 87. maddesi çerçevesinde TBMM üye tam sayısının beşte üçü, yani 360 milletvekilinin kabul oyu gerekir. Bunun altında bir sayıyla kabul edilirse, AYM bu kez düzenlemeyi şekil yönünden iptal edebilir.”
AK Parti 290 ve MHP 50 milletvekiliyle TBMM’de ancak 340 toplamına ulaşıyorlar ki, bu durumda yasanın geçmesi için diğer partilerin desteğinin aranması ihtiyacı doğacaktır. Görüleceği gibi, meselenin bir de bu kritik yönü var"
Yazının tamamı için tıklayın