CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 'FETÖ'nün mesleğe giriş sınavlarında mağdur ettiği araştırma görevlisi ve kamu personeli adayı gençlerin haklarının iade edilmesi için alınması gereken tedbirlerle ilgili meclis araştırması önergesi verdi.
Tanrıkulu’nun araştırma önergesi şöyle:
“FETÖ'nün AKP Hükümetleri dönemindeki kadrolaşma çabasının ülkemize verdiği en büyük zararlardan biri bilim insan veya bürokrat olmak için yola çıkan parlak zekalı, aydınlık, dürüst koca bir kuşağı saf dışı bırakarak soru çalmaktan ve kopya çekmekten başka hiçbir şey bilmeyen, yeteneksiz, liyakatsiz bir güruhu üniversitelerimize ve kamuya yerleştirmesi olmuştur. Tek tek binlerce gencimiz mağdur olurken asıl büyük kaybı Türkiye yaşamıştır.
Türkiye’nin akademik dünyadaki başarısızlığı, eğitimin ve üniversitelerin getirildiği nokta ortadadır. Başka mesleklere ve başka ülkelere savrulan gençlerin haklarının acımasız ve utanmazca bir şekilde yendiği bugün devam eden soruşturmalarda somut şekilde ortaya çıkmaktadır.
Zaman yetersizliği ve soruların zorluğu nedeniyle tüm soruları okumanın bile çok zor olduğu ALES sınavında bir anda tüm soruları yapan on binler türemiştir.
Soruşturma bulgularına göre, üniversitelere araştırma görevlisi alımında temel kriter olan ALES sonuçları incelendiğinde binlerce kişinin kopya çektiği belirlenmiştir. 2005 yılında ALES’e giren 226 bine yakın adayın yüzde 0,1'i soruları tam ya da 2 eksik ile tamamlarken ve tam yapanların sayısı 100 iken 2008’de bu rakam 11 bin 390’a, 2009'da ise 20 bin 290’a çıkmıştır.
Hayatın olağan akışına ters olan bu sonuçlara göre 2008 ve 2009 sınavlarında en fazla 3 hata yapan bile dereceye giremezken iki sınavda toplam 32 bin 320 birinci çıkmıştır. Bu olağan dışı durum 2016 sonuçları ile karşılaştırıldığında daha net görünmektedir. 2016 sonuçlarına göre 332 bin adayın girdiği sınavda en fazla iki soru yanlış yapan sayısı bile 140’tır.
Aradaki fark soruların çalındığını net olarak göstermektedir ki, yıllardır mağdur gençlerimizin iddiaları da bu yöndedir. Nitekim bazılarının soruları önceden aldıklarını itiraf da ettiği bu birinciler içinde en az 20 binin FETÖ ile bağlantısı olduğu değerlendirilmektedir. Araştırma görevlisi alımlarının Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) adı altında merkezi atama şeklinde gerçekleştirilmeye başlanmasının da üniversitelerde kadrolaşmaya çalışan FETÖ'cülerin ekmeğine yağ sürdüğü görülmektedir. Zira bu atamalarda ALES puanı %65 ağırlıktadır.
Gece gündüz ders çalışıp yıllarca atanmayı bekledikten sonra atanamayan gençlerimizin yaşadığı hayal kırıkları herkesin malumudur. Ne yazık ki intihar eden gençlerimiz bile olmuştur. Bugün 2008 yılından başlayarak ÖSYM’nin düzenlediği ÜDS, KPSS, ALES sınavlarıyla ilgili yapılan inceleme ve soruşturmalar sırasında yaklaşık 400 bin kamu personelinin FETÖ ile bağlantısı olabileceği görülmüştür. Herkes gibi adil yargılanma haklarını tam olarak kullanması gereken bu şüphelilerden hukuki süreçler tamamlandıktan sonra görevden uzaklaştırılacakların yerine, istemeleri halinde söz konusu sınavlarda mağdur edilen gençlerimiz getirilmelidir.
AKP İktidarı ise, bu durumda, "kendi yandaş"larını gözeterek yeni alımlara girişirse, FETÖ'nün yaptığına benzer bir fırsatçılık ve acımasızlık doğacaktır. Merkezi yerleştirme ile atama yapılan ÖYP ve KPSS kadrolarına başvurup, soruları çalanlar yüzünden herhangi bir kadroya yerleşemeyen gençlerimizin ÖSYM ve YÖK kayıtlarına göre tespit edilerek bu atamalardaki haksızlıkların bir an önce düzeltilmesi gerekmektedir. Bu amaçla yapılması gereken tespitler ile alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması elzemdir.”