Kültür Bakanlığı tarafından Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği’ne (MESAM) kayyum olarak atanan Coşkun Sabah, Habertür TV'de Kübra Par'ın programına konuk oldu. Sabah kayyum olarak atanmasına ilişkin olarak "Benim AK Parti ile hiçbir bağım yok. Hükümetten bir gün bile nemalanmadım. Ben politikaya girmem. Yalaka olduğum iftira, politik görüşümü söylemem. Sanatçının herkese eşit olması lazım" dedi.
Sabah, programda "Kayyumdan ziyade, buna bir geçici yönetim ataması demek daha doğru olur. Üç aylık geçici yönetimiz. Üç ay içerisinde seçime gitmemiz lazım. Geçici yönetimde başkan belli değildir. Henüz başkan yok ortada. Yavuz Bey (Yavuz Bingöl) çekilmek istedi. Tedirginliği vardı, ‘sizi zor durumda bırakırım’ dedi. Yavuz Bey’in yerine yedek üyelerden Vedat Çetinkaya abimiz geldi. Yavuz Bingöl gitti, Coşkun Sabah geldi, yanlış… Başkanlık için arkadaşlarımız beni önerdiler ve oy birliğiyle başkan olarak beni takdir ettiler" iafdesini kullandı.
Sabah, "Daha başına dönersek üyelerimizden tepki vardı. Kültür Bakanlığı’na şikayetlerde bulunmuşlar. Bu şikayetlerden sonra Kültür Bakanlığı bir teftiş kurulu atıyor ve MESAM’daki bir araştırmaya geliyorlar. Teftiş kutulu incelemesini Kültür Bakanlığı’na sunuyor. Kültür Bakanlığı da bu yönetimin görevini geçici alarak son verme kararı alıyor" dedi.
Sabah açıklamlarına şöyle devam etti:
"Kültür Bakanlığı’ndan arandım, ‘Coşkun Bey sizi MESAM’a geçici yöntem olarak atadık’ dendi. Buna nasıl ‘hayır’ denir? Devlet bana bir görev verdi. Ben bu görevden kaçamazdım. Yönetime girmek için kulis yapmadım. Başkanlık çok sonra gelen bir olaydır. Yönetim olarak atandık. Benim koltuk merakım yok.
Güvenilir bir adam olduğum neden düşünülmüyor? Bütün kriterlere uyduğum neden düşünülmüyor? Benim AK Parti ile hiçbir bağım yok. Hükümetten bir gün bile nemalanmadım. Bunu da Cumhurbaşkanımızın Huber Köşkü’ndeki iftar yemeğine bağlıyorlar. Bütün Türkiye orada… İpek Açar ve Fuat Güner de yönetimde. Onların hükümetle bağlantısı var mı? 7 kişi hükümete yakınlık kriteriyle saptanmadı. Ben politikaya girmem. Yalaka olduğum iftira, politik görüşümü söylemem. Sanatçının herkese eşit olması lazım.
Biz kişileri itham etmiyoruz. Şu anda teftiş kurulunun bir raporu var ortada. Biz seçimden 3-4 gün önce bunu açıklamak istiyoruz. Konuyla ilgili tüyo vermem etik değil.
Bir kurumda televizyon programı yapmak için görüşmeler oluyordu. Gönül koymuş olmak için olabilir. Onun açılımı tahmin ettiğiniz gibi değil. Belli bir kurumda FETÖ’de baskındı. Orada benim program yapmama sıcak bakılmıyordu. FETÖ gittikten sonra ben kurumda program yaptım. Yani açılımı bu. Bir takım engellemeler vardı.
Kadrodaki arkadaşlarla kafa uyumu varsa seve seve olurum. Ama yönetim kurulu çok önemli. Başkan imza atmak içindir. Bütün kararları yönetim kurulu alır. Bu şekilde gündeme gelmek hoşuma gitmiyor. İftiralarla gündeme geldim. Bir ton iftira atıldı.
Twitter’ı engellemek özgürlüğü engellemektir. Küfür, karalama ve iftira için kullanılacaksa eğer hiç kullanılmasın, kapatılsın daha iyi. Biri bana küfrederse, ben de karşılığını veririm. 100 küsur tane savcılığa intikal eden şikayetlerim var. Cem Yılmaz bile kapattı bir ara sosyal medya hesabını… Twitter küfür için kullanılmasın… Ama kabul ediyorum o tweet’i atmam hataydı."