Mersin’de, vali, vali yardımcısı, emniyet mensubu, hakim, siyasetçi, iş adamları ve bürokratların da aralarında bulunduğu 113 kişiyi yasa dışı yollarla dinledikleri ileri sürülen 25 emniyet mensubu hakkında dava açıldı. 16’sı daha önce meslekten ihraç edilen şüpheliler hakkında, 3 ila 10 yıl arasında ağır hapis cezası istendi.
Mersin Cumhuriyet Savcısı Mustafa Yakar tarafından hazırlanan ve Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davada, ’paralel yapı’ iddiaları üzerine gözaltına alınarak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan eski istihbarat şube müdürleri Ali Ç. ve Ali İ. K. ile diğer polisler İlyas A., İlyas I., Akın Y., Ahmet Y., Ali Y., Ali T., Aziz Y., Barış Y., Hakan I., Faruk Y., Gökhan K., İbrahim D., İsmail A., Koray G., Mehmet A., Murat D., Mustafa K., Mustafa C., Ökkeş S. D., Sedat Y., Yavuz E., Yunus S., Ziya A. yargılanacak.
Milliyet'te yer alan habere göre, iddianamede, şüphelilere yöneltilen suçlama ise şöyle, "Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, iftira, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek" olarak belirtildi.
İşte o suçlamalar
Hazırlanan 300 sayfalık iddianamenin sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi:
"2010-2013 yılları arasında Mersin İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce birçok kamu görevlisine ait listede ismi geçenlerin Mersin Valisi’nin hareket halinde veya il dışında olduğu zamanlarda kullandığı telefon, vali yakın korumalarının, vali yardımcılarının, mülkiye baş müfettişi, hakim, birçoğu emniyet mensubu olan kamu görevlilerinin ve bazı siyasi parti yöneticilerinin ve iş adamlarının kullandığı telefonların dinlenmesine dayanak teşkil eden bilgi notlarında, çoğu zaman müştekilerin kimlik bilgilerinin gizlendiği, adı geçenlerin OSÖ (Organize Suç Örgütü), ’Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti, Çek ve Senet Tahsilatı’ gibi suçlar kapsamında değerlendirilerek, söz konusu örgütün yöneticisi, elemanı veya bu suçlara iştirak eden irtibatlıları gibi gösterilerek, kullandıkları telefon numaraları ve İmei numaraların ilgisiz kişiler tarafından kullandığının yazıldığı, suç örgütü adına işlemler yapılıyor gibi izlenim verildiği, dinleme ile ilgili talep ve uzatma kararlarında usulsüzlükler, tutarsızlıklar ve keyfilik olduğu bu konuda müfettişlikçe muhbir olarak ifadesinde başvurulan şahıs tarafından dinlemeler esnasında emniyet mensuplarının görüşmelerinde elde edilen suç unsuru sayılamayacak bazı görüşmelerin, o memurun şube müdürlerine tapeler sızdırılarak o memur hakkında baskı oluşturmak amacıyla hareket ettikleri, teknolojik imkanlar ve istihbari veriler göz önünde bulundurulduğunda, şahısların gerçek bilgilerinin tespitinin kolayca mümkün olmasına rağmen yanlış ve eksik isim bilgileri ile müteaddit defalar uzatılmasına devam edildiği, alınan dinleme kararları sonrasında dinlenen birçok kişi hakkında adli ya da idari işlem yapılmadığı, bu dinlemelerin belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik sistemli, planlı ve organize bir şekilde yapıldığı anlaşılmıştır."
'Dinlemeler, belirli bir amaca yönelik'
İddianamenin son bölümünde ise şüpheliler hakkında ayrı ayrı ilgili yasa gereği 3 ile 10 yıla kadar hapis cezası istenilirken, şu tespitlerde bulunuldu:
"Alınan dinleme kararları sonrasında dinlenen birçok kişi hakkında adli ya da idari işlem yapılmadığı, bu dinlemelerin belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik sistemli, planlı ve organize bir şekilde yapıldığı, Mersin Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü içerisinde meslek hiyerarşisi dışında farklı bir yapılanma olduğu, bu yapılanmanın devletin tüm imkan ve olanaklarını kendi çıkar amaçları doğrultusunda kullandıkları, işlenen suçun bireysel olarak işlenmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla şüphelilere bu eylemleri açısından ayrı ayrı ceza tayini yapılması gerekmektedir."