Türk Lirası’ndaki (TL) değer kaybı, dün de sürdü. TL’nin dolar karşısındaki günlük değer kaybı yüzde 5.8’i buldu. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı ve Para Politikası Kurulu Üyesi Erkan Kilimci'nin istifa edeceğine yönelik iddialar da TL'deki değer kaybını artırdı. Öte yandan istifa iddiası Merkez Bankası'na müdahale olup olmadığı tartışmasını günmdeme getirdi.
DÖVİZ KURUNDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN
Cumhuriyet'te yer alan habere göre 30 Ağustos Zafer Bayramı sebebiyle dün iç piyasalar kapalıydı ancak düşük hacimli uluslararası piyasalarda TL’nin değer kaybı devam etti. Kurban Bayramı tatilinin bittiği 27 Ağustos’ta 6.12 seviyelerinde olan Dolar/ TL kuru, haftanın ilk dört gününde yüzde 11 artmış oldu. TL'nin dolar karşısındaki günlük değer kaybı 5.8'i bulurken; güne 6.43 seviyelerinden başlayan dolar/TL kuru 6.8427’yi, güne 7.54 seviyelerinden başlayan Euro/TL kuru 8.0146’yı gördü.
Merkez’de istifa
Kilimci’nin Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu’na geçeceğini yazan Reuters’a bilgi veren üst düzey bir kaynak, “Kilimci’nin Merkez Bankası yönetimi ile hiçbir konuda fikir ayrılığı yoktu, buna faiz oranları da dahil. Uzmanlığı yeni bir kamu kuruluşunda kullanılacak hepsi bu” açıklamasında bulundu.
Fitch uyardı
TL’deki değer kaybını artıran bir diğer gelişme, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’ten yapılan “Lira’daki değer kaybı Türk bankalarına yönelik riskleri artırıyor” açıklaması oldu. Fitch açıklamasında, “Türk bankalarının sermaye pozisyonları, TL’deki değer kaybı, yükselen faiz oranları ve varlık kalitesindeki düşüşle zayıflayacak” ifadeleri yer aldı. Fitch, “Kredi yeniden yapılandırılmasıyla ilgili sunulan yeni çerçeve, takipteki kredi kategorisine yük olarak gelecek” dedi.
Bir diğer kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s de üç gün önce, Türkiye’deki 20 bankanın notunu indirmişti.
TIKLAYIN - Fitch: TL'deki değer kaybı Türk bankalarına yönelik riskleri artırıyor
Stokçuluk tehlikesi
TL’deki büyük değer kaybına paralel olarak piyasada birçok ürüne büyük zamlar gelirken, stokçuluk iddiaları da gündeme düştü. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Son dönemde finansal piyasalardaki geçici dalgalanmaları fırsat olarak gören bazı spekülatörlerin çeşitli ürün ve ürün gruplarında arz-talep dengesiyle uyuşmayan fiyat artışları, stokçuluk vb. piyasa fiyat oluşumunu bozucu davranışlar gerçekleştirdikleri gündeme gelmektedir. Ticaret Bakanlığı olarak gelişmeleri anlık olarak takip ederek, piyasa dengesinin bozulmasını engelleyici tedbirleri almaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Acemoğlu: Krizin nedeni Trump’ın kaprisi değil
TL’deki değer kaybını Bloomberg’e değerlendiren Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) İktisat Profesörü Daron Acemoğlu, hükümetin aldığı geçici önlemlerin sorunu çözmeyeceğini belirtti. Türkiye’nin devasa cari açığını kapatmak için gerekli yabancı sermaye akımlarının kuruduğunu belirten Acemoğlu, özel sektörün yüksek döviz borcunun ekonomiyi tehdit ettiğini yazdı.
Acemoğlu, Türkiye öncelikle atması gereken adımın kurumlardaki kötüye gidişin tersine çevrilmesi olduğunu savundu. Krizin kökeninin vefasız yabancı yatırımcılar ya da kaprisli ABD Başkanı’nın tweet’leri olmadığını belirten Acemoğlu, özel sektördeki düşük verimlilik ve sürdürülebilir olmayan kredi büyümesi gibi yapısal sorunlar bulunduğunu, bunların kökeninde de son 10 yılda ekonomik ve siyasi kurumlardaki bozulma olduğunu öne sürdü.
Acemoğlu, çözüm olarak şu adımları sıraladı: Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin azaltılması, medya özgürlüğünün sağlanması, siyasi mahkûmların serbest bırakılması, yargı ve Merkez Bankası gibi kurumların bağımsızlığının sağlanması, yerli ve yabancı yatırımcının güvenini artırıcı adımlar.