Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 11 üst düzey bürokratı devletin gizli bilgi ve belgelerini dışarıya sızdırdıkları gerekçesiyle görevden aldı. Haksız yere görevden alındıklarını iddia eden 11 bürokrat, Merkez’i davaya hazırlanıyor.
Ekonomideki gelişmelere karşı gerekli ve etkin tedbirleri almadığı için eleştiri oklarına hedef olan Merkez Bankası, içeride de bir başka sıkıntıyla karşı karşıya. Merkez Bankası’nda ‘casusluk’ depremi yaşanıyor.
Başkan Erdem Başçı, geçtiğimiz günlerde 11 üst düzey bürokratı ‘casus’ oldukları gerekçesiyle görevden aldı. Yerlerine hemen yeni isimler atadı.
Merkez Bankası içinde banka meclisi üyelerinden, genel müdürlere, birim yönetimlerinden en alt birimlere kadar şok yaşayan banka, bu kez kendi içinde tarihinin en gerilimli dönemlerinden birini yaşıyor.
Bilgiler çeteye mi verildi?
Vatan'dan Gülümhan Gülten'in haberine göre, geçtiğimiz aylarda İstanbul ve İzmir’de başlayan askeri casusluk davaları kapsamında Merkez Bankası bürokratlarıyla da ilgili ihbar olduğu, bunun üzerine Başkan Başçı’nın, 3’ü üst düzey olmak üzere toplam 11 banka bürokratını görevden alma yolunu seçtiği öğrenildi. Bu bankacıların devletin gizli bilgi ve belgelerini casusluk yaptığı iddia edilen bir çeteye verdiği iddia ediliyor. Ancak halen süren casusluk davasında söz konusu Merkez Bankası bürokratlarının isimleri ne sanık, ne de tanık olarak geçiyor. Dava kapsamında bu isimlere dönük bir suçlama da bulunmuyor.
Erdem Başçı’nın aldığı karar, kurum içinde tartışmalara neden oldu. Kaynaklar, bazı üyelerin Başçı’ya, “Soruşturma tamamlansın, iddialar ve ihbarlar doğru mu anlaşılsın, o zaman gereğini yapalım” yönünde karşı çıktığını belirtti. Başçı’nın da “Aklanırlarsa o zaman bakarız” dediği iddia ediliyor. Kararın ardından bazı başkan yardımcılarının da görevden alınan banka bürokratlarını teselli ettiği, “Biz size inanıyoruz ama yapabileceğimiz bir şey yok” şeklinde konuştuğu öğrenildi.
Babacan’a bilgi verildi
Adının gizli kalmasını isteyen ve Erdem Başçı’ya yakınlığıyla bilinen üst düzey bir bürokrat, Başkan’ın Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a konuyu ayrıntılı şekilde aktardığını iddia etti.
Bürokratlar dava açıyor
Başkan Erdem Başçı’nın adı geçen bürokratları, henüz soruşturma açılmadan görevden alması banka içinde tepki topladı. Bürokratların yönetime “Hakkımızda soruşturma açılsın, bunun sonucuna göre karar verilsin” talebiyle başvurduğu belirtiliyor. Bunun üzerine bürokratların talebiyle bankada bir soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Casuslukla suçlanan ve görevden alınan bürokratlar, banka yönetimine ve ilgili isimlerin tümüne dava açmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda casusluk yaptıklarının kanıtlanması, aksi halde görevlerinin başına dönmeleri ve her türlü tazminat talebinde bulunuyor.
Eskort kadınlar bilgi sızdırdı
Geçtiğimiz yıl İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, eskort kadınları kullanarak askeri belgeleri ele geçiren bir casusluk örgütü soruşturması başlatması gündeme oturmuştu. Bu kapsamda çoğu askeri personel ve eskort kızlardan oluşan 56 kişi tutuklanmıştı. Hazırlanan iddianamede ise fuhuş ve şantaj yoluyla casusluk yapan çete tanımlanmış, eskort kızların çok sayıda kamu kurum ve kuruluşundan bilgi ve belge sızdırdığı anlatılmıştı. Ancak bin sayfanın üzerindeki iddianamede bu bilgilerin nasıl kullanıldığı ve casusluk iddiası kapsamında hangi yabancı devletlere verildiği bilgisi de yer almamıştı. Hala sızdırıldığı iddia edilen bilgilerin ne tür bilgiler olduğu ve hangi yabancı ülke tarafından kullanıldığı bilgisi bulunmuyor. Casusluk davasında eskort kızların bilgisayarında, devletin çok sayıdaki kurumunda çalışan üst düzey bürokratla ilgili notlar çıktığının iddia edilmesine rağmen, kızların ifadelerinde bunları reddetmesi de durumu giderek daha ilginç bir noktaya getirdi.
Geri dönüş olmadı
Gelişmelerle ilgili bilgi almak amacıyla, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’ya ulaşmaya çalıştık. Ancak başarılı olamadık. Merkez Bankası Sözcüsü Yücel Yazar, sorularımızla ilgili bize geri döneceğini söyledi. Ancak herhangi bir dönüş olmadı.
En ağır suç
Casusluk suçu devlete karşı en ağır suçlar kapsamında. Casusluk suçuyla görevlerinden atılmaları halinde, ilgili kişilerin Türkiye’de herhangi bir işte çalışabilme olasılığı neredeyse imkansız.