T24 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün medyaya yönelik "Medya, nasıl bu konuda biz bu işe maydanoz oluruz, bunun gayreti içine giriyor" demesi üzerine, Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz, "Başbakan, demokratik bir ülkede, özgür medyanın her şeye “maydanoz olması gerektiğini”, zaten medyadan beklenen görevin de bu olduğunu kabul etmek istemiyor" dedi.
Mehmet Yılmaz'ın Hürriyet gazetesinde "Maydanoz deyip de geçmemek gerek!" başlığıyla yayımlanan (5 Kasım 2010) yazısı şöyle:
Maydanoz deyip de geçmemek gerek!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün gazetecilerin sorularını yanıtlarken muhalefetin terörle mücadele konusunda işbirliği yapmamasından yakındı.
“Bizde maalesef muhalefet, iktidarı nasıl zayıf düşürürüz diye elinden gelen gayreti gösteriyor. Sağ olsun medya aynı şekilde nasıl bu konuda biz bu işe maydanoz oluruz, bunun gayreti içine giriyor” dedi.
Doğrusunu isterseniz muhalefet partilerini ve izledikleri politikaları ben de pek beğenmiyorum, onun için bu tartışmaya girmeyeceğim.
Ama “medyanın bu işlere maydanoz olması” meselesi beni doğrudan ilgilendiriyor.
Aslında sadece beni değil, bu ülkede demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşamasını isteyenleri de ilgilendiriyor olmalı.
Maydanoz, özellikle çocuklar tarafından pek sevilen bir “ot cinsi” değildir. Kendi başına da pek anlam ifade etmez, elbette kebap yemiyorsanız! Ama içine konulduğu, yani “maydanoz edildiği” yemeklere rafine bir lezzet katar ki bazı yemeklerde olmaz ise olmaz bir şeydir!
Başbakan’ın bu olumsuz ifadeyi kullanırken o zarif otsu bitkiyi kastettiğini zannetmiyorum. O sözlükteki anlamı ile kullanmaya çalışıyor. TDK Deyimler Sözlüğü şöyle tanımlamış: Olur olmaz her işe karışmak!
İşte Başbakan ile “demokratik bir ülkede medyanın yeri ve görevi” konusundaki fikir ayrılığımız burada yatıyor.
Başbakan’a göre, medya öyle her işe karışmamalı, izin verilen konulara girmeli, hükümet ne diyor onu yazmalı, gerisine “maydanoz olmamalı”.
Başbakan, demokratik bir ülkede, özgür medyanın her şeye “maydanoz olması gerektiğini”, zaten medyadan beklenen görevin de bu olduğunu kabul etmek istemiyor.
Demokrasiden anladığı tek şey seçimle iş başına gelenin canının istediği her şeyi yapabileceği!
Ben buna “Putinleşme sendromu” diyorum ama bunu deyince “Acaba Rusya’ya da mı maydanoz oluyorum” diye endişeleniyorum!