Politika

Mehmet Altan: MHP'de, Erdoğan'a açık ya da kapalı destek, siyaseten ağır bir şekilde kaybettiriyor

"Kongre isteyenlere direnmenin mantığı nedir, tam anlayamıyor kimse…"

11 Nisan 2016 14:59

*Mehmet Altan 

Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin MHP'de kurultay yapılmasına karar vermesinin ertesinde, bu partideki muhtemel gelişmeler siyasal gündemin liste başı konusu oldu.

Genel Merkez'in kurultaydan canhıraş bir şekilde kaçmaya çalışmasının, muhaliflerin de ‘kurultay' istemesinin nedeni, geçen yıl yapılan iki seçimin sonuçları arasındaki fark ve bu süre içinde MHP yönetiminin Erdoğan'a stepnelik yapması…

7 Haziran seçimlerinde AKP iktidarı yitirmişti… MHP'nin garip ve anlaşılmaz davranışları olmasa bugün daha rahat nefes alan bir Türkiye olacaktı.

MHP, AKP'nin iktidarı dışındaki bütün yolları inatla tıkadı ve iktidarı yeniden AKP'ye hediye etti.

Devlet Bahçeli, kendisine yapılan ‘başbakanlık' teklifini bile reddetti AKP iktidarının yolunu açabilmek için.

***

7 Haziran seçim mitinglerinde AKP'ye yönelik sert eleştirileriyle, seçim sonrası topallaşan AKP'ye değneklik etmek arasındaki büyük çelişki MHP'ye yaradı mı?

Tabii ki bu şaşırtıcı tutarsızlık hem Türkiye'yi korkunç yerlere taşıdı, hem de MHP'yi üçüncü parti olmaktan çıkarıp dördüncülüğe düşürdü.

AKP'ye ve Erdoğan'a miting meydanlarında gerekli muhalefeti yapan MHP, 7 Haziran seçimlerinde yüzde 16,29 oy alarak 80 milletvekilliği kazanmıştı.

AKP'nin stepneliğine soyununca, 1 Kasım seçimlerinde oyları yüzde 11.92'ye, milletvekillerinin sayısı da 40'a düştü.

Beş ay gibi kısa bir sürede 40 milletvekili kaybettiler.

Böylesine büyük bir başarısızlık, zaten istifayı ve bırakıp gitmeyi gerektirmez mi?

Kongre isteyenlere direnmenin mantığı nedir, tam anlayamıyor kimse…

AKP'ye destek olmak için kendi partisini çökerten bir ekip ne kadar kalabilir ki bir partinin başında?

***

Bugünkü MHP yönetimi neden Erdoğan'a ve AKP'ye destek olur, payandalık yapar ya da gizli stepnesi haline döner?

Bu soruya verilen çok değişik cevaplar ve spekülasyonlar var.

Bu kadar çok spekülasyonun olmasının nedeni, MHP'nin 7 Haziran'dan sonra izlediği politikaya siyasi akla ve mantığa uyan bir açıklama bulunamaması.

Çünkü Erdoğan'a ve AKP'ye açık ya da kapalı destek, siyaseten ağır bir şekilde kaybettiriyor.

O halde ne?

Devlet Bahçeli neden öyle bir politika izledi, neden kendi partisini çökertme pahasına AKP'yi iktidara taşıdı?

***

AKP ve Erdoğan, neredeyse tüm politikalarını MHP'yi saf dışı edip onun oylarını ele geçirmek üstüne kurguluyor.

Bugün Kürt politikasında yaşananlar, AKP'nin 180 derecelik dönüşü, yükselen şiddet, hep MHP'nin oylarını almak için.

MHP'yi ‘baraj altına' itmeye uğraşıyor AKP, MHP'nin bugünkü yöneticileri de kendi partilerini yok etmek için AKP'ye yardımcı gözüküyorlar.

Zaten anlaşılamayan da bu… Neden bir partinin yöneticileri, başka bir partiye yardım edebilmek için kendi partilerini yok eder?

Böyle bir sorunun siyasete uygun bir cevabı yok… Onun için spekülasyonlar havada uçuşuyor.

***

Pazartesi günü 12. Sulh Hukuk gerekçeli kararı açıklayacak… Karar alındıktan sonra kongre çağrı heyeti, Çankaya Seçim Kurulu'na başvurup olağanüstü kongre sürecini başlatacak. Delegeleri kongreye davet edecek.

Kongre isteyenler, mahkeme kararına yapılacak bir itirazın Yargıtay'dan çıkacak sonucunu beklemek zorunda olmadıklarına inanıyorlar…

Genel Merkez ise Yargıtay'a başvuracağını, bu sürecin beklenmesi gerektiğini iddia ediyor.

***

Ancak Yargıtay süreci öncesi ivedilikle belirleyici olan gelişme, Çankaya Seçim Kurulu'nun mahkeme kararına uyup uymayacağıdır.

Uyması halinde MHP çok kısa sürede kongreye gider…

Ve siyasi hesaplar yeniden yapılır.

Yok, Seçim Kurulu, mahkeme kararına uymazsa ortalık iyice karışır.

Neredeyse artık hiç bir şeyin normal mecrasında gelişmediği bu tuhaf ülkede yeni bir siyasi ve hukuksal sorun daha yaşanır.


*Bu yazı Özgür Düşünce'de yayımlanmıştır.