Medya

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici: Medya kuruluşları adına 'reform' denilen değişiklikleri sorgulasaydı; 15. Eğitim reformuna gerek kalmayacaktı

23 Mayıs 2019 10:44

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici "İktidardan gelen her yeniliği, her yeni kararı alkışlamak, övgülerde bulunmak asla gazeteciliğe yakışmaz" dedi. Medyanın görevlerini hatırlatma gereği duyduğu için üzgün olduğunu belirten Bildirici, "Biz gazetecilerin asli görevi, devleti yönetenleri kamu adına denetlemektir. Muhalefet etmek değil ama muhalif tavır almak, eleştirel yaklaşmaktır" ifadesini kullandı. 

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından açıklanan liselerde eğitim reformuna değinen Bildirici, "Medya kuruluşları, bu kadar çok ve sık 'eğitim reformu' yapılıp, eğitim yazboz tahtasına dönerken eleştirel yaklaşsa, adına 'reform' denilen değişiklikleri sorgulasaydı; 15. Eğitim reformuna gerek kalmayacaktı" diye yazdı.

Bildirici'nin "Medya 'eğitim reformları'nı alkışlamasaydı" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle: 

Medyanın görevi her değişikliği alkışlamak olamaz. Hele de iktidardan gelen her yeniliği, her yeni kararı alkışlamak, övgülerde bulunmak asla gazeteciliğe yakışmaz. Hatırlatma gereği duyduğum için üzgünüm ama biz gazetecilerin asli görevi, devleti yönetenleri kamu adına denetlemektir. Muhalefet etmek değil ama muhalif tavır almak, eleştirel yaklaşmaktır.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “liselerde eğitim reformu”nu açıkladı. Selçuk’un açıkladığı, bu siyasi iktidar döneminde yapılan 15. Eğitim reformu. 17 yıl içerisinde sekiz Milli Eğitim Bakanı değişmiş, 14 kez reform yapılmış. 15’incisi ilan edildiğine göre, bugüne değin yapılan reformlar yeterli olmamış.

Belki medya kuruluşları, bu kadar çok ve sık “eğitim reformu” yapılıp, eğitim yazboz tahtasına dönerken eleştirel yaklaşsa, adına “reform” denilen değişiklikleri sorgulasaydı; 15. Eğitim reformuna gerek kalmayacaktı.

(...)

BirGün'e eleştiri

Bakan Selçuk’un “Esnek ve modüler eğitim sistemi” adını verdiği yeniliklere sadece Cumhuriyet ve Birgün’de eleştirel yaklaşılmıştı.

En çok dikkat çeken, tartışmalara yol açan ise Birgün’ün haberi oldu. İlk sayfadaki spotta, “Yeni sistemde din dersi zorunlu olurken matematik, felsefe, tarih seçmeli oldu” deniliyordu. Haberde ayrıntılı bilgi yoktu. Haberin yanındaki kutuda eğitim uzmanı Onur Soğuk’un ifadesi yer alıyordu:

“Bunlar 10.sınıftan sonra olacak. Dersler de bundan itibaren zorunlu ve seçmeli olarak ayrılacak. Ama bu sistem 10 ve 11. sınıflar en önemli sınıflar. Orada da matematik dahi seçmeli gözüküyor.”

Birgün’ün “lise eğitiminde matematik derslerinin seçmeli olacağı” haberini, Cumhuriyet, Yeşil gazete, İleri Haber, Sol Haber gibi internet siteleri de alıntıladı. Kamuoyu ve sosyal medyadaki tartışma ve tepkiler öylesine büyüdü ki, bir gün sonra akşam saatlerinde yetkililerin açıklamaları geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı açıklamasında, “Matematik 9, 10 ve 11. sınıflarda ortak ders grubunda. Her öğrencinin almak zorunda olduğu bir ders. 12. sınıfta ise matematik, disiplinler üstü kariyer dersi olarak yapılandırılmış ve matematik ağırlıklı dersler grubu başlığı açılmıştır” denildi. Bakan Selçuk da Twitter hesabından yalanladı:

“Ortaöğretimde matematiğin seçmeli olduğu konusunda doğru olmayan içerikler dolaşıyor. Hiçbir öğrencinin matematik dersi almadan bir üst sınıfa geçmesi mümkün değildir. Bu kadar net. “

Kısacası, yeni sistemde matematik lisede bütün sınıflarda zorunlu. Öğrenci, matematik grubu derslerinden birini seçecek...

Birgün haberi savundu ama

Bu durumda iki gün önce “liselerde matematik seçmeli ders olacak” haberini yayımlayan Birgün’ün nasıl tavır alacağı önemliydi. Evet, Birgün bu gelişmeleri yanıtsız bırakmadı. 21 Mayıs tarihli Birgün’ün ilk sayfasında “Matematikten vazgeçilemez” başlıklı bir haber vardı. İnternette de aynı şekilde kullanılan haber şöyle başlıyordu:

“Birgün’ün gündeme taşıdığı yeni eğitim sisteminde matematik ve fen bilimleri derslerinin seçmeli mi zorunlu mu olacağı tartışması devam ediyor. Eğitimci Pervin Kaplan, ‘10 ve 11. sınıflarda din kültürü zorunlu, onun dışındakiler seçmeli. Matematik temeldir, vazgeçilemez’ dedi.”

Haberdeki bilgiler de özetle bu kadardı. Haberin tamamı eğitimci Kaplan’ın değerlendirmelerine ayrılmıştı. “Tartışma devam ediyor” denmesine rağmen kimin nasıl tartıştığı ile ilgili bir bilgi yoktu; karşı görüş yoktu. Bakan Selçuk ve bakanlığın konuyla ilgili açıklamasından bahsedilmemişti.

Eğitim sistemiyle ilgili bu haberleri yazan Birgün muhabiri Mustafa Kömüş ile konuştum. Bakan Selçuk ve bakanlığın açıklamaları baskı saatinden sonra geldiği için gazeteye yetiştirilememiş; internette haber yapılmış. O nedenle Bakan Selçuk’un açıklaması, Birgün’de 22 Mayıs’ta “Bakan’dan matematik açıklaması” başlığıyla yayımlanabilmiş.

Bu gelişmeler de gösteriyor ki, bir gazete manşete çıkaracağı konuyu daha dikkatli çalışmalı. 19 Mayıs’ta “Matematik seçmeli, din kültürü zorunlu” manşetinin daha ayrıntılı bir hazırlığa ihtiyacı vardı. Böylesine önemli bir değişikliği sadece bir “eğitim uzmanı”na dayanarak vermek yetmez. Başka uzmanlar ve bakanlık ile de konuşmak gerekirdi. Manşete çıkarılan haberde ayrıntılı bilgi olmalıydı.

Madem Birgün, matematiğin seçmeli ders olacağı haberinde ısrarlı. O halde açıklamalar yetişmemiş olsa bile arayıp sorarak bakanlıktan görüş alınmalı ve 21 Mayıs’taki ikinci haberde mutlaka yer verilmeliydi. Ondan sonra da yalanlamaları çürüten belge ve bilgiler okura aktarılmalıydı. Somut veri gerekliydi.

Alkışlamak gibi, eleştirel yaklaşırken bu tip gazetecilik eksiklik ve yanlışlarının ortaya çıkması da “Eğitim reformu”nun gerektiği gibi sorgulanmasını önleyebilir.

***

Birgün muhabiri Kömüş’ün yanıtı:

Sistem açıklandığı gün yaptığım görüşmelerde üç dersin zorunlu olacağına dair bilgi edindim. Biz haberimizi ilk başta ders saatlerinin azalıp, seçmeli ders sayısının artmasından kurduk. Din dersinin bütün sınıflarda zorunlu olmasını haberde öne çıkarmak istedik. Sonra uzmandan görüş almamız gerektiğini düşündük. Onunla konuşurken de üç defa matematik ve felsefe derslerinin seçmeli mi olacağını teyit için sordum. Bu yönde görüş gelince haberi bu kez oradan kurduk.

Yine de MEB’in hazırladığı sunuma baktık. Burada 10 ve 11’inci sınıfta din dersi zorunlu olan dersler arasında sayılırken matematik ve felsefe derslerinin zorunlu olduğuna dair bir ifade yoktu. Bunun üzerine haberi bu şekilde yayımladık.

İkinci haberde ise yine konuştuğumuz uzman matematiğin seçmeli olduğunu anlattı. Yine zorunlu ortak derslerin din ve edebiyat olduğundan bahsetti. Bu kez onları öne çıkararak verdim. Konuştuğum kişiler çok güvendiğim uzmanlardı. Bu nedenle şüpheye düşmedim. Hafta sonu olması nedeniyle bakanlığa da ulaşamadım. Bakanlığın açıklaması daha sonra geldiği için haberde yer veremedik.


Bildirici'nin diğer eleştirilerini  farukbildirici.com adresindeki kişisel internet sitesini ziyaret ederek okuyabilirsiniz.