Ergenekon'un 25. duruşmasında konuşan Mehmet Zekeriya Öztürk’ün avukatı Yaşar Ağsu, savcılığın değerlendirilmeleri düşünüldüğünde, 1960 ve 1980 ihtilallerinin yasa dışı olduğu sonucuna varılacağını belirterek "1980’i yargılarsanız çok da memnun olurum. Marmaris ressamı bir sürü genci astı" dedi.
Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan eski yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk’ün avukatı Yaşar Ağsu, savunmasını tamamladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada dün başladığı savunmasına devam eden avukat Yaşar Ağsu, iddianamede, avukat Behiç Aşçı’yı ölüm orucu eyleminden vazgeçirenin sanıklardan emekli tuğgeneral Veli Küçük olduğundan bahsedildiğini söyledi. Aşçı’yı ölüm orucu eyleminden vazgeçirenin, dönemin TBMM Başkanı Bülent Arınç olduğunu öne süren Ağsu, bunun basına da yansıdığını kaydetti.
Bu eylemin bitirilmesi karşılığında cezaevinde bulunan DHKP/C’li ve PKK’lı kişilere bazı imkanlar sağlandığını savunan Ağsu, örneğin Tekirdağ F Tipi Cezaeevi’nde DHKP/C ve PKK’lı tutukluların ortak çalışma sürelerinin haftada toplam 12 saat, diğerlerinin ise 6 saat olduğunu ileri sürdü. Ağsu, "Behiç Aşçı’nın ölüm orucundan vazgeçirilmesi eğer bir örgüt eylemi ise savcılar bu konuda suç duyurusunda bulunsunlar" dedi.
Sabancı suikastı
İddianamede "Sabancı suikastı"ndan bahsedildiğini, ancak suikastı gerçekleştiren Fehriye Erdal ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadığını öne süren Ağsu, davanın herhangi bir yerinde de Erdal’dan bahsedilmediğini anlattı. Ağsu, bazı gizli tanıkların ifadelerine göre, suikasta ilişkin davanın sanıklarından Mustafa Duyar’ın nakledildiği cezaevine, Duyar’ın hemen ardından Ergin kardeşlerin de gönderildiğinin dava dosyasında yer aldığını söyledi.
Ancak bu dosyadaki sanıklar arasında Adalet Bakanlığı'ndan kimsenin olmadığını söyleyen Ağsu, şunları anlattı: "Pek çok telefon görüşmesi arasında Adalet Bakanlığı'ndan biri ile yapılmış herhangi bir görüşme de yoktur. Nakil işlemlerini yapan Adalet Bakanlığı'dır. O halde savcılar bu nakil işlemlerini gerçekleştiren yetkiliyi bulmak için neden araştırma yapmadılar?"
Davanın iddianamesini yazan savcıları da eleştiren Yaşar Ağsu, iddianamede somut kavramlardan çok, soyut şeylerden bahsedildiğini savundu. İddianamedeki Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ilişkin anlatımları eleştiren ve TSK’nın çalışma prensiplerine değinen Ağsu, TSK’nın bu prensipler dışında çalışamayacağını kaydetti.
Savcılığın değerlendirilmeleri düşünüldüğünde, 1960 ve 1980 ihtilallerinin yasa dışı olduğu sonucuna varılacağını söyleyen Ağsu, bu şartlar altında ihtilallerle ilgili yasal işlem yapılması gerektiğini ileri sürdü. Ağsu, "1980’i yargılarsanız çok da memnun olurum. Marmaris ressamı bir sürü genci astı" dedi.
Yasada bulunmayan suçlama iddiası
"Ergenekon" terör örgütünün belgesi sayılan bir yazıda "mafya" kelimesinin "Mafia" olarak yazıldığını ifade ederek bunu eleştiren Ağsu, "Bu Ergenekon terör örgütü Türkçe’ye de karşı. Bu konuda sanıklara ek savunma hakkı tanınmalı" diye konuştu.
İddianamede, bazı eylem hazırlıklarından bahsedildiğini, ancak bu konuda yeterli araştırma yapılmadığını savunan Ağsu, ayrıca bazı sanıklara yasada bulunmayan "örgütün üst düzey yöneticisi olmak" suçlamasının yöneltildiğini söyledi.
Bilirkişi Kurtlar Vadisi dizisinin senaristi
Öztürk’ün avukatı Yaşar Ağsu, müvekkilinin bilgisayarlarından çıkan belgelerle ilgili inceleme yapan bilirkişilerden birinin "Kurtlar Vadisi" dizisinin senaryo ekibinde yer aldığını ileri sürdü. Ağsu, bilirkişilerden birinin de müvekkilinin emniyet ve savcılık sorgusuna katıldığını iddia etti.
'Mustafa Kemal duruşu...'
Ağsu, müvekkili ile ilgili iddiaların temelini, dosyadaki 357. klasörde bulunan raporun oluşturduğunu ifade ederek, bu raporu düzenleyen bilirkişilerin de mutlaka mahkemede dinlenilmesi gerektiğini kaydetti. Mehmet Zekeriya Öztürk’ün bazı sanıklarla olan ilişkisinin örgütsel değil, arkadaşlığa dayalı olduğunu söyleyen Ağsu, bu ilişkinin planlı olmadığını ve süreklilik arzetmediğini belirtti. Her türlü Kemalist kuruma, bu davanın sanığı yapılarak saldırıldığını öne süren Ağsu, mahkeme heyetine hitaben "Siz Mustafa Kemal duruşuyla bu iddianameyi her yönüyle elbette araştıracaksınız, son noktayı koyacaksınız. Bu hukuk zaferine imza atın" dedi. -
'Gençliğim MHP'de geçti'
Avukat Yaşar Ağsu’un müvekkilini savunması sırasında, gençliğinin MHP ve Ülkü Ocakları’nda geçtiğini, ancak şu anda bir bağlantısının bulunmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de "Hiç belli olmuyor" dedi. Ağsu da "Ona çalışıyorum efendim" diye yanıt verdi. Bu diyalog, duruşma salonundaki kişiler arasında gülüşmelere neden oldu. Yaşar Ağsu, dünkü duruşmanın öğleden sonraki bölümünde başladığı savunmasını tamamladı.