Filistin Ulusal Konseyi, Filistin Ulusal Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı "Filistin Devlet" Başkanı olarak seçti.
Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) en üst yürütme organı olan Filistin Ulusal Konseyinin 23. Dönem Toplantısı sona erdi. FKÖ bünyesindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ile FKÖ bünyesinde yer almayan Hamas ve İslami Cihad'ın katılmadığı toplantıların kapanış oturumunda, Abbas "Filistin Devlet" Başkanlığına seçildi.
Filistin Devlet Televizyonundan canlı yayınlanan oturumda ayrıca FKÖ Yönetim Kurulunun 15 üyesi de belirlendi. Buna göre Abbas, Yönetim Kurulu Başkanı olurken, Saib Ureykat, Azzam el-Ahmed, Hanan Aşravi, Teysir Halid, Bessam es-Salihi, Ahmed Mecdelani, Faysal Kamil Aranki, Salih Rafet, Vasıl Ebu Yusuf, Ziyad Ebu Amr, Ali Ebu Zuhri, Adnan el-Hüseyni, Ahmed Buyud et-Temimi ve Ahmed Ebu Hevli, Yönetim Kurulu üyeliklerine getirildi.
Oturumda ayrıca, FKÖ Merkez Komitesinin 122 üyesinin seçimi de gerçekleşti. Abbas, söz konusu kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, diğer Filistinli gruplara FKÖ'ye katılma imkanı vermek için Yönetim Kurulu üyelerinin sayısını 15'te sınırlı tuttuklarını söyledi. Yönetmelik gereği üye sayısının 18'e çıkabileceğini belirten Abbas, gerekirse ulusal birlik için yeni üyeler bulabileceklerini kaydetti.
Gazze'deki memur maaşları
Gazze'deki memurların maaşlarıyla ilgili de konuşan Abbas, "Gazze'yi topluca cezalandırma diye bir şey yok. Maaşların ödenmesi, teknik bir aksaklık nedeniyle gecikti. Maaşlar cumartesi günü ödenecek" dedi.
Abbas ayrıca, Hamas'ı Filistinli gruplar arasındaki siyasi bölünmüşlüğü sonlandırmaya çağırdı. Mahmud Abbas, Filistin Ulusal Konseyinin, İsrail hapishanesinde tutulan Hanzala Cesaret Ödülü sahibi 17 yaşındaki Filistinli Ahed et-Temimi'nin, konseyin "onur üyesi" olmasına karar verdiğini duyurdu.
Yurt içi ve dışındaki Filistinlileri temsil eden en üst yasama organı olan Filistin Ulusal Konseyinin 750 üyesi bulunuyor.
Filistin Ulusal Yönetimi, 1993'te FKÖ ile İsrail arasındaki Oslo görüşmeleri sonrasında Batı Şeria ve Gazze'de kurulmuştu. Abbas, Yasir Arafat'tan sonra Filistin Yönetiminin ikinci devlet başkanı olmuştu. Filistin Yönetimi, 2015'te BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsünü elde etmişti. Abbas, konseyin kapanış oturumunda, söz konusu gözlemci "devletin" başkanlığına seçilmiş oldu.
Filistin'de "geçiş döneminin" artık geçerliliği yok
4 gün süren Filistin Ulusal Konseyinin 23. Dönem Toplantısı'nın ardından yazılı bir açıklama yapıldı.
Konsey tarafından yapılan açıklamada, "1993'te Oslo, 1994'te Kahire ve 1995'te Washington'da imzalanan anlaşmalarda öngörülen 'geçiş dönemi' ve bununla ilgili yükümlülüklerin artık geçerliliği kalmamıştır." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yönetim Kurulunun, "1967 sınırlarında Filistin devletini tanıyıncaya, Doğu Kudüs'ün ilhakı kararı ve yerleşim birimleri inşasını durduruncaya kadar" İsrail'in tanınmasını askıya almakla görevlendirildiği belirtildi.
"İşgal altındaki halk ile işgalci arasındaki mücadele"
Filistin halkı ve devletinin İsrail'le ilişkisinin, işgal altındaki halk ile işgalci arasındaki mücadele üzerine kurulu olduğu vurgulanan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararı kınandı. Açıklamada, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan devletlerle diplomatik ilişkilerin kesilmesini öngören 1980 Amman Zirvesi kararlarının etkinleştirilmesi ve 2002 Arap Barış Planı'na bağlı kalınması çağrısı yapıldı.
Ayrıca açıklamada, geçici çözümler, geçici sınırlarda devlet ve Gazze'de (Batı Şeria ve Kudüs haricinde) devlet kurulması fikri, yüzyılın anlaşması ve "yerleşim birimleri, mülteciler ve Kudüs konularının yok sayılmasının" reddedildiği aktarıldı.
Filistin'in toprak bütünlüğü ve İsrail'in boykot edilmesi çağrısı
Filistin'deki siyasi bölünmüşlüğe son verilmesinin öncelikli konular arasında yer aldığına değinilen açıklamada, Filistin devletinin Batı Şeria ve Gazze'deki toprak bütünlüğüne dikkat çekildi.
Açıklamada, FKÖ Merkez Komitesinin yılbaşında düzenlediği toplantıda alınan, İsrail ile güvenlik koordinasyonunun durdurulması ve ekonomik bağımlılıktan kurtulunmasını öngören kararının uygulanması gerektiğine işaret edildi.
İsrail'in boykot edilmesi, yatırımların geri çekilmesi ve dünya ülkelerinin İsrail'e yaptırım uygulaması çağrısında da bulunulan açıklamada, işgale karşı direnişin sürdürülmesi gerektiği bildirildi.
Filistin "devletinin" daha çok ülke tarafından tanınması ve Birleşmiş Milletlerde (BM) tam üyelik elde etmesi için çalışmaların sürmesi istenen açıklamada, Filistin'in, BM Ticaret ve Kalkınma Örgütü, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü ve BM Sınai Kalkınma Örgütü gibi BM ihtisas kuruluşlarına kabul başvurusu yapılacağı bilgisi paylaşıldı.
Oslo, Kahire ve Washington anlaşmaları
İsrail ile FKÖ arasında 1993'te imzalanan Oslo anlaşmasıyla FKÖ İsrail'in mevcudiyetini, İsrail de FKÖ'yü Filistin halkının temsilcisi olarak tanımıştı. Anlaşmada, 5 yılı geçmeyecek bir süreyle Geçici Filistin Yönetiminin kurulmasına karar verilmişti.
Filistin ve İsrail taraflarının 1994 tarihinde Kahire'de imzaladığı anlaşmayla geçiş dönemi resmen başlamıştı.
1995'te ise Washington'da Gazze Şeridi ve Batı Şeria konusunda İsrail-Filistin Geçici Anlaşması imzalanmıştı. Anlaşma, söz konusu bölgelerde sivil İsrail idaresinin feshi ve askeri hükümetinin geri çekilmesi ve yetkinin Filistin Geçici Özerk Yönetimine devrini öngörüyordu.