HÜLYA KARABAĞLI T24/ANKARA
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Malik Ecder Özdemir, 215 gündür tutuklu gazeteci- yazar Nedim Şener ile Star TV Haber Dairesi Başkanı Uğur Dündar görüşmesinde birbirine takıldıkları ‘Yüce Zeus’ konuşmasının iddianameye ‘Yüce Deyus’ olarak girmesinde yaşanan ibretlik olayın 2. Ergenekon davasının son duruşmasında benzer biçimde yaşandığını anlattı.
Mit Soyadı MİT sanıldı
Katıldıkları son duruşmayı ‘inanılması zor bir gafa tanıklık ettik’ diye anlatan Özdemir yaşananları şöyle aktardı: Sivas eski Ülkü Ocakları Başkanı Oğuz Bulut, çapraz sorguya alındı. Sorgusunda, 2006’ya kadar telefonlarının dinlendiğini ve bütün kayıtların çıkarıldığı söylendi. İbrahim Şahin’le kaç kez görüştüğü soruldu. “2006 yılında Kayseri’ye niye gittin” denildi. Bulut, Sivaslı bir işadamı olduğunu ve sık sık Kayseri’ye gittiğini anlattı. Buna benzer bir çok soru yöneltildi. Hemen ardından mahkeme başkanı, “ MİT’te tanıdığın var mı” dedi. Bulut, “ MİT’te tanıdığım yok” yanıtı verdi. Tekrar tekrar “ Hiç görüştüğün MİT görevlisi yok mu” diye soruldu. Bulut yine ‘yok’ diye yanıt verdi. O kadar ısrarlı soruldu ki, Bulut, “ Olsa söylerim. Niye söylemiyeyim” dedi.
Hakim bu kez çok ciddi bir delil çıkarıyormuş edasıyla Bulut’un ajandasını hatırlattı ve “ Bak, ele geçirilen ajandanda, ‘ Mit-ev’ , ‘Mit-cep’ yazıyor. Tanıdığın yoksa bu telefonlar, bu kayıtlar ne diye sordu. O zaman Oğuz Bulut, biraz alaycı tavırla ve gülümseyerek, “ Hakim Bey, bu arkadaşım Mustafa Mit’in kayıtları. Arkadaşımın soyadı ‘Mit’. Onun cep ve ev telefon numaraları’.
Özdemir, salonda bulunan herkesin bu olayla iddianamelerin hazırlanış biçiminde kafasında taşıdığı kuşkuların bir kez daha doğrulandığına dikkat çekti ve “Bütün milletvekilleri gördük ki; hazırlanan bu iddianameler hukuktan ne kadar uzak. Gayri ciddi hazırlandığı bir kez daha anlaşıldı”.
Göyne Barajı'nda oltaya takılan bomba
İlhan Cihaner davasında, gizli bir tanık ifadesini de hatırlatan Özdemir, “ 2. Ergenekon davasını izlerken İlhan Cihaner davasındaki bir kare aklıma geldi. Orada da gizli bir tanık, balık tutmak için Göyne Barajı’na gittiğini anlattı. Oltasına patlamamış bir el bombası takıldığını, bunun Ergenekon mühimmatı olabileceğini düşünerek derhal polisi aradığını söyledi. Bu kadar düzmece ifadelere insan isyan ediyor”.
Bu tür haksızlık ve adaletsizlikten gazeteci- yazarlar Ahmet Şık ve Nedim Şener’in cezaevinde tutulduğunu söyleyen Özdemir, “ Özgürlüklerinden niye yoksun kaldıkları bu iddianamelerden belli”.