Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
Diyarbakır İHD, tutuklu yakınlarının yoğun başvurusu üzerine Karadeniz Bölgesi ile Erzurum Cezaevi’nde inceleme yaptı. Tutuklular, sağlık sorunları, sevkler, sevk sırasında ve cezaevinde yapılan kötü muamele, haberleşme haklarına getirilen kısıtlamalar, disiplin cezaları, cezaevlerindeki kapasite fazlalığından kaynaklı yaşanan ihlallerle ilgili iddialarda bulundu. Havalandırmalarda, yabancı cisim atıldığı iddiaları şikayet konuları arasında bulunuyor.
İncelemelerden sonra hazırlanan İHD raporunda, mahkum yemeklerine dikkat çekildi. Çölyak hastası mahkum gibi diğer hastalar için özenli davranılması istendi.
İHD heyeti, Samsun Bafra T Tipi Kapalı, Giresun E Tipi Kapalı, Trabzon E Tipi Kapalı, Rize Kalkandere L Tipi Kapalı, Erzurum H Tipi Kapalı ve E Tipi Kapalı Cezaevi’nde görüşme yaptı. Görüşmelerden sonra İHD’nin hazırladığı rapor şöyle:
Samsun-Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi:
-Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden 15-16 Haziran 2011 tarihinde Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiklerini arama adı altında elbiselerinin çıkarıldığını, karşı çıkanların darp edildikleri,
-Cezaevinde bazı akşamlar dinlenmeye çekildikleri vakitte çok yüksek sesle koğuşlara “Onuncu Yıl Marşı” ve “Ölürüm Türkiyem” marşının dinletildiği,
*Koğuş havalandırmasının çok küçük olduğunu, 15 kişi kaldıkları koğuşta havalandırmaya ancak beşer beşer çıkabildikleri,
-Ziyaret sürelerine riayet edilmediğini, bazen çok kısa bir süre görüştürüldüklerini, aileleri görüş odasına alındıktan sonra süreyi başlattıklarını, kendilerinin görüş yerine gidinceye kadar geçen süreyi görüş süresinden saydıklarını, bu nedenle bazen uzaktan gelen aileleriyle ancak 15 dakika görüşebildikleri,ifade edilmiştir.
Giresun E Tipi Kapalı Cezaevi:
-Cezaevi imkânlarının uygun olmadığı gerekçe gösterilerek spor ve hobi imkânlarının engellendiğini,
-Haftada sadece iki gün birer saat sıcak su verildiğini, koğuşta 15 kişi oldukları için bir saatlik süre hem banyo yapmalarına hem de temizlik, çamaşır gibi işleri için yeterli olmadığını,
-Ailelerinin açık görüş için geldiklerinde adliler ve siyasilerin aynı anda ve aynı yerde görüşe çıkarıldıklarını bu durumun da kendilerini onlarla karşı karşıya getirebileceği endişesi taşıdıkları,
-Hasta mahpusların doktora götürüldükten sonra tedavi esnasında kelepçelerinin çıkarılmadığı, bu durum tedavi olması gereken mahpuslar tarafından kabul edilmeyince de tedavileri yapılmadan geri getirildikleri,
-Doktorların hasta olan mahpusları muayene etmeden, yüzüne bakmadan dokunmadan rahatsızlığını psikolojik olduğunu söyleyip geri gönderebildiğini,
-Mahpusların çoğunda mide rahatsızlığı, bel fıtığı gibi rahatsızlıkların mevcut olduğunu ancak ciddi anlamda tedavilerinin yapılmadığı.
İfade edilmiştir.
Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi:
-Çölyak hastası olduğunu, tedavisinin yapılmadığı gibi doktorlar tarafından kendisine tahliye talebinde bulunmasın diye rapor verilmediği, verildiyse de kendilerinin bilmediğini, raporun geciktiriliyor olabileceğini,
Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi:
-Cezaevine ilk getirildiklerinde girişte başka bir cezaevinden sevk edilmelerine rağmen soyunmalarının istendiği, bu taleplere uymayanlara disiplin cezaları verildiği,
-Üst aramalarının tacize varan biçimde olabildiği, aramalar esnasında ayakkabılarının çıkarıldığı, ayakkabılarını ters çevirip yere vurmalarının istendiği, gardiyan eşliğinde koğuştan çıktıkları ve döndüklerinde, gardiyan yanımızdan hiç ayrılmamasına rağmen yine üstlerinin arandığı,
-Sıcak su saatleri ile sayım saatleri yakın olduğu için banyodan sonra hasta olma korkusuyla bere takan mahpusların sayım esnasında tepkiyle karşılaştıkları, berelerini çıkarmaları ve kılık kıyafetlerine dikkat etmelerinin istendiği,
-Berber sorunlarının olduğunu, bir aydır bu sorununuz çözülecek denmesine rağmen çözülmediğini,
-Haftada sadece iki gün sıcak su verildiğini, bu sürenin bir saatlik süre hem banyo yapmalarına hem de temizlik, çamaşır gibi işleri için yeterli olmadığını,
-Cezaevine ilk gelenlerin iki ay boyunca spor, hobi, sohbet gibi hiçbir etkinliğe çıkarılmadığı, haftada 10 saat hobi faaliyetleri olması gerekirken sadece 2 saat faydalandırıldıklarını, ayrıca açık görüş ve bayram tatillerinde hobi ve sohbet imkânının verilmediği,
Erzurum H ve E Tipi Kapalı Cezaevleri:
-Yaşadıkları hak ihlalleriyle ilgili yapmış oldukları başvuruların dikkate alınarak savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını,
-Sayım sırasında her seferinde kapsamlı aramaların yapıldığı, eşyalarının dağıtıldığı bu uygulamaya itiraz eden mahpusların hücre cezası aldığı,
-Koğuşlarının adli mahpusların koğuşuyla bitişik olduğunu, asker ölümlerinin gerçekleştiği günlerde kendilerine yabancı cisimlerin atıldığını veya hakaretlere maruz kaldıklarını,
-Spor faaliyetlerine sadece ayda bir çıkarıldıklarını, itiraz edip çıkmak istemeyince de disiplin cezaları aldıklarını,
-Hastanelerde kelepçeleri çıkarılmadığı için tedavi olmak istemeyen arkadaşlarının tedavilerinin yapılmadan geri getirildiğini,
-Ailelerinin görüşten önce kapsamlı bir şekilde arandığını, ailelerden bir kısmının bütün kıyafetlerinin hatta iç çamaşırlarının bile çıkarılmak istenmiş olduğunu, bu durumun şikâyet konusu olduğunu ve savcılık tarafından soruşturma başlatıldığını,
-Hak ihlallerine karşı yapılan itiraz ve talepler karşılığında disiplin cezalarına maruz kaldıklarını
İfade edilmiştir.
İHD heyetinin önerileri:
İnsan Hakları Derneği’nin dört günlük incelemesinden hazırladığı raporda öneriler şöyle:
-Cezaevlerindeki yaşam koşullarının, cezaevi dışındaki yaşam koşulları ile mümkün olduğunca uyumlu olmasına özen gösterilmelidir.
-Mahpusların, cezaevinden çıktıktan sonra toplumla uyumlu bir yaşam sürdürebilmesi için mesleki hüner ve yeteneklerini geliştirmesine yönelik uygun ortamlar oluşturulmalıdır.
-Mahpusların muayeneleri mahremiyete uygun şekilde, yalnız yâda en azından kimsenin duyamayacağı bir ortamda yapılmalıdır. Bu ortamın sağlanamadığı durumlarda, muayene sırasında bulunan kişilerin kimlik bilgileri rapora mutlaka yazılmalıdır.
-Cezaevi hekimi ve tıbbi personelinin istanbul Protokolü eğitimi almaları sağlanmalıdır. Cezaevinde sağlanan tıbbi bakım hizmeti, cezaevi dışındaki olanaklarla eşit hale getirilmelidir. Mahpusların yeterli düzeyde sağlıklı yaşam koşullarına ve tıbbi bakıma erişimi sağlanmalı; sağlık hizmetleri ve mahpusların hekimle görüşme talepleri gereksiz gecikme olmaksızın karşılanmalıdır.
-Mahpusların anadilde görüşme ve yazışma hakları yasal güvence altına alınmalı, mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan engellemeler kaldırılmalıdır.
-Mekân ve üst aramaları sırasında, aramaya maruz kalan kişilere onur kırıcı muamelede bulunulmamasına özen gösterilmelidir. Arama prosedürü insan onuruna aykırı olmamalıdır.
-Yemekler, yeterli ölçüde besin değerine sahip ve makul çeşitlilikte olmalıdır. Sağlık sorunu olan mahpuslara hekim kontrolünde özel diyet yemeği verilmelidir.
-Kantinde satılan ürünler yeterli çeşitlilikte ve cezaevi dışındaki fiyatlarla, hatta daha da düşük düzeyde olmalıdır.