LGBT örgütleri, başlatılan "Heteroseksizm'e Ötekileştirilmeye Ses Çıkar" adlı imza kampanyasına 1600 imza toplandığını belirterek, imzaların bulunduğu dosyanın TBMM'ye gönderileceğini açıkladı. Yapılan basın açıklamasınad eşcinsel hakları ile yasal düzenlemelere karşı getirilen 'genel ahlaka aykırı' itirazlarına karşı çıkılarak, "Heteroseksizm, kendi dışındaki kimlikleri kabul etmeyen bir ayrımcılık biçimidir. Günlük hayatta heteroseksizm tüm acımasızlığıyla sürüyor. Birçok eşcinsel birey halen sapık, hasta kabul ediliyor" denildi.
Yapılan basın açıklamasını metni şöyle:
İnternet üzerinden düzenlediğimiz eşcinsel bireyleri konu alan“Heteroseksizme ve Ötekileştirilmeye Ses Çıkar!” adlı imza kampanyamızı sonlandırarak yaklaşık 1600 imzayı TBMM’ye göndermiş bulunuyoruz.
Biz öncelikle LGBT bireylere karşı gösterilen ve sürekli göz ardı edilmeye çalışılan haksızlıklara, suçlara, yanlış ifadelere karşı buradayız. Ve buradan siyasi otoriteye sesleniyoruz, eşcinsel hakları yasa tasarısı konusunda ki ‘genel ahlaka aykırı’ ifadenizle ne kadar bilinçli ve adaletli davranıyorsunuz?
Sayın Aliye Kavaf’a sesleniyoruz, bilim adamları böyle düşünmüyorken eşcinselliğin tedavi edilmesi gerektiği konusunda toplum önünde nasıl bu kadar emin konuşabiliyorsunuz?
Sayın Melih Gökçek’e sesleniyoruz, neden hiçbir zaman eşcinsel belediye başkanımız olmamalı? Neden eşcinselleri ötekileştiriyorsunuz?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz, 10 yılı aşkın süre önce 2002 yılında “Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınması şart. Zaman zaman bazı televizyon ekranlarında onların da muhatap oldukları muameleleri insani bulmuyoruz” söyleminizin ardından Ahmet Yıldız, Serdar Şeran, Tamer Uzun, R. Ç., Ahmet Ö, İrem Okan ve bir çok LGBT birey nefret cinayetlerine kurban gitti. LGBT bireylerin insani eşitliğini savunmanız için daha kaç can verilmeli? İrem Okan’ın annesi Melek Okan “Koskoca dünyaya benim çocuğumu sığdıramadılar” diye feryat ettiğinde devlet olarak, LGBT bireyler sahipsiz değildir anayasal güvenceyle korumamız altında niye diyemedik diye hiç düşünmediniz mi?
Eşcinselliğin bilimsel kamuoyu açıklamalarına göre doğada 1500 türden fazla canlıda görülmesi durumu, sadece insanlarda olduğu söylenen ve ruhsal bozukluk, cinsiyet bozukluğu, sapkınlık şeklinde öngörülen düşüncelerin yanlışlığını göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü 10 yılı aşkın süredir eşcinselliği hastalık olarak kabul etmiyor. Fakat heteroseksizm ideolojisi bilinçsizlik ve bilgisizlik ile eşcinsel bireylere hak etmedikleri suç sayılması gereken tutumları sergiliyor.
Heteroseksizm, kendi dışındaki kimlikleri kabul etmeyen bir ayrımcılık biçimidir. Günlük hayatta heteroseksizm tüm acımasızlığıyla sürüyor. Birçok eşcinsel birey halen sapık, hasta kabul ediliyor.
İş ve barınma hatta zaman zaman yaşama haklarından mahrum ediliyor. Günümüzde nefret suçlarının odağında LGBT bireyler bulunuyor. Heteroseksist ideolojinin, homofobinin varlığı toplumumuzda eşcinsel bireylerin baskı altında yaşamasına, dışlanmasına, kimliklerini gizlemeye ihtiyaç duymasına neden oluyor. Fakat siyasi otoritenin bu konuda yapabileceği birçok şey olduğunu savunuyoruz.
Peki neler talep ediyoruz?
• Eşcinsellerin herkes gibi insani yaşam haklarına sahip olması gerektiği sebebi ile eşcinseller anayasal güvence altında olmalıdır.
• Eşcinsellere karşı yapılan nefret suçları cezasız bırakılmamalıdır.
• Eşcinsellik konusunda kamuoyu önünde gerçeği yansıtmayan söylemlerden kaçınılmalıdır.
• Eşcinsellerin toplumda var olduğu gerçeğini hiçbir şeyin değiştirmeyeceğinden homofobik tepkilerin azaltılmasına yönelik politikalar izlenmelidir.
• Eşcinseller toplum baskısı altındayken adalet mercileri eşcinsel haklarını korumalıdır.
• Eşcinsel bireylerin ailelerine destek olacak psikoloji merkezleri bulunmalıdır.
• Toplum yanlış şekilde bilgilendirilmemeli ve heteroseksizmin etkileri azaltılmaya çalışılmalıdır.
Heteroseksist hegemonyanın sona erdiği ve insani eşitliğin hüküm sürdüğü bir toplum dileğiyle.