İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştükten sonra mesajlarını Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimi başkanı Mesut Barzani’ye ileten, Başbakan Neçirvan Barzani ile görüşen Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Erbil’de basın toplantısı yaptı. Zana, “Barzani ve Öcalan’ın bölge halkları ve Kürt halkının özgürlükleri için düşüncelerinin birbirine yakın olduğuna tanıklık ettik” dedi.
İhsan Dörtkardeş'in Doğan Haber Ajansı'nda yer alan haberine göre, bölgedeki Kürt kanalları, Zana ve Önder’in ziyaret ve temaslarına geniş yer verdi. Bölgede yayın yapan Basnews, BDP Erbil bürosunda basın toplantısı düzenleyen Zana’nın Öcalan ve Barzani arasındaki iletişimin 1999’da koptuğunu, ‘sürecin emekçileri’ olarak arada kopan iletişimi sağlamak için bir köprü ayağı rolü oynadıklarını anlattı. Leyla Zana, doğal olmayan bir iletişim kopukluğundan söz etmek istediklerini anlatırken, “Barzani ve Öcalan’ın daha önce doğal iletişimleri vardı ve güçlüydü. Komplodan sonra bu doğal iletişim ağı bir kopuşa ve uzun süre birbirlerinden bilgi alamamaya, düşünce ve duygularını paylaşamamaya sebep oldu” dedi.
Leyla Zana, Sırrı Süreyya Önder ile 25 Ocak 2014 tarihinde Abdullah Öcalan’ı, İmralı Adası’nda ziyaret ettiklerini düşünce ve duygularını, öngörülerini Mesut Barzani’ye ilettiklerini belirterek, “İkisinin de gerek bölge halkları için gerekse Kürt halkının özgürlükleri için düşüncelerinin birbirine yakın olduğuna tanıklık ettik. Öcalan’ın mesajlarını Barzani’ye ilettik. Barzani’nin yazdığı mesajı da tekrar Öcalan’a ileteceğiz. Bütün çaba, mevcut sürecin kalıcı hale dönüşmesidir” diye konuştu.
Kandil'deki görüşme
Milletvekili Leyla Zana, Kürt hareketleri arasında bir takım anlaşmazlıklar olsa da halklar arasında ayrım olmadığını, Kürt Ulusal Kongresi’nin yapılması için daha güçlü hazırlıkların yapılacağını anlatırken, “Kandil’deki arkadaşlarımızı, kardeşlerimizi de ziyaret ettik. Görüşme çok anlamlı, önemli ve tarihiydi. Bu çalışmanın çabacısı olacağız” dedi.
Leyla Zana, bir soru üzerine siyasi yasağının devam ettiğini, parlamenter olarak halkı temsil ettiği halde bir partide görev alamadığını anlatırken, “Görev alabilmiş olsam şu an BDP’de olurdum. Yine aynı sırada oturuyorum ama özellikle resmi makamlarda, parti meclisinde görev alamıyorum. Alamamın sebebi siyasi yasaklı olmamdır” diye konuştu.
HDP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, Kürtlerin kendi içerisindeki ilişkileri istikrara kavuşturması ve ihtilafları gidermesi gerektiğini anlatırken, “Öcalan, Barzani’ye bir mektup gönderdi. Gerek sürece gerekse Kürtler arasındaki ilişkilere dair temenni ve önerilerini dile getirdi. Biz bunu, Leyla Zana ile birlikte Barzani’ye ilettik. Büyük bir hüsnü kabul gördük. Anladık ki özellikle Kürt Ulusal Kongresi’nin önündeki engeller aşılamayacak engeller değil. Bu anlamda samimi bir çabaya tanıklık ettik. Umuyoruz ki en kısa zamanda bu gerçekleşecektir. Bu olduğu zaman sadece Kürt Ulusal Kongresi gerçekleşmekle kalmayacaktır, aynı zamanda bölgeye barışın gelmesi ve demokratik siyasetin, demokratik cumhuriyetlerin egemen olması noktasında önemli bir lokomotif güç işlevi görecektir” diye konuştu.
Önder, Kandil’de KCK yöneticileriyle de bir toplantı yaptıklarını belirterek, “Hem izlenimlerimizi aktardık hem de Öcalan’ın önerilerini paylaştık. Onları da dinledik. Neçirvan Barzani ile de görüştük. Mutlu ve iyimser bir şekilde bu sürecin daha da gelişmesini mümkün görüyoruz. Bu duygularla Kürdistan’dan ayrılacağız” ifadelerini kullandı.
Sırrı Süreyya Önder, mektubun içeriğiyle ilgili soruya ilişkin, ’nezaket mektubuydu’ ifadesini kullanırken Zana, ’Kürtlerin özgürlüğü ve barış süreciyle ilgili bir mektuptu. Mektubun muhatabı Barzani’dir. Siz ona sorabilirsiniz’ yanıtını verdi.