Lambda - İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nden yapılan açıklamada “Bulaç’ın ne kadar da homofobik olduğu ortaya çıkmıştır. Bu tarz kişilerin gazeteci kisvesi altında yaptıkları, toplumu kışkırtmaya yönelik ve gerçek dışı söylemlerdir” denildi
Milliyet'in haberine göre; İslamcı camia içinde önemli bir yere sahip olan ve hoşgörülü açıklamalarıyla dikkat çeken Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç’ın eşçinsellerle ilgili olarak yaptığı açıklamaya tepkiler sürüyor.
Bulaç’ın pazartesi akşamı CNN Türk’te katıldığı “Reha Muhtar’la Çok Farklı” programında söylediği, “Şu anda Irak ve Afganistan’da kitleler halinde sivil halkı öldürenlerin çok önemli bir kısmının eşcinsel olduğunu söylüyorlar” sözlerine eşcinsel örgütü Lambda - İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği’nden de tepki geldi. Derneğin açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Bulaç’ın yapmış olduğu açıklama tamamen taraflı olup eşcinselleri hedef göstererek bir gazeteciye yakışmayan yaklaşımda bulunmuştur. Gazetecilerin toplumda sağduyu oluşturmaları gerekirken Bulaç’ın yaptığı tamamen toplumda bir linç girişimi ve nefreti körüklemeye yöneliktir. Dünyada bilinen gerçekleri görmezden gelerek, taraflı bir yaklaşımda bulunarak, kendisinin aslında ne kadar da homofobik olduğu ortaya çıkmıştır. Bu tarz kişilerin gazeteci kisvesi altında yaptıkları gazetecilik etiğine uymayan, sadece toplumu kışkırtmaya yönelik ve gerçek dışı söylemlerdir.”
Görüş bildirmek bile zor
Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Prof Dr. Melek Göregenli ise Bulaç’ın açıklamasını şöyle değerlendirdi: “Bu hakikaten o kadar saçma sapan bir şey ki bu konuda görüş bildirmek bile zor. Bunun bilimsel dayanağı olamaz.
Bulaç’ın bunu yapmasına da şaşırıyorum çünkü o göreceli olarak daha dikkatli biridir o çevreden. Dünyadaki suç istatistikleri gösterir ki, eşcinseller kendilerine karşı suç işlenen insanlardır. İstatistikler heteroseksüellerin daha çok suç işlediklerini gösterir. Bu tip söylemler eşcinsellere yönelik ayrımcılığı artırır ama ben bu görüşün en ayrıcılığa yatkın bir zihin tarafından ciddiye alınmayacak kadar saçma olduğunu düşünüyorum.”
İHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Efe de ABD’nin katliamcı politikalarının eleştirilmesi gerektiğini belirterek, Bulaç’ın bu yaklaşımının kabul edilemez olduğunu savundu.
Eşcinseller gündeminden hiç düşmedi
Ali Bulaç, “eşcinseller” hakkındaki tartışma yaratan görüşleriyle daha önce de birkaç kez gündeme gelmişti. 2001 yılında “Eşcinsellik bir hastalıktır. Bu ahlak dışı davranışı domuzlar hariç hayvanlar bile yapmıyor” diyerek Avrupa çapında tartışmalara yol açan Rotterdam’daki Nasr Camii imamı Halil El Mumni için “ filhakika, Nasr el Mumni sıradan bir imam değildir. Fetva verebilecek düzeyde bir donanıma sahiptir” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Ali Bulaç, 30 Mayıs 2005 tarihli Zaman gazetesindeki köşesinde “Ahlak dışı bir sapkınlığı (fahişetün)” ifade ettiğini düşündüğü eşcinselliğin “AB yolunda süreçle ilgili mevzuat dahilindeki bütün haklar ve prosedürlerin dindar ve mazbut çevrelere istetildiğini” böylelikle bu süreçten “marjinal grupların yararlanmasının ve legalleşmesinin” de sağlandığını da ileri sürmüştü.
Yakın zamanda, tartışmalara yol açan bir görüşü ise “modern kadınlar” hakkındaydı. Bulaç; Eylül 2006’ta “Bugün bilgi çok kolay ve ucuz ulaşılabilir hale geldi. Tıpkı modern kadın gibi! Modern kadına da bilgi gibi çok kolay ulaşılabilir” diye yazmıştı. Tepkiler ardından Bulaç, “ben modernlik denen fenomenin ‘beşeri bir durum’ olduğunu, inançlı-inançsız bütün erkek ve kadınların bu durumun içinde olduklarını biliyorum. Yani eğer salt modern kadına kolay ulaşılabiliyorsa, bu başörtülü kadın için de söz konusudur” diye ikinci bir yazı daha kaleme almıştı.