İçişleri Bakanı Efkan Ala, dün sürpriz bir şekilde görevinden istifa etti. Bu istifanın Ala’nın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında 'FETÖ' operasyonlarında sergilediği performanstan memnun olmayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın isteğiyle gerçekleştiği ileri sürüldü. Ala’nın yerine ise darbe gecesi TRT’ye giderek darbecilere karşı mücadele görüntüsü veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu getirildi. Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, kulislerde, Erdoğan’ın son dönemde Ala’nın performansından memnun olmadığı, Ala’nın artık yorulduğu ve 'FETÖ' ile mücadelede talepleri yeteri düzeyde yerine getiremediği iddiaları konuşuluyor.
Ala, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görevi süresince en fazla katliamın yaşandığı İçişleri Bakanı oldu. Yıldırım hükümetinde ilk kabine değişliği dün beklenmedik bir isim ile gerçekleşti. Erdoğan’ın günlük programında yer almamasına karşın dün saat 19:00’da Yıldırım’la bir görüşme son anda programa eklendi. Saray’a çıkan Yıldırım, görüşmenin ardından Çankaya Köşkü’nde bir açıklama yaptı. Ala’nın istifa ettiğini duyuran Yıldırım, “İçişleri Bakanımız Efkan Ala’nın istifasıyla boşalan bakanlığa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, boşalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na da Genel Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Müezzinoğlu atanmıştır. Ala’ya yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
‘At değiştirdi’
Yıldırım, Ala’nın görevi bırakmasını istifa olarak açıkladı. Ancak istifanın perde arkasında durumun daha farklı olduğu belirtildi. Alınan bilgiye göre, Ala’nın görevi bırakmasını bizzat Erdoğan istedi. Hatta Erdoğan’ın, istifa öncesi Soylu ve Müezzinoğlu ile görüşmesi dikkat çekti. 15 Temmuz sonrasında Hakan Fidan ve Hulusi Akar’ın görevden alınması isteklerine karşı “Dere geçerken at değiştirilmez” diyen Erdoğan’ın buna karşılık Ala’yı istifa ettirmesinin kulislerde bir çok gerekçesi ortaya atıldı.
‘Ala pasif kaldı’
Özellikle Erdoğan’ın son dönemde Ala’nın performansından memnun olmadığı, Ala’nın artık yorulduğu ve Fethullahçı Terör Örgütü ile mücadelede talepleri yeteri düzeyde yerine getiremediği dile getirildi. 15 Temmuz darbe gecesi Ala’nın pasif kaldığı yorumları yapılırken, 15 Temmuz sonrası PKK’nin eylemlerini artırması, Elazığ Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan çok sayıda patlama, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik Artvin’deki suikast girişimi, son olarak Gaziantep’te 60 kişinin öldüğü IŞİD katliamı olaylarının Ala’ya yönelik bu memnuniyetsizliği artırdığı belirtildi. Ala’nın darbe gecesi Erzurum’dan uçakla Ankara’ya dönmesine karşın meydanlara inmeyerek Esenboğa Havalimanı’nda bir hangardan olayları takip etmesi ve talimatları vermesi eleştiri konusu olmuştu. Darbenin istihbaratının onceden alınmamasi ve bu olayda yasanan istihbarat zafiyeti de Ala’nın gitmesinde etkili oldu.
Tartışılan sözü
Ala, son olarak bir dönem Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 7 bin çalışanının 6 bin 500’nün FETÖ örgütüne bağlı olduğunu, emniyetteki daire başkanlarının yüzde 90’nun da yine cemaatçi olduğunu kaydetmişti. 2013’te bakanlık görevine geldiğinde 81 ilin 74’ünün emniyet müdürünün de cemaat yapılanmasından olduğunu açıklayan Ala’nın sözleri çok tartışılmıştı.
Koltuğu kaptı
Soylu’nun İçişleri Bakanı olarak tercih edilmesinde ise özellikle darbe gecesinde, sergilediği “performansın” etkili olduğu belirtildi. Soylu, darbe girişimi sırasında basılan TRT’nin önüne giderek darbeci askerlerin gözaltına alınması sürecini takip etmiştı. Kabine içinde darbe gecesi sokağa inen tek bakan Soylu’ydu. Soylu, atamanın kendisi için sürpriz olduğunu söyledi.
17-25 Aralık’ı bastırdı
17-25 Aralık operasyonunun ardından 26 Aralık 2013’te İçişleri Bakanlığı’na getirilen Ala, Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın oğluna kadar uzanan operasyonların durdurulmasında, polis şeflerinin görevinden alınmasında birinci rol aldı. Kabinenin en şahin isimlerinden biri olan Ala, emniyet içindeki cemaate yakın polisler ile vali ve bürokratların görevden alınması, paralel yapı soruşturmaları kapsamında tutuklanmasında da aktif rol oynadı.