Gündem

​Kulis: ABD İHA'ları Türk askerinin böl​gedeki her adımını izliyor

"YPG denetimi altındaki Mümbiç bölgesine yönelik faaliyetleri öğrenmeye çalışıyor"

02 Mayıs 2017 14:09

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, ABD İHA'larının Türkiyeli askerlerin Suriye ve Irak'taki her adımını izlediğini öne sürdü. Öztürk, "Askeri birliklerimizin son bulundukları yerleri, hareketlenmeyi takip ederken, gerek PKK'nın Irak topraklarındaki yeni kamp bölgesi Sincar, gerekse YPG denetimi altındaki Mümbiç bölgesine yönelik faaliyetleri öğrenmeye çalışıyor. ABD insansız hava araçları (İHA) tam anlamıyla Türk askerindeki hareketliliğe kilitlendi" diye yazdı.

Saygı Öztürk'ün "ABD İHA'ları Türk askerine kilitlendi" başlığıyla yayımlanan (2 Mayıs 2017) yazısı şöyle:

Türk Silahlı Kuvvetleri El Bab'ı IŞİD'li teröristlerden temizlemişti. Bunun için 71 askerimiz şehit oldu, çok sayıda tank ve zırhlı aracımız zarar gördü. Sayısı azaltılan askerimiz El Bab'ın üs bölgelerinde nöbette... Oradan ne zaman çıkılacağı, yurda ne zaman dönüleceği belli değil. Oralara gitmek kolay da, dönmek sanıldığı gibi kolay olmuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binal Yıldırım, El Bab'ın askerimiz tarafından kontrol altına alınmasından sonra PKK'nın Suriye uzantısı olan YPG'nin denetimi altındaki devlet yetkililerine göre adı Münbiç, kimine göre Menbiç, kimisinin Mümbiç dediği yere geldi. Ancak YPG'ye öyle bir sahip çıkıldı ki Münbiç, ABD, Rusya ve Suriye askerleri tarafından çembere alındı. Amaç, Türk askerinin girmesini önlemek...

Askerimizi gözlüyorlar

El Bab'ın kontrol altına alınmasından hemen sonra sırada Münbiç ve Rakka olduğu açıklanmasına, aradan haftalar geçmesine rağmen, buralara girileceğine ilişkin Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın açıklamalarını duymaz olduk. Türkiye, tek başına Rakka'ya gitmekten vazgeçmiş olacak ki, dinci terör örgütü IŞİD'in kontrolü altındaki Rakka'ya bir operasyon yapılacaksa bunun Türk askeriyle birlikte yapılması, YPG'nin böyle bir operasyonda bulunmaması koşulunu öne sürüyor.
ABD'nin, askeri birliklerimizin son bulundukları yerleri, hareketlenmeyi takip ederken, gerek PKK'nın Irak topraklarındaki yeni kamp bölgesi Sincar, gerekse YPG denetimi altındaki Mümbiç bölgesine yönelik faaliyetleri öğrenmeye çalışıyor. ABD insansız hava araçları (İHA) tam anlamıyla Türk askerindeki hareketliliğe kilitlendi. Askerimizin bölgedeki her türlü faaliyeti izleniyor. Suriye ve Irak'ta neler yapabileceği, birliklerdeki hareketlilik anında komuta merkezine ulaştırılıyor. Böylece, askerimizin adım atışı bile yakın takipte tutuluyor. Genelkurmay, askerimizin takip altında tutulduğuna ilişkin bilgiye sahipti ama bu durumu ABD'nin koalisyon ülkeleriyle ilgili raporunda da yer aldığını öğrendi.

Yani koalisyon gücü içinde yer alan ABD, Suriye ve Irak'taki teröristleri değil onlarla mücadele eden Türk askerinin ne yapabileceğinin, bunlara nasıl engel olacağının hesabını yapıyor. Buyurun size koalisyon, buyurun size müttefik devlet...

Türkiye'yi nasıl gösterdiler

“Doğal kararlılık harekâtı kapsamında koalisyonun görevi Irak ve Suriye'de DEAŞ'ın askeri olarak yenilgiye uğratılmasıdır. Bu görevin amacı; koalisyon topraklarının korunması ve uzun süreli bölgesel güvenlik ve istikrarın tesisinin sağlanmasıdır.”
Bu ifade, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) raporunda geçiyor. O raporda DEAŞ'la mücadeleye hangi ülkenin katkısının ne olduğu da grafiklerle belirtiliyor. Türkiye, IŞİD'le en çok mücadele eden, bu uğurda 71 şehit veren ülke olmasına rağmen ülkemizi adeta yok saymışlar. ABD'nin resmi belgelerine göre mücadelede askerimiz İngiltere, İtalya, Avusturya, Fransa, Kanada, İspanya, Almanya, Danimarka, Hollanda'nın bile gerisinde gösteriliyor.

ABD raporunda belirtiliyor belirtilmesine ama şimdi sormak lazım bunların hangisi hava sahasını kullandırıyor? Hangisi topraklarında üs bölgesi açılmasına müsaade ediyor? Hangisi radarlarını kullandırıyor? Hangisi DEAŞ ile çatışmaya giriyor? Hangisinin bizim kadar kaybı ve yaralısı var? ABD'ye kızmak yerine böyle bir tabloya bakınca şehitlerimizin, milletimizin, devletimizin hakkını koruyamadığı için ülkemizin yöneticilerine kızalım.

Hep yeni cepheler açılıyor

Türk Silahlı Kuvvetleri kumpaslarla etkisiz hale getirilmeye çalışıldığında, en büyük kayıp ordumuzun caydırıcılık gücünün azalması oldu. Eğer caydırıcılık gücünüzü kaybederseniz, çok şey kaybetmiş olursunuz. Caydırıcılık yalnız silahla olmaz. Siyasi, ekonomik ve askeri gücün birlikte bulunması gerekiyor.
Sincar'da bulunan PKK kamplarına gerçekleştirilen hava harekatının devamı olur mu bilmiyorum ama Cumhurbaşkanı'nın “Her an gelebiliriz” açıklaması da yerinde bir açıklama olmadı. Bu sözler, terör örgütünün ve ona destek verenlerin daha çok önlem almalarına, daha çok silahlanmalarına, mayınlar, tuzaklar yerleştirmelerine neden olur. Eğer gidilecekse, “ansızın gelebilirim” demek yerine gerektiği zaman onun gereğinin yerine getirilmesidir.
Türkiye, cepheyi giderek genişletiyor. Terör örgütüyle ülkemizde kararlı bir mücadele sürüyor sürmesine ama ister istemez askerimizin gücü dağılıyor. Bugün Suriye, Irak da Türkiye için yeni cepheler. Komşu ülkelerimizle giderek sorunlarımız artıyor. Süleyman Şah'ı boşaltıyor, Ege adalarımıza Yunanlıların yerleşmesine seyirci kalıyoruz.
Peki bunların hiç sorumlusu olmayacak, hiç hesap sorulmayacak mı? Görünen böyle bir şeyin artık hiç olmayacağı...