Ekonomi

'Krizde ikinci dalga gelmezse faiz politikasında değişiklik yok'

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz yılın son enflasyon raporuyla faiz indirimlerinin bir süre daha süreceği mesajını verdi.

28 Ekim 2009 02:00
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz yılın son enflasyon raporuyla faiz indirimlerinin bir süre daha süreceği mesajını verdi.

2009 yıl sonu enflasyon tahminini de temmuz raporundaki yüzde 5,9'dan yüzde 5,5'e çeken Merkez Bankası enflasyon tahminlerini faizlerin sınırlı bir miktar daha düşürülerek 2010 sonuna kadar sabit tutulduğu varsayımıyla yaptı.Referans'ın haberine göre, son rapor Merkez'in devlet iç borçlanma senetleri portföyü oluşturmak için de harekete geçtiğini ortaya koydu. Böylece Merkez, bankaların faizleri yüksek bulması nedeniyle alımdan kaçındıkları DİBS piyasasına girmiş olacak.

Merkez Bankası Durmuş Yılmaz piyasanın faiz indirimlerinin kaderini belirleyeceği rapor olarak bekledikleri enflasyon raporunu dün açıkladı. Yılmaz'ın açıklamaları piyasa uzmanlarınca "faiz indirimlerine devam edilecek" şeklinde yorumlandı. Yılmaz, gelecek döneme ait faiz politikasına ilişkin ufku verirken sermaye girişlerinin hızlanması durumunda kısa vadede enflasyon üzerinde aşağı yönlü riskler olabileceğine işaret etti. "Böyle bir durumla karşılaşılması halinde politika faizleri geçici olarak baz senaryoda öngörülene kıyasla daha düşük seviyelere çekilebilecektir" diyen Yılmaz yıl sonu enflasyon tahmininin ise temmuza göre 0.4 puan düşürüldüğünü kaydetti.
 
2010 tahmini 0.1 puan arttı

Yılmaz, politika faizlerinin sınırlı bir miktar daha düşerek 2010 sonuna kadar sabit kaldığı varsayımı altında; enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2009 sonunda orta noktası yüzde 5,5 olmak üzere yüzde 5,0 ile 6,0 aralığında, 2010 sonunda ise orta noktası yüzde 5,4 olmak üzere yüzde 3,9 ile 6,9 aralığında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Yılmaz, enflasyonun 2011 sonunda yüzde 4,9, 2012 üçüncü çeyreğinde ise yüzde 4,8 düzeyine gerileyeceğinin öngörüldüğünü kaydetti. Merkez, temmuzdaki üçüncü enflasyon raporunda; enflasyonu 2009 sonunda orta noktası yüzde 5,9 olmak üzere yüzde 4,9 ile 6,9 aralığında, 2010 sonunda ise orta noktası yüzde 5,3 olmak üzere yüzde 3,7 ile 6,9 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etmişti. Bu durumda Merkez, 2009 için tahminini 0.4 puan düşürürken 2010 tahminini ise 0.1 puan yükseltmiş oldu.
 
Faiz büyümeye endeksli

Yılmaz, enflasyon görünümüne ilişkin riskleri sıralarken gelecek dönemdeki gelişmelere göre uygulayacakları faiz politikası konusunda mesajlar verdi. Küresel ekonomide sorunların tam giderilemediğini vurgulayan Yılmaz, "Kredi piyasalarındaki sıkılığın devam etmesi ve işsizlik oranlarının yüksek seyretmesi küresel iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır. Önümüzdeki dönemde küresel büyümenin tekrar kesintiye uğraması ve bu durumun yurtiçi iktisadi faaliyetteki toparlanmayı geciktirmesi durumunda politika faizlerinde ek bir indirim süreci söz konusu olabilecektir" dedi. Bu öngörünün hatırlatılarak ikinci bir dalga ihtimalinin sorulması üzerine de Yılmaz, "Küresel krizde ikinci bir dalga sıfır da değil, 100 de değil. Sıfır ile 50'nin arasında bir yerde. 50'den az olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
 
Tek hanede kalması mümkün

Yaşanan krizin ve buna karşı uygulanan politikaların yakın tarihte bir örneğinin bulunmamasının enflasyon ve para politikasının görünümüne ilişkin risk oluşturduğuna dikkat çeken Yılmaz, Kasım 2008 döneminden bugüne kadar gerçekleştirilen 1000 baz puanlık faiz indiriminin etkilerinin gecikmeli olarak çıkacağının göz ardı edilmemesini istedi. Yılmaz, gelişmekte olan ülkelerin kredi riskindeki nispi iyileşme sonucunda, bu ülkelere sermaye akımlarının güçlenmeye devam etmesinin de olası bir senaryo olduğunu kaydetti.

Yılmaz, küresel ölçekteki genişleme sonucunda piyasaya sürülen yüksek miktarlı ve düşük maliyetli likiditenin risk iştahındaki artışla birlikte gelişmekte olan ülke finansal varlıklarına olan talebi artırdığını söyledi. Türk ekonomisinde halen kaynak kullanımının düşük düzeyde olması ve ithal girdi fiyatlarını aşağı yönde etkileyecek maliyet şoklarının nihai ürün fiyatlarına yansıma eğiliminin güçlü olması nedeniyle sermaye girişlerinin hızlanması durumunda kısa vadede enflasyon üzerinde aşağı yönlü risklerin artabileceğini dile getiren Yılmaz, böyle bir durumla karşılaşılması halinde politika faizlerinin geçici olarak baz senaryoda öngörülene kıyasla daha düşük seviyelere çekilebileceğini kaydetti. Yılmaz, Orta Vadeli Program'da yer alan hedeflerin hayata geçirilmesi halinde tahmin ufku boyunca politika faizinin tek hanede kalmasının mümkün olduğunu kaydetti. Yılmaz, petrol fiyatları tahminini de değiştirdiklerini belirterek 2009 sonu tahminini 70 dolara, 2010 75 dolara, 2011 ve sonrası için ise 80 dolara çıkardıklarını söyledi.
 
Merkez Bankası Dibs portföyü oluşturacak

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, bankanın piyasayı fonlama politikaları açısından herhangi bir değişikliğin söz konusu olmadığını söyleyerek "Bugün itibariyle elimizdeki çerçeve doğrultusunda yapageldiğimiz şekilde fonlamaya devam edeceğiz. Fonlama politikasında bir değişiklik söz konusu değil" dedi. Bunun dışında Merkez'in 2000-2001 yılından kalan kâğıtların vadesinin geldiğini hatırlatan Yılmaz, "2010 yılında vadesi geliyor, sıfırlanacak. Bu rakam 8 milyar TL civarında. Dolayısıyla dışarıdan bakan bir Merkez Bankası bilançosu ve Para Kurulu uygulayan gibi görünüm olacak. Özellikle İMKB'de, repo ve ters repo piyasasında yapılacak işlemler nedeniyle teminata ihtiyacımız var. Bir devlet iç borçlanma senedi portföyü oluşturmak zorundayız. Bununla ilgili olarak Hazine'yle koordineli çalışıyoruz. 10 Aralık'ta 2010 yılı para politikasının genel çerçevesinde sizlerle paylaşacağız. Bunun dışında genel çerçevede başka değişiklikler söz konusu değil" dedi.
 
IMF'den alınacak kaynak büyüme için gerekli

IMF ile ilgili sorulan bir soru üzerine de Yılmaz, "Bizim şu anda geldiğimiz nokta, IMF'nin kapısına gittiğimiz durum değil. Biz daha hızlı nasıl büyüyebiliriz sorusunu soruyoruz. Bununla ilgili olarak da kaynağa ihtiyacımız var mı sorusu var. Özel sektörün eline biraz daha kaynak bırakmak istiyorsak, Hazine'nin borçlanma yükünü hafifletmek istiyorsak bizim dış kaynağa ihtiyacımız var. İkinci bölüm, uzun vadede kendi işlerimizi kendimizin görebilmesi gerekir. Bir daha işlerimizi yanlış yaparak, denizin bittiği noktada başka kaynak bulmak için başka yerlere gitmemiz gerekmiyor diyorum. Durumda bir değişiklik yok" diye konuştu.
 
Domuz gribine önlem bizim de gündemimizde

Merkez Bankası'nın domuz gribiyle ilgili tedbirleri olup olmadığı sorusu üzerine Yılmaz, pandeminin ekonomi için bir risk olduğunu söyledi. Merkez olarak aşağı yukarı 1 yıl önce bir çalışma başlattıklarını açıklayan Yılmaz, "Eğer böyle bir durum ortaya çıkarsa ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Ödemeler sisteminin, mali düzenin aksamadan yürüyebilmesi için böyle bir durum ortaya çıktığında, bu işleri yapan personelin nasıl korunacağı sorusunu sorduk, ekiplerimiz bir araya geldi. Ama bugün itibariyle alınmış somut bir adım yok. Kilit personeli etkilemeye başladığında neler yapılabilir sorusunun planlaması yapılıyor. Almamız gereken kararları alacağız" dedi.

Ekonomistler nasıl yorumladı?

Fortis Ekonomik Araştırmalar Direktörü Haluk Bürümcekçi

Faiz yüzde 6'ya düşebilir

MB'nin enflasyon raporunda da görüldüğü gibi yeni bir ekonomik zayıflama dalgası veya ani kur düşüşü gibi sürpriz gelişmeler olmadığı durumda, faiz indirimlerinin sonuna yaklaştığımız iyice belirgin hale geldi. MB, kısa vadeli faiz oranlarını kasım, aralık ve ocakta olmak üzere üç defa 0.25 puan indirerek ocak ayında yüzde 6 seviyesine düşürebilir.
 
İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç

Enflasyon 2010'da sınırı zorlar

Orta Vadeli Program da ekonominin 2010'da yüzde 3,4 büyümesini öngörüyor. 2009 yılında yüzde 6,5-7 daralacak bir ekonomi, baz etkisiyle gelecek yıl yüzde 3,5 büyüyebilir. Bu da küçük de olsa enflasyonist bir etki yaratacak. 2010 sonunda enflasyonun MB'nin enflasyon hedefinin üst sınırını zorlayacağını ve yüzde 6,5 düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.
 
Akbank Hazine Ekonomisti Seltem İyigün

Faiz senaryosu değişmedi

Rapor bu beklentimize paralel oluştu. Rapora göre Merkez Bankası önümüzdeki yıllar için Türkiye'de enflasyonun yüzde 5 civarında oluşacağını öngörüyor. Faiz senaryosunda önemli değişiklik yok. Biz, TCMB'nin 50 baz puan daha indirime gidebileceğini düşünüyoruz. Merkez Bankası ise raporda bunun biraz daha verilere bağımlı olacağını söylüyor.
 
Finansinvest Ekonomisti Banu Kıvcı Tokalı

İki ay 25 baz puan iner

Merkez Bankası, istikrar sürecine girmeden önce birkaç faiz indirimi daha yapılması yönündeki beklentilere güven verdi. Merkez Bankası'nın yılın son iki ayında iki 25 baz puanlık faiz indirimi yapacağı beklentimizi koruyoruz. Öte yandan 2010 sonuna kadar sabit bir politika faizi oranı varsayımına, emtia ve perakende fiyatlarındaki riskler nedeniyle ihtiyatlı yaklaşıyoruz.
 
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ

Faiz artırımı zor görünüyor

Merkez Bankası, faiz indirimlerine devam edecek ancak bu, majör bir ekonomik iyileşmenin olmadığı bir ortamda düşen bir hızla olacak. Biz dahil piyasa katılımcıları, iç talepte beklenen canlanma, artan emtia fiyatları ve FED'in olası bir sıkılaşma politikası nedeniyle Merkez Bankası'nın faizleri artırmaya zorlanacağını düşünüyoruz ancak banka halen 2010'da bir faiz artırımı öngörmüyor.
 
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci

25 baz puanla 2-3 indirim daha

Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerinde kayda değer bir değişim yok. Petrol fiyatlarına yönelik tahminler yukarı yönde güncellense de gıda fiyatlarına yönelik tahminlerin aşağı çekilmesi sonucunda tahminler değişmemiş oluyor. Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık miktarda 2 ya da 3 indirime daha gideceği ve sonrasında uzun bir süre politika faizini sabit tutacağını düşünüyoruz.