Merkez Bankası Başkanı Durmuş
Yılmaz yılın son enflasyon raporuyla faiz indirimlerinin bir süre daha
süreceği mesajını verdi.
2009 yıl sonu enflasyon tahminini de temmuz raporundaki yüzde 5,9'dan yüzde 5,5'e çeken Merkez Bankası enflasyon tahminlerini faizlerin sınırlı bir miktar daha düşürülerek 2010 sonuna kadar sabit tutulduğu varsayımıyla yaptı.Referans'ın haberine göre, son rapor Merkez'in devlet iç borçlanma senetleri portföyü oluşturmak için de harekete geçtiğini ortaya koydu. Böylece Merkez, bankaların faizleri yüksek bulması nedeniyle alımdan kaçındıkları DİBS piyasasına girmiş olacak.
2009 yıl sonu enflasyon tahminini de temmuz raporundaki yüzde 5,9'dan yüzde 5,5'e çeken Merkez Bankası enflasyon tahminlerini faizlerin sınırlı bir miktar daha düşürülerek 2010 sonuna kadar sabit tutulduğu varsayımıyla yaptı.Referans'ın haberine göre, son rapor Merkez'in devlet iç borçlanma senetleri portföyü oluşturmak için de harekete geçtiğini ortaya koydu. Böylece Merkez, bankaların faizleri yüksek bulması nedeniyle alımdan kaçındıkları DİBS piyasasına girmiş olacak.
Merkez Bankası Durmuş Yılmaz
piyasanın faiz indirimlerinin kaderini belirleyeceği rapor olarak
bekledikleri enflasyon raporunu dün açıkladı. Yılmaz'ın açıklamaları
piyasa uzmanlarınca "faiz indirimlerine devam edilecek" şeklinde
yorumlandı. Yılmaz, gelecek döneme ait faiz politikasına ilişkin ufku
verirken sermaye girişlerinin hızlanması durumunda kısa vadede
enflasyon üzerinde aşağı yönlü riskler olabileceğine işaret etti.
"Böyle bir durumla karşılaşılması halinde politika faizleri geçici
olarak baz senaryoda öngörülene kıyasla daha düşük seviyelere
çekilebilecektir" diyen Yılmaz yıl sonu enflasyon tahmininin ise
temmuza göre 0.4 puan düşürüldüğünü kaydetti.
2010 tahmini 0.1 puan arttı
Yılmaz, politika faizlerinin
sınırlı bir miktar daha düşerek 2010 sonuna kadar sabit kaldığı
varsayımı altında; enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2009 sonunda orta
noktası yüzde 5,5 olmak üzere yüzde 5,0 ile 6,0 aralığında, 2010
sonunda ise orta noktası yüzde 5,4 olmak üzere yüzde 3,9 ile 6,9
aralığında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini söyledi. Yılmaz,
enflasyonun 2011 sonunda yüzde 4,9, 2012 üçüncü çeyreğinde ise yüzde
4,8 düzeyine gerileyeceğinin öngörüldüğünü kaydetti. Merkez, temmuzdaki
üçüncü enflasyon raporunda; enflasyonu 2009 sonunda orta noktası yüzde
5,9 olmak üzere yüzde 4,9 ile 6,9 aralığında, 2010 sonunda ise orta
noktası yüzde 5,3 olmak üzere yüzde 3,7 ile 6,9 aralığında
gerçekleşeceğini tahmin etmişti. Bu durumda Merkez, 2009 için tahminini
0.4 puan düşürürken 2010 tahminini ise 0.1 puan yükseltmiş oldu.
Faiz büyümeye endeksli
Yılmaz, enflasyon görünümüne
ilişkin riskleri sıralarken gelecek dönemdeki gelişmelere göre
uygulayacakları faiz politikası konusunda mesajlar verdi. Küresel
ekonomide sorunların tam giderilemediğini vurgulayan Yılmaz, "Kredi
piyasalarındaki sıkılığın devam etmesi ve işsizlik oranlarının yüksek
seyretmesi küresel iktisadi faaliyete ilişkin aşağı yönlü riskleri
canlı tutmaktadır. Önümüzdeki dönemde küresel büyümenin tekrar
kesintiye uğraması ve bu durumun yurtiçi iktisadi faaliyetteki
toparlanmayı geciktirmesi durumunda politika faizlerinde ek bir indirim
süreci söz konusu olabilecektir" dedi. Bu öngörünün hatırlatılarak
ikinci bir dalga ihtimalinin sorulması üzerine de Yılmaz, "Küresel
krizde ikinci bir dalga sıfır da değil, 100 de değil. Sıfır ile 50'nin
arasında bir yerde. 50'den az olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.
Tek hanede kalması mümkün
Yaşanan krizin ve buna karşı
uygulanan politikaların yakın tarihte bir örneğinin bulunmamasının
enflasyon ve para politikasının görünümüne ilişkin risk oluşturduğuna
dikkat çeken Yılmaz, Kasım 2008 döneminden bugüne kadar
gerçekleştirilen 1000 baz puanlık faiz indiriminin etkilerinin
gecikmeli olarak çıkacağının göz ardı edilmemesini istedi. Yılmaz,
gelişmekte olan ülkelerin kredi riskindeki nispi iyileşme sonucunda, bu
ülkelere sermaye akımlarının güçlenmeye devam etmesinin de olası bir
senaryo olduğunu kaydetti.
Yılmaz, küresel ölçekteki genişleme
sonucunda piyasaya sürülen yüksek miktarlı ve düşük maliyetli
likiditenin risk iştahındaki artışla birlikte gelişmekte olan ülke
finansal varlıklarına olan talebi artırdığını söyledi. Türk
ekonomisinde halen kaynak kullanımının düşük düzeyde olması ve ithal
girdi fiyatlarını aşağı yönde etkileyecek maliyet şoklarının nihai ürün
fiyatlarına yansıma eğiliminin güçlü olması nedeniyle sermaye
girişlerinin hızlanması durumunda kısa vadede enflasyon üzerinde aşağı
yönlü risklerin artabileceğini dile getiren Yılmaz, böyle bir durumla
karşılaşılması halinde politika faizlerinin geçici olarak baz senaryoda
öngörülene kıyasla daha düşük seviyelere çekilebileceğini kaydetti.
Yılmaz, Orta Vadeli Program'da yer alan hedeflerin hayata geçirilmesi
halinde tahmin ufku boyunca politika faizinin tek hanede kalmasının
mümkün olduğunu kaydetti. Yılmaz, petrol fiyatları tahminini de
değiştirdiklerini belirterek 2009 sonu tahminini 70 dolara, 2010 75
dolara, 2011 ve sonrası için ise 80 dolara çıkardıklarını söyledi.
Merkez Bankası Dibs portföyü oluşturacak
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz,
bankanın piyasayı fonlama politikaları açısından herhangi bir
değişikliğin söz konusu olmadığını söyleyerek "Bugün itibariyle
elimizdeki çerçeve doğrultusunda yapageldiğimiz şekilde fonlamaya devam
edeceğiz. Fonlama politikasında bir değişiklik söz konusu değil" dedi.
Bunun dışında Merkez'in 2000-2001 yılından kalan kâğıtların vadesinin
geldiğini hatırlatan Yılmaz, "2010 yılında vadesi geliyor,
sıfırlanacak. Bu rakam 8 milyar TL civarında. Dolayısıyla dışarıdan
bakan bir Merkez Bankası bilançosu ve Para Kurulu uygulayan gibi
görünüm olacak. Özellikle İMKB'de, repo ve ters repo piyasasında
yapılacak işlemler nedeniyle teminata ihtiyacımız var. Bir devlet iç
borçlanma senedi portföyü oluşturmak zorundayız. Bununla ilgili olarak
Hazine'yle koordineli çalışıyoruz. 10 Aralık'ta 2010 yılı para
politikasının genel çerçevesinde sizlerle paylaşacağız. Bunun dışında
genel çerçevede başka değişiklikler söz konusu değil" dedi.
IMF'den alınacak kaynak büyüme için gerekli
IMF ile ilgili sorulan bir soru
üzerine de Yılmaz, "Bizim şu anda geldiğimiz nokta, IMF'nin kapısına
gittiğimiz durum değil. Biz daha hızlı nasıl büyüyebiliriz sorusunu
soruyoruz. Bununla ilgili olarak da kaynağa ihtiyacımız var mı sorusu
var. Özel sektörün eline biraz daha kaynak bırakmak istiyorsak,
Hazine'nin borçlanma yükünü hafifletmek istiyorsak bizim dış kaynağa
ihtiyacımız var. İkinci bölüm, uzun vadede kendi işlerimizi kendimizin
görebilmesi gerekir. Bir daha işlerimizi yanlış yaparak, denizin
bittiği noktada başka kaynak bulmak için başka yerlere gitmemiz
gerekmiyor diyorum. Durumda bir değişiklik yok" diye konuştu.
Domuz gribine önlem bizim de gündemimizde
Merkez Bankası'nın domuz gribiyle
ilgili tedbirleri olup olmadığı sorusu üzerine Yılmaz, pandeminin
ekonomi için bir risk olduğunu söyledi. Merkez olarak aşağı yukarı 1
yıl önce bir çalışma başlattıklarını açıklayan Yılmaz, "Eğer böyle bir
durum ortaya çıkarsa ne yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Ödemeler
sisteminin, mali düzenin aksamadan yürüyebilmesi için böyle bir durum
ortaya çıktığında, bu işleri yapan personelin nasıl korunacağı sorusunu
sorduk, ekiplerimiz bir araya geldi. Ama bugün itibariyle alınmış somut
bir adım yok. Kilit personeli etkilemeye başladığında neler yapılabilir
sorusunun planlaması yapılıyor. Almamız gereken kararları alacağız"
dedi.
Ekonomistler nasıl yorumladı?
Ekonomistler nasıl yorumladı?
Fortis Ekonomik Araştırmalar Direktörü Haluk Bürümcekçi
Faiz yüzde 6'ya düşebilir
MB'nin enflasyon raporunda da
görüldüğü gibi yeni bir ekonomik zayıflama dalgası veya ani kur düşüşü
gibi sürpriz gelişmeler olmadığı durumda, faiz indirimlerinin sonuna
yaklaştığımız iyice belirgin hale geldi. MB, kısa vadeli faiz
oranlarını kasım, aralık ve ocakta olmak üzere üç defa 0.25 puan
indirerek ocak ayında yüzde 6 seviyesine düşürebilir.
İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Kaya Ardıç
Enflasyon 2010'da sınırı zorlar
Orta Vadeli Program da ekonominin
2010'da yüzde 3,4 büyümesini öngörüyor. 2009 yılında yüzde 6,5-7
daralacak bir ekonomi, baz etkisiyle gelecek yıl yüzde 3,5 büyüyebilir.
Bu da küçük de olsa enflasyonist bir etki yaratacak. 2010 sonunda
enflasyonun MB'nin enflasyon hedefinin üst sınırını zorlayacağını ve
yüzde 6,5 düzeyinde gerçekleşeceğini tahmin ediyorum.
Akbank Hazine Ekonomisti Seltem İyigün
Faiz senaryosu değişmedi
Rapor bu beklentimize paralel
oluştu. Rapora göre Merkez Bankası önümüzdeki yıllar için Türkiye'de
enflasyonun yüzde 5 civarında oluşacağını öngörüyor. Faiz senaryosunda
önemli değişiklik yok. Biz, TCMB'nin 50 baz puan daha indirime
gidebileceğini düşünüyoruz. Merkez Bankası ise raporda bunun biraz daha
verilere bağımlı olacağını söylüyor.
Finansinvest Ekonomisti Banu Kıvcı Tokalı
İki ay 25 baz puan iner
Merkez Bankası, istikrar sürecine
girmeden önce birkaç faiz indirimi daha yapılması yönündeki
beklentilere güven verdi. Merkez Bankası'nın yılın son iki ayında iki
25 baz puanlık faiz indirimi yapacağı beklentimizi koruyoruz. Öte
yandan 2010 sonuna kadar sabit bir politika faizi oranı varsayımına,
emtia ve perakende fiyatlarındaki riskler nedeniyle ihtiyatlı
yaklaşıyoruz.
BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ
Faiz artırımı zor görünüyor
Merkez Bankası, faiz indirimlerine
devam edecek ancak bu, majör bir ekonomik iyileşmenin olmadığı bir
ortamda düşen bir hızla olacak. Biz dahil piyasa katılımcıları, iç
talepte beklenen canlanma, artan emtia fiyatları ve FED'in olası bir
sıkılaşma politikası nedeniyle Merkez Bankası'nın faizleri artırmaya
zorlanacağını düşünüyoruz ancak banka halen 2010'da bir faiz artırımı
öngörmüyor.
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci
25 baz puanla 2-3 indirim daha
Merkez Bankası'nın enflasyon
tahminlerinde kayda değer bir değişim yok. Petrol fiyatlarına yönelik
tahminler yukarı yönde güncellense de gıda fiyatlarına yönelik
tahminlerin aşağı çekilmesi sonucunda tahminler değişmemiş oluyor.
Merkez Bankası'nın 25 baz puanlık miktarda 2 ya da 3 indirime daha
gideceği ve sonrasında uzun bir süre politika faizini sabit tutacağını
düşünüyoruz.