Rafael Nadal fotoğrafları - FOTOGALERİ
3 Haziran 1986‘da Mallorca‘da dünyaya geldi İspanyol tenisçi. 4 yaşındayken halen koçluğunu üstlenen ve eski bir tenisçi olan amcasının çabalarıyla tenise başladı. Sporcu bir aileye mensup olan Nadal’ın diğer amcası, daha önce Mallarco, Barselona ve İspanya Milli Takım formlarını giymiş, futbol dünyasının tanıdık simalarından biri olan Miguel Angel Nadal.
Tenis mi, futbol mu ?
Tam bir futbol sevdalısı ve koyu bir Real Madrid taraftarı olan Nadal için amcası Toni , onun doğuştan bir tenisçi olduğuna işaret etse ve antrenmalarını yoğunlaştırsa da İspanyol tenisçi bir yandan futbol eğitimi almaya başladı. 8 yaşında iken 12 Yaş Altı bölgesel tenis turnuvası şampiyonluğuna ulaştığında Nadal, aynı zamanda gelecek vaadeden bir futbol oyuncusuydu. Amcası Toni, işte bu dönemde, rakiplerine karşı avantajlı olması için Nadal’ı sol elini kullanması konusunda cesaretlendirdi ve bu karar belkide onun tüm tenis yaşamını değiştirdi.
Günlük hayatında ve tüm işlerinde sağ elini kullanan Nadal, kortlarda ise adeta kabuk değiştirerek, sol eliyle vurduğu müthiş forehandler ile başarıya ulaşıyordu. Ancak, 12 yaşına geldiğinde kendi yaş grubunda elde ettiği İspanya ve Avrupa Şampiyonluklarından sonra Nadal için seçim zamanı gelmişti: Tenis mi, futbol mu ?
Bu sorunun cevabını artık hepimiz biliyoruz. Fakat Nadal ‘ın tenis kariyerine başlangıcındaki sıradışılıklar burada son bulmadı. 14 yaşına geldiğinde İspanya Tenis Federasyonu artık onun Mallorca’dan Barselona’ya taşınmasını ve tenis eğitimine orada devam etmesini önerdi. Fakat Nadal ailesi, bu teklife sıcak bakmıyordu. Onlara göre bu teklif oğullarının okul eğitimini aksatacaktı. Amcası Toni de gerekli antrenmaları evinde gerçekleştirebileceğini anlattığında, teklif geri çevrildi. Ancak bu durum, daha az mali destek demekti. Baba Nadal, bu sorumluluğu üzerine aldı.
Sonuç kimseyi şaşırtmadı..
Nadal, 16 yaşında bir gösteri maçında, toprak kortta, eski “Grand Slam” şampiyonu Pat Cash‘i mağlup etme başarısını gösterdi. O, artık dünyanın en iyi 50 raketi arasında gösteriliyordu. Ve Nadal için kortlarda sahne alma zamanı artık gelmişti.
2001 yılında, 15 yaşındayken profesyonelliğe adım atan Rafael, ilk ATP galibiyetini 16 yaşında Roman Delgado‘ya karşı elde etti. ATP seviyesinde oynadığı üçüncü turnuvada Carlos Moya'yı mağlup edip herkesi şaşırttı. Oynadığı ilk grand slam olan Wimbledon 2003'te 3.tura yükseldi.
2004'ten itibaren klasmanda hızla yükseldi. 2004 yılında Sopot turnuvasını kazanan Nadal, bir yıl sonra aralarında Roland Garros ve dört Master Serisi (Roma, Monte Carlo, Madrid, Montreal) turnuvasının da olduğu toplam 9 şampiyonluk elde etti .
2005, Nadal’ın durdurulamaz yükselişinin başladığı yıl oldu. Mayıs 2005‘e gelindiğinde sıralamada en iyi beş tenisçi arasındaki yerini aldı. Aynı yıl Fransa Açık’ta, yarı finalde inanılmaz bir maçtan sonra, Federer‘i mağlup eden İspanyol tenisçi, finalde de Arjantili Mariano Puerta‘yı mağlup ederek ilk “Grand Slam” şampiyonluğuna ulaştı.
Nadal 1995‘te turnuvayı kazanan Thomas Muster’dan sonra zafere ulaşan ilk solak raket ve bu turnuvada şampiyonluğa ulaşan en genç 4. isim olma mutluluğunu yaşadı . 2005‘in ilk aylarında ard arda 24 maç kazanarak, en uzun maç kazanma serisi yakalayan genç isim oldu ve Agassi‘nin 1988’deki rekorunu kırdı.
2005 sonbaharına gelindiğinde ise 3 ATP Master Series ve 1 “Grand Slam” şampiyonluğu olmak üzere teklerde toplam 10 şampiyonluğa ulaşma başarısını gösterdi . Bu yıl maçlarda elde ettiği 72 galibiyet 10 mağlubiyetlik grafik ise yeni bir rekordu. Ancak Wimbledon‘da 2.turda Lüksemburglu rakibine, Amerika Açık‘ta ise 3. turda Amerikalı rakibine elenmesi Nadal açısından 2005‘in hayal kırıklıklarıydı.
Nadal giderek yükselmekteydi
2006'da ikinci grand slam turnuvasını yine Fransa Açık'ta kazandı. Dünya'nın bir numarası Roger Federer'e karşı üst üste beşinci galibiyetini alırken, toprak korttaki yenilmezlik serisini 60 maça çıkardı. Bu alanda eski rekor, 53 galibiyetle 1977'de Arjantinli Guillermo Vilas tarafından elde edilmişti.
Nadal'ın toprak korttaki 81 maçlık yenilmezlik serisi, 2007 yılında Hamburg finalinde Roger Federer tarafından sonlandırıldı . İkili arasındaki rekabet giderek kızışmakla beraber , Nadal , Fransa Açık finalinden sonra şöyle konuştu : "Federer gelmiş geçmiş en iyi oyuncu , bugüne kadar hiçkimsenin oyunu bu kadar kaliteli olmamıştı ."
2006'da Wimbledon yarı filnalinde karşılaşan Federer ve Nadal ikilisinden, mutlu sona ulaşan Federer oldu. Toprak kortların kralı, henüz çimde o kadar da iyi durumda değildi. Mayıs ayında Roma Masters finalinde karşı karşıya geldiklerinde ise kazanan isim Nadal idi.
2007 yılında yaşadığı sakatlık yüzünden Avustralya Açık’ta Şilili rakibi Fernando Goazalez’e yenilen Nadal‘ın, Federer ile rövanş umutları suya düştü. Ancak, Nisan‘da Monte Carlo Masters‘da karşılaştığı Federer‘i mağlup etti . Hazirana ayı ise Federer için tam bir düşkırıklığıydı . Bir ay önce Hamburg’da yendiği Nadal‘a Fransa Açık finalinde yeniden yenilmekten kurtulamadı Federer. Nadal, toprak kortun kralıydı .
Rafael Nadal , 2008 yılında (Monte Carlo,Barcelona,Hamburg Turnuvalarını kazandıktan sonra Fransa Açık'ta üst üste 4. şampiyonluğunu kazanarak Bjorn Borg'un bu turnuvada üstüste şampiyon olma rekorunu egale etti. Nadal aynı zamanda, bu şampiyonlukla birlikte Roland Garros'ta yenilmezlik serisini 28 maça çıkardı. Nadal'ın bu turnuvadaki başarısı onu diğer üyeleri Roger Federer, Bjorn Borg ve Pete Sampras olan "herhangi bir Grand Slam turnuvasında üstüste en az 4 şampiyonluk yaşayan tenisçiler" listesine soktu . Nadal, 2008 yılında aynı zamanda Wimbledon tenis turnuvasını da kazanarak Fransa Açık tenis turnuvası haricindeki ilk Grand Slam turnuvası şampiyonluğunu elde etti. Bu turnuvanın finalinde, Roger Federer ile, yağmurun 2 kez durdurduğu ve toplam oyun süresi 4 saat 48 dakika olarak kaydedilen unutulmaz bir maça imza atan Nadal, rakibini 5 set sonunda (6-4, 6-4, 6-7, 6-7, 9-7) mağlup etmeyi başardı . Bu zaferle İspanyol tenisçi Bjorn Borg ‘ dan sonra , Fransa Açık ve Wimbledon’ı ard arda kazanan ilk isim ünvanını elde etti . 17 Ağustos 2008‘e gelindiğinde Nadal, Fernando Goazalez‘i yenerek Olimpiyat Şampiyonluğu’na ulaştı. Ve nihayet dünyanın 1 numarası ünvanını elde etti. 4,5 yıl aradan sonra ATP sıralamasında listenin başında onun ismi vardı. Federer‘in hükümranlığı sona ermişti .
2009 yılında spotlarda yine onun ismi vardı. Avustralya Açık’ın şampiyonu artık oydu. 3 gün arayla 10 saat süren yarı final ve final maçlarının ardından Avustralya Açık yeni şampiyonunu selamlıyordu .
Rafael Nadal tenisin yeni yıldızı. Kırılacak rekor kaldımı bilinmez ama kortların yürekli, yorulmaz, mücadeleci ve güçlü isminin bizlere kırılmamış olanları hatırlatmaya devam edeceğinden eminiz . Umarım kimi zaman sorun yaşadığı dizi onu uzun bir süre taşır. Çünkü tenisseveler artık Nadalsız, daha dorusu Nadal–Federer finali yaşanmayan bir turnuva izlemek istemiyor .