Daha gün doğmadan Filistinli güvenlik görevlileri koruyucu maske ve eldivenlerini kuşanıp El Halil'in batısındaki tarlaların içinden geçen toprak yolun başına, uzaktan görülmeyecek bir barikat kurmak üzere çalışmaya başlıyor.
Görevleri sınır hattını kaçak yollardan geçerek İsrail'e yasa dışı bir şekilde girmeye çalışan Filistinli işçileri durdurmak. Aslında bu normal olarak uğraştıkları bir iş değil ama şu sıra olağanüstü günlerdeyiz.
İstihbarat subayı Raid Zghavar "Bu salgın bitene kadar işçilerin İsrail'e sızmasını engelleyeceğiz. Annelerimizi, eşlerimiz ve çocuklarımızı korumamız gerekiyor" diyor.
Doğu Kudüs'ü katmazsak İsrail işgalindeki Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler arasında görülen 326 koronavirüs vakasının çoğunun, salgının boyutlarının çok daha büyük olduğu İsrail'de ya da Yahudi yerleşimlerinde çalışan Filistinli işçiler üzerinden geldiği anlaşıldı.
Filistin Özerk Yönetimi İsrail ya da yerleşimlerdeki işlerinden dönen Filistinlilere evde kalmalarını ve iki hafta kendilerini izole etmelerini söylüyor ama bazı işçiler hâlâ işe gidip gelme çabasında.
El Halil'deki devriyenin bir ihbar üzerine durdurduğu minibüsten beş kişi çıktı. Yasakları çiğnemediklerini söylüyorlar ama ceplerinde İsrail tarafından verilmiş çalışma izinleri var.
Güvenlik görevlileri beş kişinni belgelerine el koyuyor ve daha sonra gelip almalarını söylüyor. Bu, günde onu aşkın kez tekrar tekrar yaşanan bir durum.
Normal koşullarda şu sıralarda 100 bini aşkın Filistinlinin İsrail ve işgal altındaki topraklardaki Yahudi yerleşimlerinde çalışma izni var. Bu işçiler Batı Şeria'da kazanabileceklerinden daha iyi ücretler alıyorlar. Buna ek olarak İsrail ve yerleşimlerde izinsiz çalışan bir kesim de var.
Bu insanların sağladığı gelir, onlarca yıldır askeri işgal altındaki Batı Şeria'nın ekonomisi açısından hayati bir önem taşıyor.
Covid-19'un yayılmasını engellemek amacıyla konulan sert sokağa çıkma sınırlamalarına rağmen geçen ay esas olarak tarım, inşaat ve sağlık sektörlerinde çalışan 50 bin kadar Filistinlinin İsrail'e ve yerleşimlere geçmesine izin verildi.
Filistin Özerk Yönetimi ile İsrail hükümeti arasında varılan anlaşmaya göre, bu işçilere, işverenleri tarafından en az bir ay süreyle orada kalabilecekleri bir yer ayarlanması gerekiyordu.
Bazı Filistinli işçiler de sırf işlerini kaybetmemek için Yahudi yerleşimlerinde kalıyor.
Batı Şeria'nın kuzeyindeki Ariel'de bir fabrikada çalışan ve geçici olarak oraya kurduğu çadırda yatıp kalkan Muath Balasmeh, "Ailemi, arkadaşlarımı ve şehrimi korumak istiyorum" diyor:
"Ama çalışmazsam en temel ihtiyaçlarımı bile karşılayamam. Bunun ne kadar zor bir şey olduğunu anlatamam. Allah bize yardımcı olsun. Allah işçilerin yardımcısı olsun."
Birleşmiş Milletler, koronavirüsle mücadele konusunda İsrail ve Filistinliler arasındaki işbirliğinden övgüyle söz etti. İsrail ve Filistinli sağlık çalışanları ortak eğitimlere katılıyor ve İsrail Filistinli sağlık çalışanları ve güvenlik görevlilerine koruyucu donanım sağlıyor.
Fakat İsrail'e çalışmaya giden Filistinli işçilerin bir kısmına sağlıklı barınak sağlanmadığı haberleri ve sosyal medyada yayılan -Covid olmadığı sonradan anlaşılan- hasta bir Filistinlinin İsrail askerleri tarafından kontrol noktasına atıldığı görüntüler siyasi tepkilere yol açtı.
Filistin Özerk Yönetimi Sözcüsü, İsrailli yetkilileri "ırkçı ve insanlık dışı" bir tutum izlemekle suçladı.
İşgal altındaki topraklardaki sağlık sisteminin salgınla başa çıkamayacağı kaygıları artarken Filistin yönetiminin başbakanı Muhammed Iştiyye, İsrail'de çalışan işçileri eve dönmeye çağırdı ve "İsrail ekonomisi bizim çocuklarımızın hayatlarından daha kıymetli değil" dedi.
İsrail yetkilileri ise kendilerine yönelik eleştirilerin haksız olduğunu söylüyor.
İşgal altındaki topraklardaki faaliyetlerin koordinasyonundan sorumlu Binbaşı Yotam Shefer "Bu ifadeler yanlış anlaşılmaya açık hatta kışkırtıcı. Bu virüs ortak düşmanımız ve onunla mücadelede gerçekten ortaklaşa bir çaba sürdürüyoruz" diye konuştu.
Bazı Filistinliler Ramazan'ı İsrail'de geçirmeye karar verirken, bazıları de evlerine dönüyor.
El Halil yakınındaki Tarkumiye kontrol noktasında kuyruklar oluşturan Filistinli işçiler koruyucu giysileri içindeki sağlık görevlileri tarafından Covid-19 muayenesinden geçiriliyor.
Demirci ustası Zahid Süleyman'ın ateşi var. O yüzden hemen oracıkta test yapılıyor. Süleyman hastalanmaktan korktuğunu ama 10 kişilik ailesinin, kendisinin götüreceği maaşı beklediğini anlatıyor.
"Ne yapabilirim? Mali durumum gerçekten kötü. İsrail'e gitmeden önce üç hafta işsizdim. Para kazanmam gerekiyordu."
Süleyman'a şimdi evine gidip 14 gün kendisini izole etmesi söylendi.
Filistinli işçilerin salgın devam ederken bile işlerine gitmeye çalışmasındaki çaresizlik aynı zamanda Filistinlilerin ekonomik olarak İsrail'e bağımlı hale getirildiği gerçeğini ortaya koyuyor ve bu onlarca yıldır devam eden anlaşmazlıkta çok hassas bir konu.