Dünya

Kırım'da ipler her an gerilebilir

"Rusya'nın Karadeniz filosuna ev sahipliği yapan Ukrayna'daki Kırım Yarımadası yeni bir Soğuk Savaş'ın doğum yeri olabilir…”

25 Aralık 2008 02:00
Derleyen: Yusuf Cevahir / Tempo24

"Rusya'nın Karadeniz filosuna ev sahipliği yapan Ukrayna topraklarındaki Kırım Yarımadası yeni bir Soğuk Savaş'ın alevleneceği yer olabilir…”


Geçtiğimiz ağustos ayında Rusya'nın, Gürcistan'ın iki ayrılıkçı bölgesi olan Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanıması, hem de bunu Osetya bağımsızlığını bizzat askeri destek vererek yapması, uluslararası strateji uzmanlarını bu yoruma itmişti.

Birkaç gündür Karadeniz'in bu kilit noktasından gelen haberler, henüz bir Soğuk Savaş’ı değilse de, gerçekleşmesi muhtemel bir 'gerginliğin', belki de sonraki aşamalarda bir 'krizin'  sinyallerini verir gibi...

* Çok değil, daha 5 gün önce Ukrayna'da aşırı milliyetçiler, çoğunluğu Rus olan Kırım için Rusya'nın bir ilhak operasyonuna karşı tatbikat yaptı. Katılımcılar, Rusya ile Ukrayna arasında savaşın 2011 yılında çıkacağı tahmininde bulundu.

* Bugün ise  Ukrayna destekçisi ABD’nin, Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde temsilcilik ve kültür merkezi açmayı planladığı ortaya çıktı.

Ukrayna'nın Kırım bölgesi, içişlerinde özerk bir yönetime sahip ve Kırım Yarımadası’nda ezici çoğunluğu, Rus kökenliler oluşturuyor. 1954 yılına kadar Sovyetler Birliği’nde Rusya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne bağlı bir bölge olan Kırım, bu tarihte, dönemin Sovyet lideri Nikita Kruşçev'in kararıyla Rusya'dan alınarak Ukrayna Sovyet Cumhuriyeti'ne bağlanmıştı.

Bu kararın bölge dengelerini nasıl değiştireceği, 1991 yılında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra ortaya çıktı. Rusya resmi olarak Kırım üzerinde hak iddia etmemekle birlikte Rusya siyasetinin önde gelen isimleri, Kırım'ın Rusya'ya ait olduğunu savunuyor.

Kırımlılar Rusya'ya 'İlhak et' diyor

Birçok Kırımlı da, Ukrayna'nın parçası oldukları için açık açık Rusya'ya burayı ilhak etmesi çağrısında bulunuyor. Moskova da ilhak yanlısı grupları yıllardır destekliyor. Dolayısıyla Kırım sorunu Kiev ile Moskova arasında sık sık gerilime yol açıyor.

Rusya'nın Karadeniz filosunun Kırım'da bulunması ve bölgedeki nüfusun kendisini Rusya'ya yakın hissetmesi, ülke bütünlüğü konusunda Ukrayna yönetiminin kaygı duymasına neden oluyor.

ABD Temsilcilik açmak istiyor

Bugün gelen haberlerde ABD’nin, Ukrayna'nın Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde temsilcilik ve kültür merkezi açmayı planladığı belirtildi. Kırım Tatar haber ajansı QHA'nın haberine göre, ABD'nin Kiev Büyükelçisi William Taylor, Den gazetesine verdiği demeçte, Kırım'da kültür merkezi ve Kırım ile ABD arasındaki ilişkileri geliştirmek amacıyla temsilcilik açmayı planladıklarını söyledi.

Büyükelçi Taylor, şunları kaydetti: "Kırım'da bulunmamızı gerektiren bir dönem. Yardım projeleri yürütüyoruz. Bu projeler Kırım'ın ekonomik kalkınmasına odaklanıyor. Sağlık hizmetleri, AIDS/HIV'in önlenmesi ve şehir bütçesinin oluşturulması gibi belli yönetim süreçlerini kapsıyor. Projeleri geliştirmek, projeler üzerinde daha ayrıntılı çalışabilmek ve bunları denetlemek için Kırım'da temsilciliğimizin olması gerekiyor.

Pasaportunu kaybedenlere yardım için!

Ayrıca çok sayıda Amerikalı Kırım'a gitmeyi seviyor ve bazen pasaportlarını kaybediyor ve bazı zorluklarla karşılaşabiliyor. Böyle durumlarda vatandaşlarımıza yardımcı olmak isteriz. Dolayısıyla Kırım'da temsilcilik açma konusunu ciddi olarak inceliyoruz. Kuşkusuz bu konuyu Ukrayna yönetimi ve Kırım yönetim organlarına danışacağız. Temsilciliği 2009'da açmayı planlıyoruz."

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, eleştirilerin önünü kesmeyi amaçlarcasına, Kırım'da açılması planlanan diplomatik misyonunun altında Moskova'yı provoke etmek gibi bir niyet bulunmadığını söylemişti.

Ukrayna’da milliyetçiler savaşa hazırlanıyor

Kırım Tatar ajansı QHA'nın diğer bir haberine göre de, Kiev'de faaliyet gösteren Bratstvo (Kardeşlik) ve Novaya Sila (Yeni Güç) partileri ile Severnoye Bratstvo (Kuzey Kardeşlik) sivil toplum örgütünden oluşan Milli Kurtuluş Komitesi tarafından, “Rusya'nın saldırısından sonra Kırım'da başlayacak savaş sırasında gönüllü birliklerin hareketleri” konulu kurmay eğitimi yapıldı.

Kiev'deki Milli Kurtuluş Komitesinin geçici karargahında 20 Aralık’ta yapılan, yaklaşık 30 kişinin katıldığı eğitimin amacı, gönüllü birlikleri Rusya ile Ukrayna arasında çıkacak savaşa hazırlama olarak açıklandı.

Kurmay eğitiminde gönüllü birliklerin olası savaş sırasındaki görevleri de belirlendi. Gönüllü birliklerin öncelikli görevleri arasında; Ukrayna'nın batı bölgesinde bulunan Avrupa ülkelerine giden ana gaz boru hattı ve Rusya'nın batı sınırlarındaki demir yolları ile Kırım'da iletişim ve elektrik ağı, su tesisatları, benzinlikler ve yakıt depolarının dağıtılması yer alıyor.

Bratsvo Partisi lideri Dmitro Korçinski, Rusya askerlerine karşı direnecek gönüllü birliklerini oluşturmak için insan toplamaya başladığını söyledi. Tatbikat katılımcıları, Rusya ile Ukrayna arasında savaşın 2011 yılında çıkacağı tahmininde bulunuyor.

Milliyetçilerin savaş senaryosu

Kurmay eğitimine katılan Milli Kurtuluş Komitesi üyelerinden eski subay ve askeri uzman Aleksey Orestoviç, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetleri’nin Kırım'da savaş senaryosunu hazırladığını ileri sürdü.

Orestoviç'e göre, savaş Kırım Özerk Yönetimi'nin bağımsızlık ilanıyla başlayacak ve daha sonra Ukrayna'yı kuvvet kullanmaya kışkırtacak. Ukrayna kuvvet kullanmaya başlayınca, ayrılıkçılar Rusya'dan yardım isteyecek.

Aleksey Orestoviç, olası savaşın senaryosunu açıklarken; “Ukrayna'nın askeri birlikleri, Rusya'nın bu macerada harcamak üzere kullanacağı, ellerinde pankart tutan ihtiyar kadınlar tarafından ablukaya alınacak. Doğal olarak Ukrayna askerleri bu yaşlılara ateş edemeyecek. Meydana gelecek savaşta ölenlerin sayısı 30-50 bin arasında, mülteci sayısı ise 420- 450 bin kişi arasında değişecek” diye konuştu.

Orestoviç, “fonksiyonelliğini kaybeden” Ukrayna ordusunun savaşı kazanacağından şüphe duyduğunu ve bu savaşta savunma yükünün tamamen gönüllü birliklerin üzerine düşeceğini iddia etti.

Rusya 40 bin asker kullanacak 

Milli Kurtuluş Komitesinde yer alan Bratstvo'nın verdiği bilgilere göre ise Rusya, Kırım'a yapacağı saldırıda yaklaşık 40 bin asker, yaklaşık 2 bin 800 zırhlı araç ve tank, 300 adet top, 20 adet 70 kilometre menzilli Luna füzesi ve İskender füze fırlatma rampası, 80 bombardıman, avcı, hücum ve istihbarat uçağı ve sayısı 8 ile 10 arasında değişen Tu-22M3 model stratejik bombardıman uçakları kullanacak.

Bratstvo lideri Korçinski, “Savaş en geç 2011 yılında başlayacak. Biz o zaman partizan savaşına başlarız. Partizan savaşını yapmak için Kırım'a gitmek şart değil. İvano Frankovsk'ta bir yerde gaz boru hattının patlatılması yeterli olur” diye konuştu.

Ukrayna'nın bu savaşı kaybedeceğini, ancak çatışmaların 20-30 yıl gibi uzun zaman süreceğini iddia eden Korçinski, Kırım'ın durumu konusunda ise şu tahminlerde bulundu: “Bu zaman süresi içinde Kırım'daki hayat şartları kötü ve dayanılmaz olacak. Bu dönem içinde Kırım'da patlamalar, silah ateşi ve terör olacak. Kırım'a hiç turist gelmeyecek. Kırım'da hiçbir hayat kaynağı olmayacak. Kırım halkının çoğu Kırım'dan gitmek zorunda kalacak. Belki de Kırım'da hiçbir Ukraynalı kalmayacak, ancak Rusların da Kırım'da kalmayacağı kesin.”

Korçinski, Kırım Tatarlarının olası savaştaki tutumu konusunda ise; “Hiç şüphesiz Kırım Tatarları bu savaşta Kırım Tatar tarafını tutar. Yani, Kırım Tatarları ne Ukrayna'nın ne de Rusya'nın tarafında yer alır. Sonuçta Kırım Tatarlarının güçlü olan tarafa katılacağını düşünüyorum” dedi.

Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin yaklaşık iki milyonluk nüfusunun yüzde 58'ini Ruslar, 24'ünü Ukraynalılar ve yüzde 12'sini Tatarlar oluşturuyor.

Rusya ve ABD'nin Kırım mücadelesi

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Rusya-Ukrayna uzmanı İlyas Kamalov'un ise Kırım sorunu ile ilgili görüşleri şöyle:

Tarih boyunca çok sık el değiştiren Kırım, bugün de gerek küresel gerek bölgesel güçlerin çıkar alanında. Rusya ile ABD ise, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) coğrafyasının
diğer alanlarında olduğu gibi, Kırım Yarımadası için de mücadele etmekte. Nitekim bugün Kırım’daki durumun ortaya çıkmasında, Batı tarafından desteklenen Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko’nun ABD yanlısı bir politika izlemesi ve bu bağlamda Rusya’yı tamamen
dışlamasının da önemli payı var. Ukrayna halkının yaklaşık yarısı Rusya ile işbirliğinden yana ve NATO üyeliğine karşı olsa da, Yuşçenko NATO üyeliği için Batı’nın istekleri çerçevesinde hareket etmekte.

Kırım’daki durum, Ukrayna’nın hem geleceğini hem de Rusya, Türkiye ve diğer komşu ülkelerle ilişkisini etkileme potansiyeline sahip. Kırım Yarımadası, bundan sonraki ilişkileri ve entegrasyon süreçlerini çözmek için bir araç olabileceği gibi, Karadeniz Bölgesi’nde istikrarsızlığa da neden olabilir. Bunda ise Kırım’ın gelecekteki statüsü etkili olacak. Nitekim, kimi çevrelerde Kırım’ın geleceğiyle ilgili ilginç öngörülerde bulunulmaktadır. Örneğin, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Milli Akademisi Güvenlik Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vladimir Bogdanovi’ye göre 5 seçenek var:

1. Kırım’ın mevcut konumu devam edecek, yani Ukrayna’ya bağlı Özerk Cumhuriyet statüsünü koruyacak.

2. Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin statüsü düşürülecek yani Ukrayna’ya bağlı il haline gelecek.

3. Kırım, bağımsızlık kazanacak.

4. Kırım, Rusya’nın idaresi altına geçecek.

5. Kırım, Türkiye’nin idaresine geçecek.

Yukarıda sözü edilen senaryolardan herhangi birinin gerçekleşmesinde siyasi, dinî, demografik, tarihî ve dış güçlerin politikalarının etkili olacağını tahmin etmek mümkün.
Kırım’da NATO askerlerini konuşlandırma teşebbüsü ve buna bağlı olarak Rusya’nın da desteğiyle yapıldığı ileri sürülen protesto gösterileri, Kırım’daki hassas dengeleri bir kez daha bozdu.

Ortodoks Slav ve Müslüman Türklerin yaşadığı Kırım Yarımadası zaten son derece karmaşık bir siyasi, sosyal ve demografik yapıya sahip. Merkez ile ilişkilerde sınırların kesin çizgilerle belirlenmemesi, Kırım Yarımadası’ndaki etnik sorunlar, Stalin döneminde zorla göç ettirilen Kırım Tatarlarının vatanlarına döndüklerinde çok sayıda sorunla karşılaşması, Kırım’ı Ukrayna’nın en sorunlu bölgesi yapmakta.

Ukrayna, toprak bütünlüğünü korumak ve Kırım Yarımadası’nda daha büyük olayların çıkmasını engellemek için Rusların yoğun olarak yaşadığı bölgenin tarihî, siyasi, demografik ve sosyal özelliklerini bir an olsun unutmamalı. Aksi takdirde Kırım, Ukrayna’nın iç sorunu olmaktan çıkarak, daha fazla dış güçlerin mücadele alanı haline gelecek. 

Jirinovski: Kırım Türkiye'nin olsun

Aşırı milliyetçi Rusya Liberal Demokrat Parti Başkanı ve Rus Parlamentosu'nun alt kanadı Duma'nın Başkan Yardımcısı Vladimir Jirinovski, 2006 yılında yaptığı bir açıklamada, "Kırım'ın Rusya'ya ya da Türkiye'ye ait olması gerekiyor. Ukrayna'nın Kırım üzerinde hiçbir hakkı yok. Türk deniz filosu bugün Kırım'a girmeye ve Türk bayrağını dalgalandırmaya hazır" demişti. Bu açıklama öncesinde, sürekli aleyhine açıklamalar yaptığı Ukrayna yönetimi, Jirinovski'nin ülkeye girişini yasaklamıştı.