Politika

KILIÇDAROĞLU'DAN TOPLUMSAL UZLAŞMA VURGUSU KALECİK (A.A)

18 Eylül 2010 17:00
-KILIÇDAROĞLU'DAN TOPLUMSAL UZLAŞMA VURGUSU KALECİK (A.A) - 18.09.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Toplumsal uzlaşmayı, toplumsal desteği sağlayarak biz bu terör olayını aşarız. Aşmak durumundayız, çözmek durumundayız'' dedi. Kılıçdaroğlu, Ankara'nın Kalecik ilçesinde düzenlenen 6. Uluslararası Kalecik Karası Festivali'nin açılışına katıldı. Yaptığı konuşmada, dün Brüksel'den döndüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu,  ''Avrupa Birliğine girişte ülkemizi ve CHP'yi anlattık. Başarılı bir çalışma yaptık. Yarın da Almanya'ya gidiyorum. Sosyal Demokrat Parti ile görüşeceğim. Orada başarılı bir çalışma geçeceğine inanıyorum'' diye konuştu. Kalecik'in, ''Kalecik Karası'' diye anılan üzümüyle kendini dünyaya tanıttığını belirten Kılıçdaroğlu, düzenlenen festivalin de ilçe tanıtımına önemli katkı sağladığını söyledi. Kılıçdaroğlu, ilçeye gelirken yolda üzüm satan bir kadınla sohbet ettiğini anlatarak, ''O kadın bana ürününü satamadığını söyledi. Böyle ünlü bir üzümümüz var ancak satışında problem yaşanıyorsa orada bir sorun var demektir. O sorunu aşmalıyız'' dedi. Türkiye'nin referandum süreci yaşadığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Sonuçta demokrasi bizim demokrasimiz, güzellik bizim güzelliğimiz. Kampanya sırası ve sonrasında da 'evet' diyen, 'hayır' diyen bütün yurttaşlarıma teşekkür edeceğimi söylemiştim. Bu vesileyle demokrasi sınavından başarıyla geçen, 'evet', 'hayır' kullanan, referandumda görüşünü bildiren bütün yurttaşlarıma tekrar demokrasinin güzelliği açısından yürekten teşekkür ediyorum'' diye konuştu. Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu, çok sorunları da bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Büyük ülkenin sorunları büyük olur. Ama bu sorunları çözmek siyaset kurumunun görevidir. Siyaset kurumu var olan sorunları çözmek zorundadır. Bütün bu güzellikler içinde bazen acı haberler de alıyoruz. Doğu, Güneydoğu'da yurttaşlarımızın hayatını kaybetmesi, şehitlerimizin gelmesi hepimizi üzüyor. Hiç birimiz istemeyiz, hiç kimsenin burnunun bile kanamasını istemeyiz. İstiyoruz ve diliyoruz, gönülden de istiyoruz, terörü bitirelim, terörü yok edelim. Bu güzel coğrafyada hepimiz kardeşçe yaşayalım. Her şeyimiz var, bütün güzelliklerimiz var, insan kaynağımız, doğamız var, bağımız var, zeytinliklerimiz var, Kalecik Karası gibi ürünlerimiz var. Daha dünyaya tanıtamadığımız, bir köşede bekleyen ne cevherlerimiz var. Bütün bu güzellikleri tanıtmak yerine, bunların çabasını vermek yerine terörle uğraşmak, terör sorununu çözmek elbette ki zaman alacak ama bir şekilde bunu da Türkiye'nin gündeminden çıkarmak zorundayız. Siyaset kurumuna, iktidara görev düşüyor. Bu sorunu çözmek halkın desteğini almakla mümkündür. Toplumsal uzlaşma sağlamakla mümkündür. Her seferinde bunu söyledim, bunu söylediğim için zaman zaman suçlandım. Yine söylüyorum, toplumsal uzlaşmayı, toplumsal desteği sağlayarak biz bu terör olayını aşarız. Aşmak durumundayız, çözmek durumundayız. Gerçekten de analarımız ağlamasın diye söylüyorsak, bunda samimiysek bütün içtenliğimizle toplumun desteğini alarak bu sorunu çözmek durumundayız. Umuyorum geleceğe güvenle bakan bir Türkiye'yi kendi ellerimizle kuracağız.''