CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "AKP ile koalisyon yapacak mısınız" sorusuna, "İsrafı ve yolsuzluğu kendine mal etmiş bir partiyle nasıl koalisyon yapacaksınız" yanıtını verdi.
"Bütün siyasal partilere eşit mesafedeyiz, hepsine saygılıyız" diyen Kılıçdaroğlu, "Yolsuzluk diz boyu. Dosyaları kapattılar. Yolsuzluk yapanlarla nasıl bir araya geleceğiz. Vatandaşıma açık çağrıda bulunuyorum. Yoksulluğun, yolsuzluğun bitmesini istiyor musun? O zaman gel 13 yıl yetki istemiyorum, 4 yıl yetki ver bütün dünya görsün bir devlet nasıl yönetilir" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu sandıkla güvenliği ile ilgili nasıl önlem aldıklarına dair soruya ise, "Elektrikler mi kesildi? Görevlimiz hemen oturacak sandığın üstüne. Trafo kedi de girer, elektrikler de gider, her şey olur, her şeyi yapacaklar. Ülkede hukuk bitti, yargı bitti. Seçimlerle, sandıklarla oynuyorlar. Çünkü iktidardan gitmenin maliyetini biliyorlar" diye yanıtladı.
Canlı yayında NTV'nin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
- Özeleştiri yapıyor musunuz?
- Özeleştiri her zaman yapıyoruz. Her seçim bize yeni bilgiler kazandırıyor. Seçim hileleri konusunda çok duyarlıyız, korumak adına çok kararlıyız. Biz nasıl sandıklara sahip çıkıyorsak, diğer partiler de sahip çıksın.
- Hem Müslümanım diyeceksin hem de yolsuzluğu izin vereceksin, kabul edemem.
- CHP’nin sadece bizim oylara değil, herkesin kendi oyuna sahip çıkması lazım. Silah sözü falan söz konusu değil
- Sandık güvenliğini sağlayamıyoruz, gerekirse boyalı sisteme geçilebilir. Anket şirketleri bile AK Parti olarak yönlendiriliyor.
-Seçmeni ikna edebildiniz mi?
- Bu kadar kaynağı görünce kimse inanmıyor, yapılamayacağına… Dünya kadar harcama yapıldı. Bir Telekom mu yapıldı, bir baraj mı yapıldı hayır yollar yapıldı. Yolları her iktidar yapıyor.
Arınç da Burhan Kuzu da israfı anlattı. Bunlar siyaseti köşeyi dönme aracı olarak görüyorlar. Diyaneti de bu işe karıştırıp “Bak sen de böyle yaşa, biz ne güzel yaşıyoruz” diye. Böyle bir anlayışı kabul etmek mümkün değil.
Merkez Türkiye Projesi
Öncelikle kısa vadeli toplumu rahatlatacak önlemler sunduk. Bunlar 2-3 yıl içerisinde kendisini tamamlayacak projelerimiz. Bu projeye yüzyılın projesi dedik.
Uzun vadeli önlemlerimiz de var. Orta gelir tuzağı var bizde. Gelir artmıyor, kalıyor ortada. İleri teknolojiyi kullanamıyoruz, orta teknoloji tuzağındayız.
Bu kadar buzdolabı yaptık diye övünemez bir başbakan. Türkiye’yi lider yapacağız. Coğrafi konum ve tarım olarak çok güçlüyüz. Mega kent oluşturacağız.
‘Kitabında bir merkez lafı geçiyor, ama...’
Türkiye küresel ticaretten daha iyi pay alacak. Bu proje tüm Türkiye’yi kapsayacak. Bu bir bilgi projesidir, ekonomik projedir. İktidarın bizim projemizi tam kavradıklarını düşünmüyorum.
Lojistik üssü değil bu megakente teknoparklar olacak, katma değeri yüksek ürünler yapılıp gönderilecek. Üreten bütün merkezlerin can damarı olacak. Kafaları da çok karışık zaten, ne diyeceklerini tam bilemiyorlar. “Benim kitabımda var dedi” Sayın Davutoğlu. Kitabında doğru bir merkez lafı geçiyor ama merkez Türkiye değil o. Megakentte yer kapmak için bütün büyük firmalar kendi içlerinde yarışacak.
‘Otobüsün arka koltuğunda hazırlanmış bir şey yok aslında’
Sadece bizim görüşümüzde değil, bütün görüşlerde olan herkese saygı gösteriyoruz. Otobüsün arka koltuğunda hazırlanmış bir şey yok aslında. Siyaseten eleştiriye de saygı duyarım ama eleştirinin de kendi içinde bir tutarlılığı olması lazım.
Projeyi finansçılarla, akademisyenlerle hazırladık
Bu proje hazırlanırken iş dünyasından önemli isimler vardı, finansçılar vardı, akademisyenler vardı hepsinin görüşünü aldık. Büyüklüklere bakıldı, ne kadar getirecek, ne kadar götürecek bakıldı.
Hangi sivil toplum örgütleri görev alacak onlara bakıldı. O kadar ayrıntılara bakıldı ki Çin’den gelecek bir ürünün ne kadar olacağı hesaplandı. Bu süreç içerisinde milli gelir nereye gelecek hesapları yapıldı.
Bizim projemizi içlerine sindiremiyorlar. 2035 etap etap büyüyen ve olgunlaşan bir projenin sonucudur. Bu proje için bilgiye ihtiyaç var, birikime ihtiyaç var.