Gündem

'Adam gibi adamsan o koltukta oturma, istifa et'

Kılıçdaroğlu: AKP’ye oy verenlere sesleniyorum. Haram para ile umre yapılır mı, yapılmaz mı?

09 Mart 2014 18:38

Hikmet Durgun / Mersin

Mersin’de konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a seslenerek  “Meydanlardaki sesi duy. O ses sana şunu söylüyor; o koltukta adamsan oturma, adam gibi adamsan istifa et” dedi.

Mersin’de eşi Selvi Kılıçdaroğlu’yla partisinin Tevfik Sırrı Gür Stadı önünde düzenlemiş olduğu mitinge katılan Kılıçdaroğlu, parti otobüsü içinde bir süre halkı selamladı.

”Hırsız var” dövizinin açıldığı ve içinde sahte dolarların olduğu bir ayakkabı kutusunun açıldığı mitingde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu üzerinden yüklenen ve Erdoğan’a “Başçalan” diyen Kılıçdaroğlu, “Buradan Başçalana sesleniyorum; meydanlardaki sesi duy. O ses sana şunu söylüyor; o koltukta adamsan oturma, adam gibi adamsan istifa et. İstifa eder mi, etmez. Çünkü istifa ederse nereye gideceğini biliyor. Türkiye’ye, Türkiye’nin vicdanına sesleniyorum; Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı vermiş bir ülkenin başbakanlık koltuğunda, adı şaibeye bulaşmış bir kişi asla oturamaz“ dedi.

 

'Ar damarı çıkmış, kar damarı olmuş'

 

Dönemin Gümrük ve Tekel Bakanı Suat Hayri Ürgüplü’nün adının yolsuzluğa karışması üzerine, Bakanlıktan istifa ettiğini ve daha sonra Yüce Divan’da yargılanarak aklandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Adam gibi adam… Bu ülke onu aynı zamanda Başbakan yaptı. Çünkü namuslu adamdı, çünkü yargılanmaktan korkmadı ve aklandı. Şimdi buna bakın, ar damarı yok. Ar damarı çıkmış olmuş kar damarı. Artık bütün onu şaibeli bir Başbakan olarak görüyor. Merak ediyorum, yarın yurtdışında başka bir ülkenin başbakanıyla karşılaştığı zaman o başbakanın aklından en geçecek? Onun için söylüyorum, ar damarın varsa, pirinç tanesi kadar onurun varsa o koltuğu bırak. O koltuk siyasette halka hesap vermeyi onurlu görev olarak kabul edenlerin, kul hakkı yiyenlerin değil, kul hakkı yiyenlerden hesap soranların koltuğudur” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, “Hükümet istifa ve Hırsız var” sloganları üzerine, “Mersin ayağa kalkmış, Mersin hükümet istifa diyor, Mersin söylüyorsa Türkiye söylüyor, 81 ilden Mersin’de yurttaşımız var. Rize’ye, Çanakkale’ye gittim, Mersin’e geldim aynı slogan. Hala çıkmış oy istiyor. Benim bildiğim kadarıyla hırsızlara bu ülkenin insanı oy vermez” dedi.

 

'Harama değil helale ortak olun'

 

Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarına da değinen Kılıçdaroğlu “Buradan Türkiye’nin vicdanına sesleniyorum; Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum; dünyanın hangi ilkesinde bir başbakanın oğlunun evinde paralar sıfırlandıktan sonra 30 milyon avro kalıyor. Elinizi vicdanınıza koyun 30 Mart’ta sandığa öyle gidin, ya helalden ya haramdan yana oy kullanın. Harama değil, helale ortak olun. O sesler montaj diyor. Buradan sesleniyorum, montaj olduğunu iddia ediyorsan, bir o ses kayıtlarını dünyanın en saygın kurumlarından birisine ver, montaj olup olmadığını Türkiye duysun. İki; Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı var, 76 milyon telefonlarının izlendiği ve takip edildiği yer. Oranın kayırlarını açıkla. Açıklamıyor, neden çünkü gerçek olduğunu o da çok iyi biliyor. Wikileaks belgelerinde ne çıkmıştı, dönemin Amerikan Büyükelçisinin kriptoyla Washington’a gönderdiği bilgi; ‘iki ayrı kaynaktan çek ettik, Recep Tayyip Erdoğan’ın İsviçre bankalarında 8 ayrı hesapta parası var’.

Daha önce bu konuda bir suçlama eski genel başkanımız için de yapıldı. Sayın Deniz Baykal hemen dilekçe verdi, ‘İsviçre bankalarında hesabım varsa bana bildirin’ dedi. Gelen cevap var; ‘Sayın Deniz Baykal’ın İsviçre bankalarında 5 kuruş hesabı yok’. Ama ben Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; senin İsviçre bankalarında hesabın olmadığını söylüyorsan, neden sen de Sayın Deniz Baykal gibi yapmıyorsun, neden dilekçe vermiyorsun?”

Başbakan Erdoğan’ın Eskişehir mitinginde gaf yaparak, “Evlatlarıma helal lokma yedirmediğim halde…” şeklindeki ifadelerini anımsatan Kılıçdaroğlu, “Kendi ağzında, bütün milletin önünde söylüyor. Biz de zaten aksini değil, senin söylediğini söylüyoruz. Sen nasıl bir babasın çocuğunu harama ortak edersin. Sen kendi hırsızlarına kendi çocuklarını ortak ettin. Sende hiç ar, haya yok mu, edep yok mu sende?”

Başbakan Erdoğan’ın bir televizyon kanalında ABD Başkanı Barack Obama ile Fethullah Gülen konusunda görüştüğü yönündeki açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu, şöle konuştu:

“Geçen gün televizyon ekranlarına çıktı, 4 tane de tuzluk gibi gazeteci dizilmiş havuz medyasından… Eskiden derdim ki, ‘yüreğin varsa gel benimle çık milletin önüne’. Şimdi söylemiyorum, çünkü ben bir hırsızla aynı yere oturamam, hırsızın elini sıkamam, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenle aynı yerde duramam. Sözde telefon etmiş Obama da demiş ki, ‘mesaj alındı’. Beyaz Saray’dan açıklama yaptılar, ‘böyle bir şey söz konusu değil’ diye, yani yalan söylüyor diye. Artık bunun yalancılığını sadece Türkiye değil, bütün dünya biliyor. Ben daha ne demiştim, yalancıdan, hırsızdan Başbakan olmaz, hem yalancıdan hem hırsızdan başbakan olmaz. Ceplerinize sahip çıkın, her an başçalanın eli cebinizde olabilir, dikkatli olun. Ne diyordu, ‘Ben yürütme organının başıyım’ diyordu. Biz zaten biliyoruz yürütmenin başı olduğunu.”

Yağmur yağınca Kılıçdaroğlu “Madem yağmur yağıyor, beraber ıslanacağız” diyerek, mikrofonu eline aldı ve konuşmasına bu şekilde devam etti. Kılıçdaroğlu, “İlk metroyu, ilk tercihli yolu, ilk kentsel dönüşümü yapan, ilk tanzim satış mağazaları açan, ilk kez halk ekmek fabrikalarını kuran parti CHP’dir. Her şeyin ilki CHP ile başlar; demokrasi, kadın-erkek eşitliği, yolsuzlukla mücadele CHP ile başlar. Biz ilklerin partisiyiz, düzgün insanların, özgür insanların, elbette ki Atatürk’ün partisiyiz. Unutmayın, umutsuzluğa bizim kitabımızda yer yok. Biz kazanacağız çünkü biz haklıyız. Nasıl kazanacağız, birleşe birleşe kazanacağız” diye konuştu.

Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği ileri sürülen telefon konuşmasına da değinen Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında yargının bağımsız ve tarafsız olacağını, kul hakkı yiyenlerden hesap sorulacağını sözlerine ekledi.