Politika

KILIÇDAROĞLU: HİÇBİR ZAMAN KANUNSUZLUĞA İZİN VERMEDİM DENİZLİ (A.A) 

23 Ocak 2011 00:31
-KILIÇDAROĞLU: HİÇBİR ZAMAN KANUNSUZLUĞA İZİN VERMEDİM DENİZLİ (A.A) - 22.01.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyal Sigortalar Kurumunu (SSK) ilgili Bakan dahil olmak üzere bir dönem yönetenlerin hepsinin cezaevine girdiğini, Yüce Divan'da yargılandığını belirterek, ''Ben hiçbir zaman kanunsuzluğa izin vermedim'' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli Ticaret Odası'nda (DTO) meclis üyelerinin sorularını yanıtladı. Meclis üyesi Mehmet Eyüpoğlu'nun ''Başbakan'a kalpazan denmesinden utanıyorum, hırsızlık ağır ithamdır. CHP'nin 1 trilyon lirasının nereye harcandığıyla ilgili sorumluların ceza aldığına yönelik bir gelişme olmadı, sizin SSK Genel Müdürlüğünüzde neler yaptığınızı tam bilmiyorum''şeklindeki sorusu, salonda gerginlik yarattı. Bazı CHP'liler, Eyüpoğlu'nun soru sormasına tepki gösterdiler. Kılıçdaroğlu, sorulara teşekkür ederek, daha önce defalarca cevaplandırdığını, ancak geniş kitle önünde ilk defa bu soruyu cevaplandıracağını söyledi.  SSK'nin ilk zararının 1976 yılında çıktığını, o dönemde hükümetin Zelenka adlı bir şirketi araştırma yapması için davet ettiğini, bu şirketin rapor sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bu raporun dikkate alınmadığını söyledi. Kendisinin SSK'ya 1992 yılında genel müdür olduğunu, eşdeğer ilaç uygulamasının ilk defa kendi genel müdürlüğünde uygulamaya konulduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kuruma Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin yaptığı sınavla doktor ve hemşire gibi personel alındığını, kendi döneminde alınan personelin bugün kurumda üst düzeylerde çalıştığını ifade etti. SSK Genel Müdürüyken 2 Bakan hariç bütün Bakanlarla kavgalı olduğunu, ancak yılın bürokratı seçildiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''SSK'yı bir dönem yönetenler hep hapse girdiler, Bakan dahil hapse girdi, Yüce Divan'da yargılandı, ben hiçbir zaman kanunsuzluğa izin vermedim. Örnek vereyim; benim görev yaptığım dönemde benim hesaplarımı Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TBMM gibi kurumların denetçileri incelediler. Ben bütün muhataplara şunu söyledim, yapılan bu işlerden Kemal Kılıçdaroğlu sorumludur diye bir cümle bulursanız, mesleği de siyaseti de bırakacağım dedim. Hiçbir yerde, 'Kılıçdaroğlu sorumludur' diye bir şey çıkmadı. Yolsuzluk olabilir ama bütün yolsuzlukların üzerine gittik. Babam dahi yapsa hesabını soracağım dedim ve hesabını sordum. Beni siyasi iktidar, hükümetlerin üzerinde gördü, Genel Müdürü siyasi otorite üzerinde gördü. Emeklilik yaşını ben mi belirledim, emekli aylığını ben mi belirliyorum? SSK genel müdürlerinin inisiyatifi yoktur, olmaması da lazım. Kanunları çıkaran siyasi iktidar faturayı kime kesiyor? Genel müdüre. Bu çelişkidir. Benim dönemimde diyelim ki başarısız oldum, ne kadar açık vardı 2 bin lira, şimdi ne kadar var 30 milyon, açığı yapan kim? Başbakan'a şunu söyledim; sosyal sigorta konusunda istediğin bütün uzmanları al, televizyona gel, ben yalnız geleceğim.'' -''KAPI GİBİ ADAM''- Hükümetin kendi dönemiyle ilgili inceleme yaptığını, hiçbir şey bulamadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, ''Kendisi açıklamaktan korkuyor, 'Kapı gibi adamdır' diye rapor var. Çok şükür boğazımızdan aşağıya haram lokma inmedi, çocuklarıma da inmedi. 7 göbeğimi bile araştırdılar. 7 değil 77 göbeğimi araştırmazsanız, namertsiniz'' dedi. Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekili olduğu gün mal varlığı ile ilgili bilgileri internet sitesine koyduğunu hatırlattı. Siyasi Ahlak Yasası'nın çıkarılması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Naylon faturadan suçlanan Maliye Bakanı, kalpazanlıktan suçlanan Başbakan, Ali Dibo'dan Adalet Bakanı olmasın dedim. Onlar suçludur demiyorum, yargılanmalılar. Belki gidecekler, beraat edecekler. Neden yargılanmaktan korkuyorlar? Temiz siyaseti istiyorum. Bizim eksiğimiz, hatamız varsa eleştiri gelecek, varsa biz de düzeltiriz. Şu bana yönelttiğiniz eleştiriyi Başbakan olsaydı, şu soruyu sorsaydınız kıyamet kopardı, sizi polisler çıkartırdı. Ağzımdan şerefsiz sözü çıkmamıştır, sayın Başbakan'ın ağzından peynir ekmek gibi 'Şerefsiz' lafı çıkıyor. Söylediklerimin tamamı devletin resmi belgesinde yazan ifadelerdir. Başbakan'a veya AKP milletvekiline cibilliyetsiz demedim, demem de yakışmaz, şerefsiz de demedim. Onlar söylüyorlar, üslubu sertleştiren onlar.''