Massimo Cusimano, eski eşi Burcu Esmersoy hakkında ağır konuştu: "Köylü kızı gibi davrandı. Medyanın ilgisi onu çok şımarttı. Kendini Angelina Jolie sandı."
Burcu Esmersoy'la olaylı bir boşanmaya imza atan Massimo Cusimano, Eve dergisine ilişkisinin neden bittiğini açıkladı: "Evlendiğimizden beri o kadar çok medyanın ilgisi üzerimizdeydi ki, artık bir yerden sonra bu ilişkimizi etkilemeye başladı. Her yaptığımız şeyin fotoğrafı çekiliyordu. Bu ilgi onu çok şımarttı. Kendini Angelina Jolie sandı, ama değildi. Bana ve çevresine çok kapris yaptı."
Ayrılığı bakkaldan öğrendim
Cusimano kendisini yaralayan olaylardan da bahsetti: "Burcu evi terkettikten üç gün sonra gazetelere 'Biz ayrıldık' diye demeç verdi. Ben bunu bakkalda gazetede gördüm. Bakkal, 'Gazeteye bak, ne yazıyor' dedi. Bu çok acı bir şey, çünkü bu tip şeyler dört duvar arasında kalır... Anne ve babamı görmemi yasakladı. Tabii ki onu dinlemedim. Onun kendi ailesi olmadığı için ebeveynlerle ilgili problemi var sanırım."
Burcu Esmersoy’la ses getiren bir evliliğe ve olaylı bir boşanmaya imza atan Massimo Cusimano, Eve dergisine ilişkisinin neden bittiğini anlattı. Aldatıldığını düşünen Cusimano, eski eşine olan kızgınlığını "Medeni bir insan değilmiş. Köylü kızı gibi davrandı. Kendinden nefret ettirdi. Medyanın ilgisi onu çok şımarttı. Kendini Angelina Jolie sandı" sözleriyle dile getirdi.
İşinizle ilgili pek çok farklı şey yazıldı. Bu nedenle önce onu sormak istiyorum; tam olarak ne iş yapıyorsunuz?
- Ferrari’den ayrıldım, çünkü Formula 1’i hayatımın sonuna kadar yapmak istemiyordum. 10 yıldır yapıyordum zaten. Ardından da Burcu ile İstanbul’a geldim. Çünkü o, Maranella’da iş bulamazdı ama ben burada bulabilirdim. Şimdiye dek Bridgestone ile Sabancı Holding’e pazarlama danışmanlığı yapıyordum. Ancak kendi işimi kuracağım için geçen ay hepsini bıraktım. Yeni işim İstanbul ve Avrupa arasında mekik dokuyacağım bir iş olacak.
Türkiye’ye ilk kez Burcu Esmersoy ile evlendikten sonra mı geldiniz?
- Hayır. 1981-1985 yılları arasında, İzmir’de Saint Joseph Lisesi’nde okudum. Babam NATO’da çalışıyordu ve onun görevi icabı gelmiştik. Aile bağlarımız çok kuvvetlidir. Benden iki yaş küçük, evli bir kız kardeşim var. Onunla çok yakınızdır. Biri iki yaşında, diğeri sekiz aylık iki de yeğenim var. Annem ise ilkokul öğretmeni. Ailem de Türkiye’yi çok sever ve her fırsatta tatile gelirler.
Aileniz "İtalya’ya gel" diyor mu?
- Evet, her fırsatta söylüyorlar bunu. Ama Türkiye’de olduğum için değil, beni yanlarında görmek istedikleri için. Hatta boşandığımda buraya gelip beni almaya kalktılar.
Kendinizi biraz anlatın desem...
- 10 yıl önceye göre daha iyi bir insan olduğum kesin. Daha önce tepki verdiğim şeylere karşı daha sabırlıyım, daha olgunlaştım. Erkekler biraz şarap gibidir, ne kadar durulurlarsa o kadar lezzetli olurlar. Şimdi 37 yaşındayım. Kötü sonuçların bile bir sebep için olduğuna, beni daha iyiye götüreceğine inanıyorum.
Burcu'nun bana yaptığı düşmana bile yapılmaz
Evliliğiniz gibi... Burcu Esmersoy ile masal gibi başlayan ama sonu mutlu bitmeyen bir evlilik yaşadınız. Elinizden geleni yaptınız mı bu evlilik için?
- Elbette! Bundan daha fazlasını yapamazdım. Kimseyi beni sevmesi için zorlayamam. Benim hislerim gerçekti, ama demek ki onunki değilmiş! Burcu’nun bana yaptıklarını kimse düşmanına bile yapmaz. Hiç medeni bir insan değilmiş, bana bunu kanıtladı. Çok hayal kırıklığına uğradım. Böyle bir insana nasıl aşık olabilmişim, bilmiyorum. Bambaşka bir insanmış gibi tanıttı kendini. Beni artık sevmiyor olmasını anlayabilirim, ama yaptıklarını anlayamam. Neyse ki çocuğumuz yok...
Ne yaptı peki?
- Ancak bir köylü kızının yapacağı şeyler... Yoksa aşık olduğum insan için hálá üzülürdüm, ama kendinden nefret ettirdi. Özellikle iki şey var kızdığım. Birincisi, Burcu evi terk ettikten üç gün sonra gazetelere "Biz ayrıldık" diye demeç verdi. Ben bunu bakkalda gazetede gördüm. Bu çok acı, çünkü bu tip şeyler dört duvar arasında kalır. Burcu bunu sadece gazetelerin ilk sayfasında yer alabilmek için yaptı. İkincisi, üç günlük iş seyahatimden dönünce evi bomboş bulmam oldu. Yatacak yerim bile yoktu. Neyse ki beni evlerine alacak yakın arkadaşlarım vardı.
İnsanın böyle bir şey yapmış olması için çok kızdırılmış olması gerekir...
- Ben onu kızdıracak bir şey yapmadım. Evi terk ederken tüm özel eşyalarımı almış. Hatta babamın anneme nişanlanırken taktığı yüzüğü bile almış! Ben de polis çağırdım ve mahkeme sayesinde özel eşyalarımı geri aldım.
Niye böyle oldu sizce?
- Medyanın ilgisi o kadar üzerimizdeydi ki, bir yerden sonra bu ilişkimizi etkilemeye başladı. Her yaptığımız şeyin fotoğrafı çekiliyordu. Bu ilgi onu çok şımarttı. Kendini Angelina Jolie sandı, ama değildi tabii ki! Bana ve çevresine çok kapris yaptı. Hiç olgun bir insan değil. Evlendikten sonra eski hayatını yaşayamadığı için, özgürlüğünün kısıtlandığını hissetti. Hep özgürlük konuşmaları dönmeye başlamıştı aramızda.
Bana ilk aşkımı hatırlattığı için onunla ilişki yaşadım
Peki ailenizle anlaşıyor muydu?
- Maalesef! Annem ve babam ona kendi kızları gibi davrandı. Ancak o, anne ve babamı görmemi yasakladı. Tabii ki onu dinlemedim.
Evlilik kavramıyla ilgili şu anki hisleriniz nedir? ’Bir daha asla’ mı?
- Yeniden bir kilisede evlenmek ve yaptığım şeyleri sanki ilk kezmiş gibi aynı heyecanla yapmak istiyorum. Bu nedenle de boşanmış biri gibi gözükmeyeceğim. Bürokratik açıdan bu evlilik hiç olmamış gibi gösterilecek.
Burcu Esmersoy ile boşanmanın ardından hiç görüştünüz mü?
- Hayır, asla. Mahkemede kağıtları bile ayrı ayrı imzaladık.
Hayatınızdaki ilk ciddi ilişki Burcu Esmersoy muydu?
- Bunu daha önce ne Burcu’ya ne de anneme söyledim; 30 yaşındayken iki yıl Paris’te yaşamıştım. Fransız bir kız arkadaşım vardı, adı Marinne. Onu o kadar çok seviyordum ki! İş icabı İtalya’ya geri dönmek zorunda kaldığım için ilişkimiz bitmişti. Burcu’yu ilk gördüğümde her şeyiyle bana onu hatırlattı. Marinne’den ayrılmak benim için bir yenilgiydi. Burcu’yu gördüğümde bilinçaltı olarak bu yenilgiyi telafi etmiş gibi oldum. Marinne ile ilişkimin devam etmesi için ikinci bir şans gibiydi Burcu.
Sonuç olarak bu evlilikle ilgili son yorumunuz?
- Büyük bir hata!
Özel hayatınız şu an ne alemde?
- Tatilde Toscana’da, Anna adlı bir kızla tanıştım. O da benim gibi Bolonyalı. Ne olacağını zaman gösterecek, bakalım...
Boşandıktan sonra Türk kadınlarının ilgisi nasıl oldu? Boşanır boşanmaz Selda Car adlı modelle adınız anıldı.
- Bazı insanlar ilgi gösterdi ama ben kimseyle ilgilenecek durumda değildim. Selda ise sadece arkadaşım.
Niye sizinle ilgili hep bir ’çapkın’ imajı oturtulmaya çalışılıyor?
- Burcu Türk, ben ise İtalyan’ım. Medya onun tarafını tutuyor.
Tekrar bir Türk kızıyla ilişki yaşar mısınız?
- Türk kadınları çok güzel, hatta onları İtalyan kadınlardan daha dişi buluyorum. O yüzden hiçbir negatif düşüncem yok.
Burcu Hanım’ın şimdi yeni bir ilişkisi var. Ne hissettiniz bunu ilk duyduğunuzda?
- Bilmiyordum. Şu an sizden duyuyorum bunu. Şimdi anlaşılıyor niye apar topar beni terk ettiği, niye bu kadar çok boşanmak istediği. Şu an duyduklarım olayı daha da kırıcı hale getiriyor. Umarım mutlu olur.