CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi Recep Erdoğan konuşuyor, 'Bizim alnımızda enayi yazmıyor' diye. 'Bu işin hakkı neyse onu yaparız' diyor. Peki sen geri kabul anlaşmasını niye imzaladın? Sen otobüslerle onları gönderirsen, onlar da sana geri gönderir. Çünkü altına imza atmışsın. Ancak enayiler bu sözleşmeyi imzalar. Sen hangi akılla 2.5 milyon Suriyeli Türkiye'deyken bu anlaşmaya imzayı atarsın. Alnınızda vallahi de enayi yazıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu, AKP hükümetini, Suriye'de YPG mevzilerini bombalayan Türkiye'yi savaş sokmakla suçlayarak, "Kendi çocuklarınızı cepheye gönderecek misiniz? O zaman sana milli diyeceğim" diye konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Kimse milliyetçiliğimiz test edemez. Biz milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’na yazan bir partiyiz" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
"Cerattepe’de mücadele var. Orman katledilecek altın için. Artvin halkı istemiyor. Neden zorla yapıyorsunuz? Birileri para kazanacak diye tabiatı yok ediyoruz?
Bütün dünya duyarlı, bir tek birileri duyarlı değil. Çünkü onun tek derdi para.
CHP Artvin halkının yanında. Çöpten kağıt toplayan arkadaşlarım da burada. Yolsuzluk yapmıyorsunuz, birilerini kandırmıyorsunuz. Çoluk çocuğunuzun rızkını sağlıyorsunuz. Bu imkan elinizden alınmak isteniyor. Unutmayın, CHP emekçi sınıfların, ezilenlerin yanındadır.
"Kardeşim dediğin Esad'a niye saldırdın?"
Gelirken Davutoğlu’nu dinledim. Milli muhalefet istiyormuş. Lafa bakın. Acaba Davutoğlu milli kelimesinin anlamını biliyor mu? Milli olmak Türkiye’yi dünyadan soyutlamak demek değildir. Milli olmak Türkiye’ye dünyada itibar kazandırmak demektir. Durup dururken kardeşim dediğin Esad’a niye birden saldırdın? Bodrum’da beraber tatil yapıyordunuz. Seçimlerden önce, “Bizi tek başına iktidara getirin, şehit mehit gelmeyecek” dediler. Tarihin en yoğun şehit süreci. Halkına yalan söyleyen parti milli olabilir mi?
Terör örgütü şehirleri silah deposuna döndürürken valilere “Dokunmayın” talimatı veren iktidar milli lafını ağzına alabilir mi?
"Türkiye'yi savaşa sokmak istiyorlar"
Milliymiş. Herkes Türkiye’yi savaşa sokmak istiyorlar, bunlar da teşne. Kendi çocuklarını da gönderecek misin cepheye? O zaman sana milli diyeceğim. Kimse milliyetçiliğimiz test edemez. Biz milliyetçiliğimizi Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’na yazan bir partiyiz. “CHP bizim yanımızda dursun” diyorlar.
"İyi şeyler yaptığınızda her zaman yanınızda dururuz"
“Yurtta barış, dünyada barış” diyoruz. Siz iyi şeyler yaptığınız zaman her zaman yanınızda dururuz. Sıfır sorun dediler, hiç itiraz yaptık mı? Hayır. O dönem Antep’ten Hatay’a bütün oteller, lokantalar doluydu. Haftasonunu geçirmek için Suriye’den, Irak’tan, İran’dan insanlar Türkiye’ye geliyordu. Hiçbirimiz “Bu ne rezalettir” demedik. Memnun olduk, bu politikanın sürdürülmesi gerektiğini söyledik.
Mart 2011. Birdenbire çatışmalar çıktı, durup dururken Esad’la kavga ettiler. “Efendim, sen neden İhvancıları kabul etmiyorsun, neden yer vermiyorsun?” Pan-İslamizm hareketini, yani “Bütün İslam coğrafyasını biz yöneteceğiz” diye ortaya çıktılar. “Sakın” dedik, bizi dinlemediler. “Ortadoğu’ya girmeyin” dedik. “Nasıl bataklık dersiniz” dediler. TIR’larla silah gönderdiler. Ne kadar cihatçı varsa, Nusra’cılar, IŞİD’ciler hepsi Türkiye üzerinden gittiler. Kamplar kurdular. “Siz bilmezsiniz, biz biliriz” dediler. Sonra ne oldu? IŞİD 70 ilden militan toplamaya başladı. Tamamı bu hükümetin gözleri önünde oldu. Kadınların boğazı kesildi, gencecik çocuklar öldürüldü, türbeler, camiler havaya uçuruldu. Vahhabilik aldı başını yürüdü. Her türlü çanağı tuttular.
"Neden Suriye'nin iç işine karışıyorsun?"
Neymiş, “Esad gitsin”miş. Neden karışıyorsun iç işlerine. Yanlış yapıyorsun. Milli politika diyorlar, bu politikanın adı gayrımilli politikadır. Suriye’de Kürtler var, Türkmenler var, Araplar var. Hepsi kardeşimiz, akrabaları Türkiye’de. Neden düşman ilan ediyorsun, yazık günah değil mi?
Bir ülkeyi yönetenlerin o ülkenin yakın tarihini bilmeleri gerek. Ortadoğu tarihini bilmen gerekir. Kendi ülkesinin talihini bilmeyen Türkiye’yi batağa sürükler. Sayın Davutoğlu, tarihten vazgeçtim. Halit Rıfkı Atay’ın Zeytindağı kitabını oku. Bütün ayrıntıları var Ortadoğu’nun tarihinin. Neden Türkiye o bataklığın dışına çıkmıştır, bütün ayrıntıları görürsün. Kendi tarihimizi bildiğimiz için bu eleştirileri yapıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kuran kadronun lideri. Libya’da, Suriye’de, Filistin’de çarpıştı. Osmanlı döneminde Ortadoğu’daydı. Ya İnönü?"
"Ne bayırı kaldı ne bucağı"
Türkiye şu anda yönetilmiyor. Bir rüzgara kapılmış gidiyoruz. Yönettiklerini sanıyorlar ama arkalarından birileri onun zembereğini kuruyorlar, farkında değiller. Bayırbucak'tan bahsediyorlar, ne bayırı kaldı ne bucağı kaldı, haberleri yok.
Münih'te güvenlik konferansı toplandı, dışlanan tek ülke vardı, Türkiye. Dışişleri Bakanı bile yarım bırakıp dönmek zorunda kaldı. Bağırıyorlar ya, 'Ey Amerika' diye kimse seni dinlemiyor. Kimse seni adam yerine koymuyor. Bunlar gayri milli bir politika güdüyorlar.
"Ancak enayiler geri kabul anlaşmasını imzalar"
Parlamentoya geri kabul anlaşması geldi. Bunlar da tıpış tıpış o sözleşmeye imza attı, bu anlaşmaya imza atmayın dedik. Onlar gayri milli tıpış tıpış imza attılar. Şimdi Recep Erdoğan konuşuyor, 'Bizim alnımızda enayi yazmıyor' diye. 'Bu işin hakkı neyse onu yaparız' diyor. Peki sen geri kabul anlaşmasını niye imzaladın? Sen otobüslerle onları gönderirsen, onlar da sana geri gönderir. Çünkü altına imza atmışsın. Ancak enayiler bu sözleşmeyi imzalar. Sen hangi akılla 2.5 milyon Suriyeli Türkiye'deyken bu anlaşmaya imzayı atarsın. Alnınızda vallahi de enayi yazıyor. Dış politika efelenme alanı değildir.
AKP'ye uyarım: İflas eden Suriye politikasını 180 derece değiştir. Suriye topraklarına silah göndermeyin. Bırakın kendileri çözsün. Rusya ile ilişkilerde gergin bir ortama izin vermeyin. Angajman kuralları olduğu zaman arkalarında durduk. Bakın biz ne kadar milliyiz. Kalktılar Mısır'daki darbeye bile taraf oldular. Ama Türkiye'nin çıkarı bütün komşularla iyi ilişkilerdir. BM'nin Suriye'de ateşkesin sağlanması için gösterdiği çabalara destek verilmeli. Suriye'de cihatçı terör örgütlerine silah desteği yapılmamalı.
"AKP terör örgütüne yardım ve yataklık yapan bir partidir"
Türkiye'yi dünyaya rezil ediyorsunuz. Terör örgütüne silah sağlayarak rezil ediyorsunuz. Dış politika böyle giderse içeride daha büyük sorunlar yaşayacağız. Açık söylüyorum, Adalet ve Kalkınma Partisi terör örgütüne yardım ve yataklık yapan bir partidir. Bu sözüme dava açmadılar. Yardım ve yataklıktan neyi anlıyoruz? Ben AKP Genel Başkan Yardımcısı, 'PKK çözüm sürecinde 200 ton bombayı şehirlere doldurdu' diyor. Son bir şehidimiz Yayladağı'nda... El Nusra militanlarının kafasını keserek şehit ettiği bir askerimiz... Bunun hesabını kim verecek? Şehirler bombalarla depolanırken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Peki bu terör örgütü bu bombaları yönetirken ülkeyi kim yönetiyordu? Şimdi kendileri itiraf ediyorlar.
İstiyorlar ki, CHP hiçbir şeye itiraz etmesin. Peki saldırarak CHP'yi susturabilirler mi? Asla susturamazlar. CHP, hangi koşulda olursa olsun Türkiye'nin çıkarlarını sonuna kadar savunan bir partidir. CHP, hangi kimlikten olursa olsun hiçbir vatandaşın arasında ayrım yapmayan tek partidir."