Gündem

"Refakatsiz/Kayıp mülteci çocuk sayısı hızla artıyor"

“Şu an Türkiye’de en az 250 bin mülteci çocuk kayıp, bu sayı 350 binin üzerinde de olabilir”

11 Mart 2020 11:15

Avrupa’ya geçmek için Edirne Sınır Kapısı’na dayanan mültecilerin durumu kayıp mülteci çocukları yeniden gündeme getirdi. Şu an Türkiye’de 4.5 milyonun üzerinde mülteci yaşıyor. Bu sayının yaklaşık 1.74 milyonu çocuklardan oluşuyor. Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan mültecilerin en yoğun yaşadıkları kent ise İstanbul. Türkiye’de 300 bin, İstanbul’da ise 30 bin çocuğun refakatsiz olduğu tahmin ediliyor.

Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, Avrupa Konseyi Parlamenter Konseyi Üyesi AKP İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın geçtiğimiz ay hazırladığı, ‘Avrupa’da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar’ raporunda Avrupa’da 50 bine yakın mülteci çocuğun kaybolduğu yönünde bilgiler yer alıyor.

Mülteci kayıp çocuklarla ilgili araştırmalar yapan Sosyal Hizmet Uzmanı Nihat Tarımeri ise, Çocuk Koruma Kanunu’nun uygulanmaması halinde Türkiye’deki kayıp mülteci çocuk sayısının 500 bin olabileceğinin altını çiziyor.

Avrupa'da yaşayan mülteci çocuklar

AKP İstanbul Milletvekili Serap Yaşar’ın, hazırladığı raporda çarpıcı bilgiler yer aldı. Raporda en fazla mülteci çocukların yaşadıkları ülke sıralamasına yer verilirken kayıp çocukların dünya genelinde mafyaların eline düştüğü belirtildi.

Rapora göre 2017 yılı itibarıyla mülteci çocukların en fazla yaşadığı ülkeler şöyle:

Türkiye: 1 milyon 404 bin 194

Birleşik Krallık: 894 bin 851

Rusya: 797 bin 981

Almanya: 777 bin 919

Fransa: 717 bin 632

İspanya: 648 bin 374

İtalya: 603 bin 806

Dünya genelinde refakatçisi olmayan çocuklar

Rapora göre sadece Almanya’da 9 bin mülteci çocuk kayıp. Dünya genelinde özellikle 2014-2018 yılları arasında her gün bir mülteci çocuğun kaybolduğu bilgisi de raporda yer alırken 2018-2019 yılları arasında 191 bin 360 iltica başvurusunun çocuklara ait olduğu belirtildi. Raporda refakatçisi olmayan çocuk sayılarıyla ilgili ise şu bilgiler yer aldı: “2018 yılında Yunanistan’daki çocuk mültecilerin yüzde 14’ünün, İtalya’dakilerin yüzde 83’ünün ve İspanya’dakilerin  yüzde 81’inin refakatçisi yok.”

Raporda mülteci çocuk kayıplarının engellenmesi için, “Sınır ötesi bir iş birliği sağlamak, mülteci çocukların kaybolmasını engellemek adına kilit unsurdur” denildi. Ayrıca raporda bu soruna çözüm için şu bilgiler verildi: “Avrupa Konseyi’nin deneyimlerinden faydalanmamız gerekiyor. Interpol, Europol, Frontex, Kızılay ve Kızılhaç gibi sivil toplum kuruluşlarına verilen finansal destek artırılmalı. Teknik ve personel desteği de sağlanarak etkinlikleri geliştirilmelidir.”

"Kanun uygulanmazsa bu sayı 500 bin olabilir"

Mülteci çocuklar konusunda araştırmalar yapan Sosyal Hizmetler Uzmanı Nihat Tarımeri, yüz binlerce çocuğun yıllardır Türkiye’de vasisi olmadan yaşadığını söylüyor. Vasisi olmayan çocukların kayıp çocuk sayılması gerektiğini belirten Tarımeri, Türkiye’de 5 milyon mültecinin yaşadığını ve bu sayının yüzde 5’inin çocuklardan oluştuğunu söyledi. Tarımeri, “Şu an Türkiye’de en az 250 bin mülteci çocuk kayıp. Bu sayı 350 binin üzerinde de olabilir” diyor. Tarımeri, Türkiye’nin Çocuk Koruma Kanunu’ndaki yükümlülükleri yerine getirmediği için kayıp mülteci çocuk sayısının hızla arttığının da altını çiziyor: “Çocuk Koruma Kanunu’ndaki yükümlüklük yerine getirilmediği için kayıp mülteci çocuk sayısı 500 bine çıkabilir. Refakatsiz çocuklarla ilgili acilen vasi atanması gerekiyor. Bir çocuk hakkında vasi atanmadığı sürece hukuki bir işlem bile yapılamaz.”

'Bu çocuklar nerede' ? sorusuna Tarımeri şu yanıtı veriyor: “Örneğin kağıt toplayan çocuklar bu sayının içerisinde yer alıyor. Çocuklar organ mafyaların eline düşmüş, fuhuşa sürüklenmiş… Bu çocuklar herhangi bir yerde kayıtlı değil. Durum böyle olunca kullanılmaya müsait bir hale geliyor.”

"BM hukuksuzluğu görmezden geliyor"

“Yetkililer bu konuda çalışma yapmıyor” diyen Tarımeri çözüm önerilerini de şöyle anlatıyor: “Çocuklara avukatlık hizmeti verilmeli. Avukatlar da, Çocuk Koruma Kanunu’un 6’ncı maddesindeki yükümlülüğü yerine getirmek zorunda. Buna sivil toplum kuruluşları da dahil. Aksi durumda ceza hukuku açısından bir aykırılık teşkil ediyor. Fakat herkes hukuka kendine göre baktığı için böyle bir perdeleme yapılıyor. Bunun dışında atılacak her adım sefilliğe ortak olmaktır.”

Yunanistan’a geçmiş 18 yaş altı çocuklarla ilgili de Tarımeri şunları anlattı: “Çocuk Koruma Kanunu Yunanistan’ı da bağlıyor. Yunanistan bir çocuğu doğrudan Türkiye’ye gönderemez. Yunanistan bir vasi atayıp şartlar uygun olduktan sonra çocuğu geri gönderebilir. Aksi takdirde bu durum Yunanistan için de bir hukuksuzluk yaratır. Hukuksal bir kimlik olmadan herhangi bir çocuğa işlem yapılamaz. Şimdi Birleşmiş Milletler de bu hukuksuzluğu görmezden geliyor.”

Çocuk Koruma Kanunu

Madde 6: Adlî ve idarî merciler, kolluk görevlileri, sağlık ve eğitim kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, korunma ihtiyacı olan çocuğu Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna bildirmekle yükümlüdür. Çocuk ile çocuğun bakımından sorumlu kimseler çocuğun korunma altına alınması amacıyla Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna başvurabilir. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu kendisine bildirilen olaylarla ilgili olarak gerekli araştırmayı derhal yapar.