Türk basınında silinmeyen izler bırakan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, 1 Şubat 1979'da kendi kullandığı otomobille evine giderken ülkücü katil Mehmet Ali Ağca'nın silahlı saldırısına uğradı. İpekçi olay yerinde can verirken daha sonra yakalanan Ağca Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırıldı. Ağca, Papa II. Jean Paul'e Vatikan'da suikast girişimi nedeniyle İtalya'da yaklaşık 20 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 2000'de Türkiye'ye iade edildi. Ancak İtalya'da Papa'ya saldırı nedeniyle yattığı süre Türkiye'deki cezasından düşürüldü ve bütün dünyayı şaşkınlığa uğratan bir kararla Ağca Ocak 2006'da cezaevinden tahliye edildi. İpekçi'nin katili, daha sonra yapılan itiraz üzerine Yargıtay'ın aldığı bozma kararıyla 8 gün sonra tekrar cezaevine döndü.
Katil değil, kahraman gibi çıkıyor!
Saygı Öztürk, NTV'de Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlarken (14 Ocak 2010) şunları söyledi:
“Beş yıldızlı otellerde yer ayrılıyor. Boğaz'da oturması için şu anda yer bakılıyor. Ağca'nın ne söyleyeceği de önemli. 'Cezaevinden tahliye olurken arabada tek olmak istiyorum. Orada basını selamlayacağım, kısa bir konuşma yapacağım' diyor. Bu durumda olan birisinin, ne zaman ne söyleyeceği belli olmayan birisinin basın için renkli olacağı açık...”
Haksever'in “Bir katil için bu tür hazırlıklar yapılması garip değil mi” sorusuna Öztürk, şu yanıtı verdi:
“Daha da acı olan nedir biliyor musun, Abdi İpekçi'yi, bir meslek büyümüzü şehit ettiği için aldığı ceza sadece 10 yıldır. Önce idam alıyor, yasalar çevriliyor cezası müebbet oluyor. Bir daha yasalar değiştiriliyor, bu kez cezası 10 yıla çevriliyor. Türkiye'ye 2000'de, 10 yıl önce geldi, şimdi çıkıyor.
Ben kitabımda Ağca'nın bilinmeyenleri konusunda Ağca'ya nasıl pasaport alındığı gibi, 'İnci Baba' olarak bilinen Nabi İnciler ile nasıl yüzleştirildiği gibi konularda çarpıcı belgelere ulaştım.”