Karar gazetesi yazarı Elif Çakır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Karar Gazetesi’nin kiralık köşe yazarları, mesela Elif Çakır, mesela Yıldıray Oğur, mesela Taha Akyol ve diğer köşesiz sözde yazarlar MHP’yi hafife almasınlar, MHP’ye kara çalmasınlar. Çünkü kazdıkları kuyuya çoktan düşmüşler, kızarmayan yüzleriyle yakayı ele vermişlerdir." sözleriyle kendilerini açıkça hedef gösterdiğini belirterek, AKP'nin sessizliğine dikkat çekti.
Çakır bugünkü yazısında, "MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından açıkça hedef gösterildik. Ertesi gün Sayın Bahçeli’nin basın danışmanı köşesinde üç siyasetçiyi; Mustafa Yeneroğlu, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Sezgin Tanrıkulu’nu hedefe koydu. Vahimlik burada da bitmiyor. Şiddet uygulayanlarla aralarına en azından kamuoyu önünde mesafe koymaya bile lüzum görmüyorlar. Aksine iktidarın ortağı partinin yetkilileri 'hareketin delisi çoktur' mesajları yayınlıyor! Üstüne üstlük şiddete uğrayanları bir de 'iki tokat, üç sopa için ortalığı ayağa kaldırıyorlar' diyerek azarlıyorlar! Şiddetin cür’etini görüyor musunuz? Akıl alır gibi değil." düşüncesini dile getirdi.
Çakır, "İktidarın ortağı parti bunları yaparken, iktidar partisi de kulağının üstüne yatmış, havaya bakarak 'Aman Rıza Bey tadımız kaçmasın' ıslığı çalıyor!... Elbette içlerinde sayısı bir iki de olsa insaflı kişiler vardır ama şunu söylemeliyim ki ürkütücü bir sessizlik hâkim AK Parti ve AK Partililerde. Sıradan bir parti ve sıradan bir partinin yetkilileri değil. Devleti yönetenler! Suçu takip etmek, şiddete karşı çıkmak gibi hem hukuki hem ahlaki mükellefiyet altında bulunan sorumlu ve yetkili kişiler bunlar. Duymuyorlar, görmüyorlar, ağızlarını bıçak açmıyor…" görüşünü savundu.
Çakır, "Müsaadenizle AK Partililere dostça sormak istiyorum. Devri iktidarınızda gazeteciler hedef gösteriliyor, savcılar tehdit ediliyor, siyasetçilerin kafaları, gözleri patlatılıyor. Ve sizler derin bir sessizlik içindesiniz. Hiçbir şey yaşanmıyor gibi davranıyorsunuz. Ne adına? Nasıl bir bilinçle ve hangi taahhütlerle iktidara gelmiştiniz? Medyasıyla, siyaset tarzıyla, ekonomisiyle, eğitimiyle, adaletiyle, hukukuyla ortaya nasıl bir Türkiye tablosu koydunuz? Oluşturduğunuz bu Türkiye tablosundan memnun musunuz? Mutlu musunuz?" ifadesini kullandı.
Ne olmuştu?
Bahçeli açıklamasında şunları söylemişti:
Bir yanda 20 Ocak 2021’de ABD Başkan değişimi, diğer yanda Serok Ahmet’i sivriltme çabaları, Karar Gazetesi’nde köşe tutmuş sahte gazetecilerin kışkırtmaları, bunlara ek olarak malum siyasetçi ve gazetecilere saldırılar birbirine eklemlenmiş kuşkulu gündem konularıdır.
MHP; sokağı bilir, hasmı bilir, haini bilir, tuzak ve tertipleri bilir ve tanır. Ancak Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i tarafı olmadığı saldırılarla ilişkilendirmeye ve yargılamaya cüret etmek terörizmin lügatinden beslenenlerin harcıdır. Aynı zamanda bühtandır, komplodur.
Sırtımızdan kurban kestirmeyiz. Fikir ve siyaset varlığımızı sorgulamaya çalışan icazetli, iradesiz, ilkesiz, karambolden güç devşirmeye uğraşan zehirli emellere de Allah’ın izniyle göz yummayız. Kim nerede düşmüşse oradan kalksın, kim neye maruz kalmışsa önce etrafına baksın.
Serok Ahmet’in gündemde olduğu her dönemde Türkiye’de bir sorun olmuştur. Bu şahıs bereketsizliğinin faturasını önce şahsına kesmelidir. MHP’yle didişmek onun haddi ve havsalasının alacağı bir konu değildir. Hangi şaibeli odaklara el açtığı artık ortadadır.
ABD’deki Başkan değişimiyle eşzamanlı olarak, Serok ve partisinin, aynı şekilde tetikçi köşe yazarlarının hızlandırdığı iftira kampanyaları tesadüfi değil, alçak bir planın mahsulüdür. Serok Ahmet boşuna uğraşmasın, pis oyunları, birilerinin gözüne girme sinsilikleri maya tutmaz.
Karar Gazetesi’nin kiralık köşe yazarları, mesela Elif Çakır, mesela Yıldıray Oğur, mesela Taha Akyol ve diğer köşesiz sözde yazarlar MHP’yi hafife almasınlar, MHP’ye kara çalmasınlar. Çünkü kazdıkları kuyuya çoktan düşmüşler, kızarmayan yüzleriyle yakayı ele vermişlerdir.
Bilhassa Taha Akyol MHP’yi bilir, tavsiyem mezkur sipariş üzerine yazan isimlerle birlikte Serok Ahmet’e bizi acilen anlatmasıdır.