Eylül ayı sonunda kapatılan televiyon kanallarının çalışanları, "yaşadıkları mağduriyete ve basın özgürlüğü önündeki engellere" dikkat çekmek için Diyarbakır'daki Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde üç günlük oturma eylemi başlattı.
İMC, Jiyan, Azadi, Van, Hayatın Sesi kanallarının Diyarbakır temsilciliklerinde çalışan 14 gazeteci oturma eylemi için bir basın açıklaması yaptı.
Gazeteci Faruk Balıkçı'nın okuduğu açıklamada basın özgürliğünün bir ülkede demokrasinin en önemli göstergelerinden olduğu ifade edilerek, bölgede son bir yılda gazetecilerin haber yapma ve halkın haber alma hakkının engellendiği savunuldu.
Açıklama şöyle devam ediyor:
"Darbe girişimi sonrasında darbecilerle mücadele adına ilan edilen olağanüstü hâl (OHAL) ve uygulamaya konulan Kanun Hükmünde Kararname ile asıl darbeyi basın özgürlüğü yemiştir. En son onlarca televiyon kanalı ve radyo kapatılarak mal varlıklarına el konuldu.
"Kapatılan, baskı altında tutulan medya organlarında çalışan gazeteciler olarak bizi işsiz bırakan, haber yapma hakkımızı ortadan kaldıran kapatma kararını protesto ediyoruz.
"Hiçbir demokratik, hukuki dayanağı olmayan bu karara karşı kamuoyunu duyarlı hale getirmek ve basın özgürlüğünü savunmak için Diyarbakır'da 3 günlük oturma eylemi başlatıyoruz. İktidarı gazete, TV ve radyolara yönelik kapatmaları ve cezaları geri çekmeye ve basın, yayın, haberleşme özgürlüğü önündeki engelleri kaldırmaya çağırıyoruz.
"Gazeteci arkadaşlarımızı ve bütün kamuoyunu basın özgürlüğünü savunmaya; birlik ve beraberlik ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz."
Uluslararası basın özgürlüğü ve insan hakları kuruluşları, Türkiye'de basın özgürlüğünün geriye gittiği uyarılarını sürdürüyor.
Freedom House, Türkiye'de basını 'Özgür değil' kategorisinde sınıflandırıyorTürkiye'yi 180 ülke içerisinde 151'inci sıraya koyuyor