Kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ile birlikte 12 Ağustos'ta kaçırıldıktan sonra PKK'nın elinden kurtulan er Aykut Çelik, askerî makamlarca alınan ifadesinde çok konuşulacak bilgiler verdi.
38 gün boyunca Kandil'de değil, Diyarbakır-Muş arasında dolaştırıldıklarını söyleyen Çelik, örgütün, kırsalı evi gibi kullandığına dikkat çekiyor. 13 askerin yanarak şehit düştüğü Diyarbakır Silvan'daki çatışma bölgesinden bile birkaç defa geçtiklerini vurguluyor.
Zaman'ın haberine göre, "Silvan Dolapdere bölgesindeki çatışmanın meydana geldiği alana geldik. Bu alanda arazi yanmış durumda idi." diyor.
PKK'nın elindeki Erenoğlu ile birlikte 6 gün geçiren Çelik, kaymakam adayının hâlâ Silvan bölgesinde olduğunu düşünüyor. Ormanlık alanda yürürken iki Kobra helikopterin üzerlerinden geçtiğini, Heronlara yakalanmamak için de hareketsiz durduktan sonra yollarına devam ettiklerini anlatıyor.
Kırsalda bir kamptan diğerine götürüldüklerini belirten Aykut Çelik'e göre, teröristler günün her anında bu bölgede çok rahat bir şekilde dolaşıyor. Hatta, 'Şehit Kendal' adlı kamptaki terörist grup, askerî birliğin karşısında kalıyor ve karakolları gündüzleri dürbünle gözetliyor. Gece olunca da vergi adı altında şehirde para topluyorlar.
Mardin 70. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda piyade er olarak askerliğini yapan Aykut Çelik, eşinin doğum yapması üzerine 15 gün izin alıp Muş'a gitmek üzere birliğinden ayrılıyor. Bindiği minibüsün önü Muş'a 20 kilometre kala PKK'lı teröristlerce kesiliyor. Teröristler, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ile birlikte Aykut Çelik'i de kaçırıyor.
Yaklaşık iki saat kadar yürüyüp kamp kuruyorlar. Ormanlık alandaki yürüyüş esnasında iki Kobra helikopterinin üzerlerinden geçmesi üzerine sığınağa saklanıyorlar. Teröristler, havadan fark edilmelerini engellemek için kaymakam adayı ve askere kendi kullandıkları 'leşker' isimli kıyafetleri giydiriyor.
Heron uçtuğunu gören PKK'lılar, kaçırdıkları kişilerin havadan tespit edilmemesi için "Hareket etmeyin." talimatı veriyor. Çelik, kaymakam adayı Erenoğlu ile 6 gün birlikte kalmış. Erenoğlu'nun üzerindeki cep telefonu, teröristler tarafından bulunuyor. Aykut Çelik'in anlattıklarına göre, tutuldukları bölgede, adeta teröristler cirit atıyor. Çelik, "Bu bölgede kaldığımız süre zarfında her gün, gündüz ve gece devamlı olarak değişik terör örgütü mensupları, 3-4 kişilik gruplar halinde kaldığımız yere gelip gidiyorlardı" diyor.
Ayaklarımız zincirle bağlıydı
Aykut Çelik, aynı bölgede saatlerce yürütülüyor. Bir buçuk saat gözleri bağlı bir şekilde katır sırtında yapılan yolculuktan sonra terör örgütünün kullandığı bir sığınağa getiriliyor: "Beni katırdan indirerek ayağımı zincirle bağladılar. Çukur şeklinde bir sığınağa konuldum. Sığınak içerisinde 12 Temmuz'da kaçırılan sağlık memuru Aytekin Turhan Uz'un da olduğunu öğrendim. 19 gün bu sığınak ta tutuldum. Sığınağın başında 2 terörist bekliyordu."
Teröristler, 19 gün boyunca sığınakta tutulan Aykut Çelik'i buradan çıkarttıktan sonra bir araçla üç saat kadar yol gidiyorlar. Şehit Kendal adlı bölgeye geldiğinde burada 2008 yılında polis servis aracına saldırı düzenleyen 'Reber' kod adlı Mehmet Şıh Yıldeniz ile karşılaşıyor. Çelik, ifadesinde, "Kaldığımız yerin ilerisinde geceleri ışıkları gözüken biri solda, diğeri sağda olmak üzere iki askeri birlik bulunmakta idi. Teröristlerin gündüzleri her iki birliği dürbünle gözetlediklerini gördüm. Ayrıca 'Reber' kod adlı terörist akşamları havanın kararması ile birlikte 5-6 kişilik terör örgütü mensubunu yanına alarak gidiyordu. Sabahları Mehmet Şıh Yıldeniz, para toplayarak geri dönüyordu. Çok miktarda parayı saydıklarını gördüm. Bu paraları 4 ayrı cam kavanozun içerisine koyup ormanlık alana giderek orada bir yere sakladılar." diyor. Aykut Çelik, nasıl kaçtığını ise şöyle anlatıyor: "Kaldığımız bölgede kamyon sesi duydum. Yolun yakın olduğunu anlayıp kaçmayı planladım. Tuvalet için örgüte yeni katılan 'Hamza' kod adlı teröristten izin istedim. Önce sessizce yürüyerek daha sonra koşarak bölgeden uzaklaştım. Hazro-Silvan-Kulp üçgenindeki yolda durdurduğum bir araçtan cep telefonu istedim. Önce jandarmayı, sonra da babamı aradım."
Son üç ayda 30 vatandaş kaçırıldı
Son dönemde sivillere yönelik eylemlerini artıran terör örgütü PKK, çoluk-çocuk, kadın-erkek demeden saldırıyor. Siirt'te bir otomobil içerisindeki 4 kadını katleden örgüt, Batman'da da hamile bir kadın ve biri doğmamış iki çocuğunu öldürmüştü. Teröristlerin sivillere yönelik eylemleri bunlarla sınırlı değil. Örgüt, milleti sindirmek için son dönemde adam kaçırmaya da başladı. Örgütün, son üç ayda kaçırdığı kişilerin sayısı 30'a yakın. Bunlardan bir kısmı serbest bırakıldı. Bazıları ise kendi imkânlarıyla kaçtı. Örgütün elinde şu anda 12'si öğretmen olmak üzere 19 kişi bulunuyor. Kaçırılan 7 kişiden biri de kaymakam adayı Kenan Erenoğlu. Üç asker, iki şoför ve bir korucu da şu anda örgütün elinde.