PKK itirafçısı JİTEM’ci Aygan, Ergenekon sanıkları Ersöz ve Uğur’un görev yaptığı dönemde onlarca kişinin infaz edildiğini ve cesetlerin Diyarbakır-Şırnak hattındaki ölüm kuyularına atıldığını söyledi.
BOTAŞ kuyularında asitle yakılan ceset aranacak
Ergenekon sanığı Veli Küçük’ün yok dediği JİTEM’de çalıştığını maaş bordrosuyla ispatlayan eski JİTEM’ci ve PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın itirafları ile Ergenekon sanığı Tuğgeneral Atilla Ersöz ve Albay Atilla Uğur’un da jandarma komutanlığı yaptığı bölgedeki JİTEM’in ölüm kuyuları ortala çıkıyor. Daha önce iki ölüm kuyusunun yerini google üzerinden gösteren Aygan yeni krokilerde 15 cesedin daha atıldığı yerleri tek tek gösterdi.
O komutan şimdi yatalak
Aygan, Binbaşı Cem Ersever’in Ankara’ya tayin olmasından sonra JİTEM’in başına atanan Abdulkerim Kırca döneminde cinayetlerin arttığını iddia etti. JİTEM komutanı Kırcı hakkında da bilgi veren Aygan ‘Kendisi Sivas’ın Suşehri’nden. Şu an Ankara’da malulen emekli. Antalya Serik’teki bir çatışmada yaralandı. Felç geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu’ dedi. İşte Aygan’ın ağzından o infazlar:
Babaya, ‘kızın PKK’lı infazı
18 Kasım 1996’da Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi civarında yürüyen Hakkı Kaya JİTEm tarafından alındı. Kaya, Gülüstan adlı bir PKK’lının babasıydı. Muhsin Gül adlı itirafçı Kaya’nın kızının dağda olduğunu ve kendisinin de irtibata girdiğini, yardım yataklık yaptığını söylemişti. Kaya, JİTEM’de sorgulanarak öldürüldü. Cenazesi çuval içerisinde Diyarbakır’dan Silvan’a giderken Karaçalı köyünü geçince sol taraftaki toprak yolun 5 ile 10. km arasındaki Han Köyü’ne doğru gidilirken virajda atıldı ve üzeri toprakla örtüldü.
Köy yoluna gömdük
DEP’li Fethi Yıldırım 1 Ocak 1994 günü Viranşehir Özal Mahallesi Yükseller Tesisleri arkasında bulunan evden alındı. Diyarbakır’da JİTEM’e getirilen Fethi Yıldırım, Saraykapı’da sorgulandıktan sonra kaybedildi. Karaçalı Köyü’nden Hani İlçesi’ne giden toprak yoldan 2-3 kilometre gidince yol hafif tepelik bir yerden geçiyor. Orada yolun sol yanı batı tarafına (yolun 2-3 metre yakınına) gömüldü.
Kafalarına sıktı
JİTEM Diyarbakır Grup Komutanı Binbaşı Abdulkerim Kırca’nın üç kişiyi infaz ettiğini gözlerimle gördüm. Bu kişiler Sağlık- Sen Diyarbakır Şubesi’nden Necati Aydın, Mehmet Ay ve Ramazan Keskin’di. Bu kişiler mahkemece serbest bıraktığı için Kırca infaz etti. Sonra Silvan yolunda Kağıtlı Karakolu’nu geçince gündüz gözüyle bunlar dizüstü çöktürüldü. Kırca, yakın mesafeden kafalarına sıktı. Daha sonra bunları toprağa gömdük.
JİTEM alınca sağ bırakmaz
Abdulkadir Çelikbilek kaçakçılık yaparak PKK’ya finans desteği veriyor suçlamasıyla Diyarbakır Postanesi civarında ben, Kemal Emlük, Apo kod adlı uzman çavuş Abdulkadir Uğur, Şehmuz kod adlı Uzman Çavuş Uğur Yüksel onu alarak Toros arabaya bindirdik. JİTEM’e götürdük. Buradaki sorgusunda üzerinden hiç para çıkmadı, yoksul bir adamdı. Ama bir defa almıştık. JİTEM alınca sağ bırakmaz. Şehmuz Uzman Çavuş, onu boğarak öldürdü. Beyaz station arabasının arka kısmına Çelikbilek’in cesedi atıldı.
Kırca dönemi infazları
İdris Yıldırım: Silopi’den alınıp Elazığ timine götürüldü, orada boğularak öldürüldü ve çuvala konuldu. Elazığ-Baskil yolu kenarında bir ufak dere içerisinde yakıldı. Bu olayda ben de vardım.
Servet Aslan: Siirt’in Eruh ilçesinden olan Servet Aslan’ın babası Diyarbakır’daki Kredi Yurtlar Kurumu’nda bekçiydi. Bu kişi de yine aynı yöntemle alınarak infaz edildi.
Edip Aksoy, Sıdık Etyemez: İnfaz edildikten sonra Silopi ile Cizre arasında bir dere yatağında gömüldüler. Cesetleri çobanlar buldu.
Ahmet Ceylan: Diyarbakır’da Yenişehir içerisinden alındı. İşkenceyle bilgi alındıktan sonra infaz edildi.
Şahabettin Latifeci: JİTEM’de Şehmus kod adlı uzman çavuş tarafından boğuldu. Cenazesi çuval içinde Silvan-Diyarbakır yolu üzerindeki bir süt veya yoğurt fabrikasının arkasına atılmıştı.
M. Salim Dönem: JİTEM’de üzerinden 7 bin Mark çıktı. Parayı Abdulkerim Kırca aldı. JİTEM’e televizyon alındı. İşkenceyle öldürüldükten sonra cesedi atıldı.
İhsan Haran: JİTEM’de sorgulandı ve infaz edildi.
Ersöz bizi ölümle tehdit etti
Eski Jandarma İstihbarat Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün Ankara’da yakalanması, kayıp yakınlarını harekete geçti. Kapatılan HADEP Silopi İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yönetim kurulu üyesi Ebubekir Deniz’in yakınları Ergenekon savcılığa başvurdu. ‘Silopi kayıpları’ davasına bakan avukat Tahir Elçi, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Başsavcılığı’na dilekçe göndererek, Ersöz’ün Silopi’de görevli olduğu dönemde gözl atında kaybolan iki HADEP yöneticisinin dosyasının da Ergenekon’a dahil edilmesini istedi.
O dönemde 130 kayıp var
Serdar Tanış’ın babası Şuayip Tanış, şunları söyledi: ‘Olayın failleri Levent Ersöz ile ekibinde bulunan Taşkın Akgün, Selim Gül, Süleyman Can ve PKK itirafçısı Veysel Ateş’in hesap vermesini istiyoruz. Levent Ersöz beni telefonla aradı. ‘Oğlun Şırnak topraklarına ayak basarsa yaşatmam’ dedi. Oğlum buraya geldiğinde Silopi Jandarma Karakolu’na çağırıldı. Gitti bir daha da dönmedi. 5 gün boyunca inkar ettiler, sonra ‘geldi ifadesini aldık sonra gönderdik’ dediler. Ama oğlum 7 yıldır yok. Levent Ersöz döneminde Şırnak bölgesinde 130 kişi kayboldu.’
Ergenekon’a eklensin
Avukat Tahir Elçi, Tanış ve Deniz’in ailelerinin talebi üzerine 15 Ocak’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu dilekçede, Levent Ersöz’ün Şırnak Silopi’de Alay Komutanlığı görevinde olduğu dönemde, gözaltında kaybolan Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz dosyasının da Ergenekon kapsamına alınmasını istedi. Dilekçede Tanış’ın kaybolmadan önce Ersöz tarafından ölümle tehdit edildiği belirtildi.