Gündem

İzmir’de tarihi davada yangın merdiveni savunması

Buca Toplu Konutları’ndaki yangın merdiveniyle ilgili suçlama üzerine bürokratlar “Buca’nın engel çıkartması iptal edilince, yangın merdiveni gündeme geldi” dedi.

13 Nisan 2012 08:53

Buca Toplu Konutları’ndaki yangın merdiveniyle ilgili suçlama üzerine bürokratlar “Buca’nın engel çıkartması iptal edilince, yangın merdiveni gündeme geldi” dedi.
 

Milliyet'in haberine göre, haklarında dava açılan, aralarında CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da bulunduğu 130 sanığın yargılandığı davanın 8’inci duruşması yapıldı. İzmir’deki tarihi davada dün Buca Toplu Konutları ile ilgili dosya açıldı. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, o dönem konutların tesliminde görev alan bürokratlar hakim karşısında savunmalarını yaptı.
 

Büyükşehir Belediyesi Etüd ve Proje Daire Başkanlığı Etüd ve Proje Şube Müdürü Vahyettin Akyol, Buca Toplu konutları ve yangın merdiveni konusunda suçlamaları reddetti. Akyol, “Bilirkişi teknik bilgiye sahip değil. Yasayla kurulan odanın teknik raporu ve çalışmaları olmasına rağmen bilirkişiler tarafından hiçe sayıldı. Bilirkişiler bizden bu konuda hiçbir bilgi ve belge istemeden rapor yazdı” dedi.

 

Suç örgütü değiliz

 

Büyükşehir Belediyesi Yapım İhaleleri Şube Müdürü Ülkü Markoviç de aynı konuda savunma yaptı. Projeye yapılmadığı ifade edilen yangın merdiveninin ayrı olarak o dönemin yönetmeliği gereği yapılmadığını anlatan Markoviç, “Soruşturma tarihi itibariyle buranın ruhsatı vardır. Buca Belediyesi’nin yaptığı bir başvuru üzerine bu kadar uğraşıldı. Büyükşehir’in yasadan kaynaklanan ‘kendine ruhsat verme’ hükmü olmasına rağmen ilçe belediyesine başvuruldu. Biz suç örgütü değiliz. Suç örgütü adına faaliyet de gösterdiğim iddialarını kabul etmiyorum” dedi.


Markoviç, suç örgütü üyesi olmadığını belirterek, “Suç örgütü eyleminde bulunmadım. Buca Toplu Konut’u yasal olarak yapılmıştır. Ben yasal olarak kurulmuş İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bir çalışanım. İnşaat ruhsatsız değildir. Yapılan plana göre, ayrı bir yangın merdiveni yapma zorunluluğumuz yoktur. Beraatimi istiyorum” diye konuştu.

“İşler uzayınca ve çalışmalar olmayınca Büyükşehir Belediyesi kendi binalarına ruhsat verdi. Önyargılarla ortaya atılan suçlamaları kabul etmiyorum” diyen Baylan, duruşmada İzmir Adliye Sarayı’nı örnek gösterdi, İmar Kanunu’nun 26.maddesine göre kamu kurumlarının ön projeyle inşaatı bitirebileceklerini ifade etti. Baylan şöyle konuştu: “İçinde bulunduğumuz adliye sarayı, askeri tesisler, okullar, hastaneler bu kanuna göre yapılabilir. Bu adliye sarayı kanuna dayanarak yapılmıştır. Buca Toplu Konutları da bu kanuna göre ruhsatlandırılmıştır.”


Baylan yangın merdiveni konusunun da yönetmelikten kaynaklanan bir uygulama olduğunu söyleyerek beraatını istedi. Suç tarihinde belediyede avukat olarak çalıştığını söyleyen Şadıman Karakaş da, ihale komisyonunda hukukçu üyesi olduğunu, kooperatif inşaatında aykırı bir işlem görmediğini söyledi.
Grand Plaza Şirketi’nde banket müdürü olarak çalışan Erkan Tiryaki de, “Belirtilen tarihten bir gün önce benim işime son verilmişti. Bana hiç kimse seçim bürolarına mal götürmem konusunda talimat vermedi. Ben de kimseye vermedim. Seçim bürolarına sandviç gönderilmedi” dedi.

 

İlk bölümü sona eriyor

 

3 Nisan’da görülmeye başlanan davanın ilk bölümü bugün sona erecek. Sanık avukatlarının savunmaları ve taleplerinin dinlenmesinin ardından mahkeme heyetinin, ilk kararını vereceği öğrenildi. Mahkemenin delilleri değerlendireceği, buna göre sanıklarla ilgili tutuklama veya tahliye kararlarını açıklayacağı öğrenildi. Bugünkü duruşmanın gece yarısına kadar sürmesinin beklendiği bildirildi.

 

Buca engel çıkarttı

 

Etüd Proje eski Daire Başkanı Sedat Baylan da “Büyükşehir’deki 30 yıllık görevimin 25 yılını yöneticilikle geçirdim. İddianamede çıkar amaçlı suç örgütüne üye olduğum söyleniyor ama hiçbir maddi ya da manevi çıkar elde etttiğim yönünde hiçbir dayanak yok. Buca Toplu Konutları’nda 30 gün içerisinde verilmesi gereken ruhsatlar Buca Belediyesi tarafından verilmedi. Çeşitli bahanelerle engel çıkartıldı. Belediye ruhsat vermemek için direndi. Belediyenin kestiği encümen cezası Büyükşehir Belediyesi tarafından mahkemede iptal ettirilmesine rağmen yine ruhsat verilmedi. Daha sonra yangın merdiveni konusu gündeme geldi ve belediye yıkım kararı verdi. Bu karar da iptal ettirildi.”