Gündem

İstiklal Marşı’nın kabulünün 88. yılı

İstiklal Marşı’nın kabulünün 88. yılı dolayısıyla Gazi Üniversitesinde, anma programı düzenlendi.

12 Mart 2009 02:00
İstiklal Marşı'nın TBMM'de kabulünün 88. yıldönümü dolayısıyla Gazi Üniversitesinde, "İstiklal Marşı ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı" düzenlendi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, "İstiklal Marşı'nı okurken o günün düşünmezsek, o günü iyi hatırlayıp İstiklal Marşı'na bakmazsak çok doğru bir analiz yapamayız" dedi.


TBMM Başkanı Toptan, törende yaptığı konuşmada, etkinliğin, TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu Başkanlığı ile Gazi Üniversitesi işbirliğinde düzenlendiğini belirterek, "İki tane gazi kurumun ortaklaşa düzenliği törenin, bu açıdan da önemi üzerinde durmak gerekir. Gazi Meclis ve Gazi Üniversitesi..." diye konuştu.

Toptan, ülkenin, İstiklal Marşı'nın yazıldığı dönemdeki durumunu bilmeden, İstiklal Marşı'nın yazılmasını anlamanın zor olacağını ifade etti.

Köksal Toptan, Misakı Milli sınırlarındaki vatan toprağının çok büyük bir bölümünün işgal edildiği o günlerde, Gazi Meclis ve milletvekillerinin, bir taraftan cephede savaşırken diğer taraftan Ankara'da, Ulus'taki küçük binada, Türkiye'nin geleceğini kurmakta olduklarını anlattı.

Türkiye'nin milli marşının belirlenmesi için 724 şiirin yarışmaya sunulduğunu anımsatan Toptan, bunların içinde Mehmet Akif'in yazdığı şiirin seçildiğini ve Hamdullah Suphi'nin Meclis kürsüsünden defalarca okuduğu bu marşın, milletvekillerinin alkışları arasında Milli Marş olarak kabul edildiğini söyledi.

“O günleri düşünmeliyiz”

İstiklal Marşı'nı okurken o günün Türkiye'sinin düşünülmesinde yarar olduğunu belirten Toptan, "İstiklal Marşı'nı okurken o günü düşünmezsek, o günü iyi hatırlayıp İstiklal Marşın'a bakmazsak, çok doğru bir analiz yapamayız" dedi.

Köksal Toptan, şöyle devam etti:

"Ülkenin topraklarının büyük bölümünün işgal altında olduğu o günlerde, rahmetli Akif, 'korkma' diyor. Kime diyor? Elinde doğru dürüst silahı, topu, olmayan, Türkiye'nin her tarafından getirilmiş olan orduya diyor. Ordu da bildiğimiz modern anlamda teşkil eden ordu değil. Eli silah tutan herkesin cepheye koştuğu bir ordudur. Kadınlarımızın cephenin gerisinden başlayarak askerlerimize silahları sırtında taşıdığı bir ordu.Böyle bir orduya Akif, 'korkma' diyor. 'Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak' diyor. Ne zamana kadar, bu topraklarda en son ocak tütünceye kadar... Bu bizim milletimizin duruşudur. Bu, milletimize karşı olan güven duygusunun ifadesidir."

Toptan, Büyük Atatürk'ün önderliğindeki ordunun düşmanı topraklardan, bir daha gelmemek üzere gönderdiğini, Türk Devleti'nin daha sonra Cumhuriyetle taçlandırıldığını ve gençlere emanet edildiğini söyledi.

Gençlere seslenen Köksal, şöyle devam etti:

"Sizlerin, o günün şartlarını bir daha yaşatmaması için, bir daha bu milletin İstiklal Marşı yazmak zorunda bırakılmaması için büyük bir çalışkanlıkla geleceğe yürüdüğünüzü biliyoruz. Size güveniyoruz. Türkiye'nin büyümesi konusunda sizin heyecanınıza, hayallerinize, çalışmalarınıza bundan sonra da ihtiyaç duyacağız."